Memorial Antalya Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahi Bölümünden Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, boyun fıtığı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Boyun fıtığının genellikle uzun süre aynı pozisyonda kalma ya da duruş bozuklukları nedeniyle ortaya çıktığını belirten Kılınçoğlu, “Hayat kalitesini ciddi ölçüde düşüren önemli bir sağlık sorunu olarak tanımlanıyor. Boyunda fıtık ve kireçlenmeler, özellikle masa başında, bilgisayar ekranı karşısında uzun zaman geçiren ofis çalışanlarında sık görülüyor. Boyunda kaslarla ilgili stres kaynaklı kas spazmları, boyun ağrılarının yüzde 70’ini oluşturmakta ve uzun vadede boyunda fıtık, boyun kemiklerinde kayma ve kireçlenmeye bağlı olarak omurga kanalında daralmalara neden olmaktadır. Bu durum; kol ve ellerde kuvvet kaybı, uyuşukluk ve yürüme zorluğuna neden olabilir. Eğer sadece tek bir sinir etkilenmişse kolda, el ve parmaklara kadar hissedilen ağrı, sızlama, karıncalanma; eğer ciddi bir bası söz konusuyla kol ve ellerde kuvvet kaybı meydana gelir. Omurilik sıkışması durumunda ise bu şikayetlere ek olarak; ayaklarda karıncalanma, yanma, uyuşma, yürüme zorluğu idrar ve büyük abdesti kaçırma gibi şikayetler ortaya çıkar. Burada oluşan hasar, nadiren vücut tarafından onarılabilir ama genellikle uzun süreli veya kalıcı olur” dedi.
"Kireçlenmeler zamanla artıyor"
Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, "Boyun fıtıklarında tedavinin kişinin ağrıdan etkilenme derecesi, muayene ve radyolojik tetkiklere göre ayarlanması gerekir. Ufak ve sinir basısı oluşturmayan fıtıklarda yaşam konforunu artırmaya ve ağrıyı azaltmaya yönelik fizik tedavi programları yanında radyo frekans ve lazer ile diskin küçültülmesi, rahatlatıcı ve zaman kazandırıcı tedaviler de uygulanabilir. Diğer yandan yıllar içinde fıtıklarda küçülme ihtimali vardır ancak bunun için gereken süre ortalama 8-10 yıl kadardır. Buna karşılık kireçlenmeler zamanla artmakta ve hiçbir zaman iyileşme göstermemektedir" ifadelerini kaydetti.
"Ameliyat sonrası günlük yaşama hızla dönülebiliyor"
İlaç, istirahat ve diğer tedavi yöntemleri ile rahatlamayan ya da nörolojik şikayetleri olan hastalara cerrahi tedavi yöntemlerinin önerildiğini belirten Kılınçoğlu, “Tedavi için servikal mikrodiskektomi ve yapay boyun diski takılması yöntemleri kullanılmaktadır. Mikrodiskektomi yaklaşık 2 santimlik bir kesi ve yüksek büyütmeli operasyon mikroskobu ile gerçekleştirilir. Yaklaşık 2 saatlik bir işlemden 6 saat sonra hasta boyunluk ile ayağa kaldırılır ve ertesi gün taburcu edilir. Hasta iki haftalık istirahat programından sonra günlük yaşantısına rahatlıkla dönebilir. Yapay boyun diski, genç ve uygun hastalarda boyun hareketlerinin ve esnekliğinin korunması açışından tercih edilen bir yöntemdir. Uygulanması kolay ve vücuda uyumu son derece uygun bir yöntemdir. İşlem mikrodiskektomi işlemi sonrası 10-15 dakika içinde tamamlanır. Yaklaşık 3 aylık süreç içinde vücuda tam olarak adapte olur. Özellikle üst seviye boyun fıtıklarında hareketin korunması açısından tercih edilebilir. Cerrahi tedavilerde başarı uygun hastaya, uygun zamanda ve doğru girişimin yapılması ile doğru orantılıdır. Son çare olarak cerrahi tedaviye gitmek veya son aşamaya gelinceye kadar beklemek mikrocerrahinin etkinliğini düşürmektedir. Ameliyat sonrası yapılan egzersizler ameliyat sonucunu desteklemektedir. Cerrahi tedavinin yanı sıra, kilo azaltılması, düzenli yapılan egzersiz programları, yaşantının yeniden düzenlenmesi, fizik tedavi iyileşme sürecini hızlandırmaktadır.”