Antalya’da bu uygulamayı tek yapan isim Gülsüm Tetik, “Bu uygulama ile derin tabakaya yerleşmiş dirençli lekeler dahil tek seansta kalıcı olarak tedavi edilebilmektedirler” dedi.
Cilt lekelerinin nedenleri !
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Gülsüm Tetik, en büyük sorunlardan biri olan cilt lekelerine tek seans ile son veriyor. Cilt lekelerinin pek çok farklı etkene bağlı olarak karşımıza çıktığını söyleyen Tetik, “Lekelerin oluşum nedeni cilde rengini veren melanin hücrelerinin fonksiyon ve boyut olarak artışıdır. Lekelerin en sık karşılaşılan tipi melazma olarak adlandırılır. Güneşe maruziyet, hormonal etkiler ve genetik yatkınlık melazmaların oluşumu için en temel etkenlerdir. Melazmanın en sık görülen türü santral tip olarak adlandırılan alın çene ve üst dudak yerleşimli olan türüdür. Kadınlarda 30’lu yaşlardan sonra buğday ve esmer tenli kişilerde sıklıkla karşımıza çıkar” dedi. Leke tedavisi için yıllar içerisinde uygulanan farklı tedavi seçeneklerin olduğunu söyleyen Gülsüm Tetik bu uygulamaları ise şu şekilde anlatıyor “Bunlar; Leke açıcı kremler: bu tip kremler renk hücresinin renk maddesi yapmasını geçici olarak engellemekte ve ilaç bırakıldığında hücreler yine çalışmaya devam edeceği için lekeler tekrar oluşmaktadır. Kimyasal peeling: Bu amaçla kullanılan kimyasal ajanlar ile cilt soyma tedavisi yapılarak cilt yenilenmesi amaçlanmaktadır. İnce derili açık tenli kişilerde uygun tedavi seçeneği değildir. Lazer tedavisi: lazer tedavileri ablatif ve non-ablatif lazerler olarak iki gruba ayrılmaktadır. Ablatif lazerler ile derinin derin tabakasında ki renk hücreleri tahrip edilir. Ödemli ağrı ve enfeksiyon riski vardır. Epidermis hasar gördüğü için post inflamatuar hiperpigmentasyon riski yüksektir. Aynı zamanda yara iyileşme süreci zaman almakta ve hastalar sosyal hayatlarına geri dönme süreci uzamaktadır. Bu etkiyi hafifletmek amacı ile geliştirilen ablatif olmayan lazerler ise sadece deriye etkilidir.
Antalya’da ilk ve tek uygulama ile lekelere son!
Lavieen leke lazeri ile derinin yüzeyel tabakasına zarar vermeksizin derindeki renk veren hücreleri hedefleyerek etkisini gösterdiğini söyleyen Doç Dr. Gülsüm Tetik bu uygulamayı da şu şekilde anlatıyor. “Lavieen thulium lazer ise bu iki teknolojinin avantajlarını üzerinde barındıran 1927 nm. Dalga boyu ile dermoepidermal bileşkede etkilidir. Bu bölgedeki pigment üreten hücreleri tahrip etmenin yanı sıra en önemli etkisi bu hücreleri ortamdan uzaklaştıran vücudun çöpçü hücreleri olan makrofajları da aktive etmektedir. Lavieen leke lazeri uygulaması lokal anestezi krem uygulaması sonrasında gerçekleştirilen yaklaşık 30 dakikalık bir işlemdir. Uygulama sonrasında yaklaşık 2 saat süren bir kızarıklık ve yanma hissi olmaktadır. Hastalar aynı gün içerisinde günlük sosyal yaşantılarına geri dönebilmektedirler. Lavieen leke lazeri uygulaması ile derin tabakaya yerleşmiş dirençli lekeler dahil tek seansta kalıcı olarak tedavi edilebilmektedirler. Lavieen leke lazerinin etkisi üç haftada belirgin hale gelerek hastalarda lekelerde açılma, kaybolma cilt tonunda parlaklık kazandırması yanında ince kırışıklıkların düzelmesini sağlar. Gözenekleri sıkılaşması etkisi ile de etkili bir cilt yenileme yöntemi olarak gelecek vadetmektedir.