Dünyada her 10 bebekten 1’i 37. gebelik haftası tamamlanmadan prematüre olarak doğuyor. Son yıllarda ise endüstrileşmiş ülkelerde prematüre doğum sayısının giderek arttığı bildiriliyor. Avrupa ülkelerinin tamamında yılda yaklaşık 500 bin bebek prematüre doğarken, tek başına Türkiye'de prematüre doğumların sayısı yılda 150 bin olarak belirtiliyor. Medstar Topçular Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Gönül Tezel 17 Kasım Dünya Prematüre Günü nedeniyle, prematüre doğumlar hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Aileler için de çok zorlu bir süreç
Prematüre doğumun bebeğin tahmini doğum tarihinden üç haftadan daha uzun bir süre önce gerçekleşen doğum olduğunu belirten Tezel, “Bu prematürelerin 50 bin kadarının doğum ağırlığı 1000 gramdan düşük olduğu için doğar doğmaz tam bir yaşam savaşı vermeye başlıyorlar. Prematüre doğumlar bebek ölümlerinin en sık nedenidir. Prematüre doğumların yaklaşık yüzde 50’sinin nedeni henüz bilinmemektedir. Prematüre doğumlar aileler için kolay olmayan bir süreci beraberinde getirir. Ayrıca toplum için ağır bir ekonomik ve sosyal yük getirdiğinden, onların doğumu kutlanmamaktadır. Çünkü aileler şaşkınlık, tedirginlik, korku, kabullenmeme, isyan, suçluluk, sevgi, umut, bekleyiş gibi karmakarışık duygular içindedir” sözlerine yer verdi.
“Sindirim sistemleri gelişmediğinden annelerini ememez”
Prematüre bebeklerin süreçleri hakkında bilinmesi gerekenler konusunda uyarılarda bulunan Tezel, “Akciğerleri gelişmediğinden makineler yardımıyla soluyabilirler. Sindirim sistemleri gelişmediğinden annelerini ememez, damardan veya sondalarla beslenirler. Bağışıklık sistemleri gelişmediğinden enfeksiyon hastalıklarıyla savaşırlar. Gözleri gelişmediğinden görme problemleriyle, körlükle mücadele ederler. Beyinleri gelişmediğinden kanama, serebral palsi, okul başarısızlığı, mental gerilik riskiyle boğuşurlar. Anne memesine değil karmaşık makinelere, kataterlere, sondalara, maskelere daha yakındırlar. Sayısız ağrılı işlemi yaşarlar, kan alırlar, kan verirler, ameliyat edilirler. Ne kadar erken doğarsa o kadar komplikasyon riski artar” dedi.
Kısa ve uzun vadeli sağlık sorunları görülebilir
“Her prematüre bebek komplikasyon yaşayacak diye bir durum söz konusu değildir” ifadelerine yer veren Tezel, “Genellikle çok erken doğan bebeklerde, kısa ve uzun vadeli sağlık sorunları görülebilir. Genel olarak, bir bebek ne kadar erken doğarsa, komplikasyon riski o kadar yüksek olur. Doğum ağırlığı da önemli bir rol oynar. Prematüre doğan ve hayatta kalma mücadelesi veren bebeklerin, anne karnındaki kadar güvenli bir ortama, ebeveyn desteğine, ihtiyaçları olan özel bakımı severek sunan deneyimli bir ekibe ihtiyacı vardır. Prematüre bebekler; yenidoğan bakım ünitesinde, erken doğmuş bebeklerin bakımı ile ilgilenen uzman bir kadro tarafından takip edilmelidir” açıklamasına yer verdi.
Prematüre bebek ailelerinin dikkat etmesi gerekenler
Tezel, prematüre bebek ailelerinin dikkat etmesi gerekenleri ise şu şekilde açıkladı: “Prematüre bebek yoğun bakımdan taburcu olduktan sonra bebeğin kontrollerini yenidoğan uzmanı veya bu konuda deneyimli bir çocuk doktoru yapmalıdır. Bebeğin göz ve işitme taramaları zamanında ve eksiksiz olarak yapılmalıdır. Bağışıklık sistemi tam gelişmediği için enfeksiyonlara yatkınlık olabilir. Kalabalık ortamlara girilmemeli, hijyen kurallarına uyulmalıdır. Bebeği hastalıklara karşı koruyan tüm aşıları yaşına uygun olarak yapılmalıdır. Bebeğin beslenmesi, kilo, boy ve baş çevresi artışı takip edilmelidir. Bebeğin nörolojik gelişimi yakın takip edilmeli ve muhtemel problemler erken saptanarak gerekli önlem ve tedaviler başlatılmalıdır.”
Prematüre bebekli ailelerin dikkat etmesi gereken 5 altın kural
Prematüre bebekli ailelerin dikkat etmesi gereken 5 altın kural
Dünyada her 10 bebekten 1’inin 37. gebelik haftası tamamlanmadan prematüre olarak doğduğunu belirten Uzm. Dr. Gönül Tezel, “Prematüre doğum, bebeğin tahmini doğum tarihinden üç haftadan daha uzun bir süre önce gerçekleşen doğumdur. Prematüre doğumlar bebek ölümlerinin en sık nedenidir. Prematüre doğumların yaklaşık yüzde 50’sinin nedeni henüz bilinmemektedir” sözlerine yer verdi.