BAU Diş Hekimliği Fakültesi’nin, Roma Sapienza Üniversitesi ile ortaklaşa düzenlediği “BAU Uluslararası Diş Hekimliği Sempozyumu” Türkiye ve yurt dışından birçok hekimin katılımı ile BAU Beşiktaş Kampüsü’nde gerçekleşti. Sempozyumda, tel tedavisi (Ortodonti) ve sonrasında yapılan çene değişimleri için gerekli olan ameliyatlar ve bu süreçte yine temporomandibüler eklemin pozisyonlandırılması konularında sunumlar gerçekleşti. Diş hekimliğinde son beş yılda çokça değişen cerrahi programlar vurgulandı.
“Yeni uygulamalarla birlikte hasta iki saat sonra normal hayatına dönüyor”
Diş hekimliği cerrahisinde son yıllarda önemli gelişmeler yaşandığının altını çizen Bahçeşehir Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Esra Bozbay, “Önceden bu alanda uygulanan ameliyatların hastaları çok korkutturduğunu, hastaların aylarca beslememekten, ağzını açamamaktan şikayet ettiklerini dile getirerek, yeni gelişmelerle birlikte bu sorunların tarihe karıştığını belirtti. Dr. Esra Bozbay, “Özellikle üç boyutlu röntgenler ve teknolojik aletler hekimlerin cerrahi planlamasını ve uygulanacak tedavileri çok iyi etkiledi. Artık tedaviden iki saat sonra bile hastalar gayet normal bir şekilde hayatlarına devam edebiliyor. Cerrahi uygulamaların yanı sıra telsiz ortodonti tedavileri ve şeffaf plaklarla yapılan düzeltmeler de mevcut” dedi.
Ortodonti tedavisi 6 aya iniyor
Ortodonti tedavide çok ciddi yenilikler olduğunu vurgulayan Dr. Bozbay ,“Artık çok uzun yıllar sürmeyen cerrahiyle birlikte tedavi süresinin daha da kısaldığı ve ameliyat sonrası kişilerde ağrı, morluk, şişkinlik ya da çenedeki asimetri gibi durumların olmadığı daha rahat tedavi sistemine geçildi. Bunlardan en önemlilerinden biri de telsiz tedavidir. Bu tedavi yöntemi kişinin diş-çene ölçülerinin alınıp aktarıldığı bilgisayar ortamında bu ölçümlere göre diş diziliminin düzeltilmesi şeklinde planlanıyor. Kişiye göre bu süreç 45 günde, 60 günde ya da bir yılda plaklar değiştirilerek, dişlerin konumlandırılmasıyla sonuçlanıyor. Tedavi süreci tamamen kişiye göre değişiyor. Eğer çok basit çapraşıklıklar varsa, iki ya da üç şeffaf plak kullanarak bile hastalar 45 gün içerisinde diş dizilimine kavuşabiliyor. Eğer daha karmaşık vak'a ise planlamaya bağlı olarak bir yıla kadar devam eden tedaviler söz konusu. Bu uygulama tedavi süresini en aza indiriyor.
Cerrahi olarak ise diş dizilimini hızlandırmak için farklı teknikler var. Çene kemiği üzerinde yaptığımız küçük çizikler ile ortodonti tedavisini hızlandıran 1 buçuk yıllık tedaviyi yaklaşık 6 ila 8 aya indirebilen sistemler de mevcut. Türkiye’de de uygulanan bu sistem, hastanın cerrah ve ortodontistinin birlikte çalıştığı osteotomi ile yapılan ortodontik tedavidir” şeklinde konuştu.
“İskeletsel gelişimleri çocuk yaşta fark etmek çok önemli”
Ortodonti tedavisinin yaş sınırının olmadığını belirten Dr. Bozbay, diş dizilimlerinde yaşanan sıkıntıların çocukluk döneminde fark edilmesinin önemine değinerek anne ve babalara şu önerilerde bulundu:
“İskeletsel gelişimleri çocuk yaşta fark etmek çok önemlidir. Bazı durumlarda hiç cerrahi uygulama gerekmeden yapılan tedaviler ve yönlendirmeler var. Bu nedenle çocukların 7 yaş öncesi ve sonrasında diş yapısında ebeveynlerin fark edebildiği bir bozukluk varsa mutlaka bir doktordan bilgi almalılar. Çünkü geç kalındığında karmaşık tedaviler uygulamak durumunda kalınıyor. Ebeveynler çocuklarının diş dizilimine dikkat etsin. Dişte kapanış bozukluğu, çapraşıklık fark ederlerse mutlaka bir uzmana başvursunlar. Bunun sonrasında iskeletsel dediğimiz yüze önden ve yandan bakıldığı zaman çenenin fazla gelişimi ya da çok küçük kalması yüzün sağ-sol yönünde asimetriğin olması gibi durumlar aileleri yönlendirmeli.”
Prof. Dr. Piero Cascone, “Çene içerisine protez uyguluyoruz”
Çene-yüz tedavisi alanında birçok yenilik olduğunu ifade eden Sapienza Üniversitesi’nden Çene ve Yüz Cerrahı Prof. Dr. Piero Cascone, “Hem teşhis hem de tedavi etmede yenilikleri yakinen takip ediyoruz. Yeni teknolojiler, cerrahi operasyonlar için planlamada yenilikler ve iskeletsel bölümlerin yerlerine yerleştirilmesi noktasında birçok yenilikler mevcut. Hem hastalıkların sınıflandırılması, programlandırması ve tedavi yöntemleri hem de cerrahi doğrulama ve yüzdeki bozukluklar konusunda son beş yılda çok fazla gelişmeler yaşandı. Sistemik açıdan da çok ciddi yeniliklere sahibiz. 3 boyutlu planlamalar ile hastalıkları sınıflandırabiliyoruz. İskeletsel bozuklukları yerlerine o şeklide getiriyoruz. Bunları önceden görerek, planlayarak yapıyoruz. Bunun dışında eklem cerrahisinde temporomandibüler eklem dediğimiz tıpkı dize ya da başka eklemlere konulan protezler gibi eklem problemlerinde çene içerisine de kişiye özel yapılmış olan protezler uyguluyoruz ” diye konuştu.