“KALBİ 100 ATMASI GEREKİRKEN 300 ATIYORSA İLK BULGUSU ÖLÜM OLABİLİYOR”
Ani ölümlerin önceden bulgu vermediğini dile getiren Ömeroğlu, “Daha önce başka sebeple doktora gitmiş olsa bile muayene sırasında belirgin olmayabiliyor. Ne yazık ki ilk bulgusu ölüm olabiliyor. İkinci sıklıkta ise kalbin ritim bozuklukları geliyor. Kalbin düzenli atmasını engelleyen bir takım genetik hastalıklar var. Kalpte uyarının iletildiği kanallarda bir takım tıkanmalar olabiliyor. Bunlar hiç uyarı vermiyor. Çocuk zaman zaman göğüs çarpması hissetse de bunun psikolojik olduğunu düşünerek hiç belli etmiyor. Kalbi 100 atması gerekirken 300 atıyorsa ilk bulgusu ölüm olabiliyor” şeklinde konuştu.
“KALECİLER RİSK ALTINDA”
Bir ailede gençler arasında sebepsiz yere ani ölümler olmuşsa, o ailelerin çocuklarını spor yapacağı zaman çok daha dikkatli olması gerektiği konusunda uyaran Ömeroğlu, ”Çocukların şikâyetlerini mutlaka ciddiye almak lazım. Göğüs ağrısını söyleyen çocukta dikkatli olmak lazım. Spor yapmak bir süre sonra kalp kasının kalınlaşmasına neden oluyor ama bunlar ani ölüme yol açacak ciddiyette olmuyor. Eğer çocuğun kalp hastalığı önceden hiç yoksa ani çarpışmalar ölüme neden olabiliyor. Bu açıdan kaleciler risk altında oluyor. Kalbe ani vurma ölüme yol açabiliyor. Bunun için daha önce kalp hastası olmanız gerekmiyor” diye konuştu.
“SURİYELİ BEBEKLERİ EVE GÖNDEREMİYORUZ”
Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Nazan Özbarlas ise elde ettikleri verilere göre kalp rahatsızlıklarının Doğu ve Güneydoğu bölgesinde daha fazla olduğu belirtti. Kalp rahatsızlıklarının sosyoekonomik durumlarının düşük olduğu toplumlarda daha fazla göründüğünü savunan Özbarlas,”Son yıllarda Suriyeli hastalarımız çok ciddi arttı. Suriyeli çocuklar hem yatak servisinde hem de polikliniklerde çoğunluğu oluşturuyor. Suriyeli vatandaşların yaşam koşulları çok uygun olmadığı için onları iyi olana kadar hastanemizde tutuyoruz. Normalde evlerine gönderilmeleri gerekirken biz bundan dolayı taburcu etmemeye çalışıyoruz. Bundan dolayı sayılı ve sınırlı olan yatakları etkin olarak kullanımı azalmış oluyor. Dışarıda tedavi bekleyen bir çok bebeğimiz oluyor” diye konuştu.