Antalya’da makine teknisyeni Cem Ü. ile özel eğitim kurumunda idareci Dilek Ü. çiftinin tek çocuğu lise 2. sınıf öğrencisi H.Ü.’ye, geçen ay sınav kaygısı nedeniyle gittiği özel hastanede, psikiyatri doktorunun verdiği ilaçlar iddiaya göre yan etki yaptı. İlk önce kulağının arkasında başlayan kızarıklıklar, kısa sürede yanıklara dönüşerek, genç kızın tüm vücudunu sardı
Bunun üzerine 18 Ocak günü Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nin yoğun bakım servisine alınan H.Ü.’nün tedavisinde mutlu sona gelindi. Tüm vücudunun yandığı ileri sürülen H.Ü.’de yüzde 40 deri kaybı olduğunu söylenmişti. 20 günlük yoğun bakım tedavisinin ardından genç kız normal servise alındı.
Prof. Dr. Melike Cengiz, hastanın sağlık durumu hakkında açıklamalarda bulundu.
H.Ü.’nün yaklaşık 20 gün önce cildinde yaygın döküntü, yanığa benzer deri bütünlüğünün yüzde 40'ını kaybedecek kadar lezyonlarla hastaneye başvurduğunu hatırlattı.
"20 gün ileri tedavi uygulandı"
Hastanın önce serviste değerlendirildiğini durumunun ciddileşmesi nedeniyle yoğun bakım ünitesine alındığını anlatan Prof.Dr. Cengiz, "Yüzde 40-50 arasında derisinde tamamen soyulma, yanık gibi değerlendirebileceğimiz bir lezyon vardı. Vücudunun yüzde 90'ınında da döküntülerle hastayı takip ettik. Hastada organ yetmezliği gelişmesi açısından çok ciddi riskler mevcuttu. Hastaya ilaca ya da enfeksiyonlara bağlı olarak gelişen bağışıklık sisteminde birtakım farklılıklar nedeniyle oluşmuş olduğunun teşhisi konuldu. Yoğun bakım ünitesinde ileri tedaviler yapıldı. Bu tedaviler sırasında günlük bazen iki üç saati bulan pansumanlar, organ destek fonksiyonları, organlarının desteklenmesi için gerekli tedaviler uygulandı. Gözün ve bazı yumuşak dokuların korunması için hem yapay hem de insan kaynaklı koruyucular kullanıldı.”dedi.
"Yaraların tamamı kapandı"
Bu şekilde 20 gün civarında pansuman ve tedaviyle hastanın servise çıkabilecek duruma getirildiğini vurgulayan Prof.Dr Melike Cengiz, “ Hastamızın yaralarının tamamı kapandı. Su anda hiçbir açık yarası yok. Vücudundaki döküntüler ortadan kayboldu. Yürüyebiliyor, konuşabiliyor. Daha önce bir yudum bir su bile içemiyordu, çünkü ağzının içinde de son derece ciddi yaralar vardı. Bugün her istediğini yiyip içebiliyor.”ifadelerine yer verdi.
"Bir iki ay içinde normal hayatına dönecek"
Enfeksiyonları nedeniyle başlanılmış olan antibiyotik terapisine devam edileceğini kaydeden Prof.Dr. Cengiz, “ Bunun dışında kullanmak zorunda olduğu herhangi bir ilaç bulunmuyor. Son derece iyi bir şekilde hastamızı taburcu etmenin mutluluğu içindeyiz. Genç bir hasta, bu yoğun tedaviler sayesinde sağlığına kavuştu. Yiyememekten, içememekten, ağrılardan çok sıkıntılıydı. İyileşememe kaygıları çok fazlaydı, şu an için halsiz bir miktar yine güçsüz olmakla birlikte öncesine göre çok daha iyi. Organ fonksiyonları, bedensel fonksiyonları noktasında tam olarak normale geldi. Fakat güçsüz, kuvvetsiz, bir miktar hastanede kalması gerekiyor. Bir kaç ay içerisinde tamamen normale dönebilecek. Bir iki hafta içinde evinde olur. Artık hayati tehlikesi yok.”dedi.
"Güneşe çıkabilir, denize girebilir"
Hastanın vücudunda ciddi bir iz kalmayacağını belirten Prof.Dr. Cengiz,” Hafif bir deri koyuluğu dışında bir iz yok vücudunda. Vücudunda tırnak kadar bile yara yok. Rahatlıkla denize girebilir, güneşe çıkabilir.”dedi.