Aşırı sıcakların, kan basıncı seviyelerinde ani artış ya da düşüşlerle birlikte kalp krizi riskine yol açabileceğini ifade eden Uzman Dr. Cömert, sıcak havanın kalbin yükünü artırıcı etkisi olduğunu ve bu nedenle de sıcağa kontrolsüz maruziyetin kalp sağlığı için tehlike oluşturduğunu belirtti.
Klimalı ortamlardaki ısı düzeyinin kontrol altına alınmadığında kalp için risk oluşturduğunu söyleyen Uzman Dr. Cömert şöyle konuştu:
"Çünkü ani sıcak-soğuk geçişleri şok etkisine sahiptir ve ısı dengesinin iyi kurulması gerekir. Özellikle Akdeniz Bölgesi gibi hava sıcaklıklarının yüksek seviyelerde olduğu yerlerde klima kullanımına özellikle dikkat edilmelidir. Sıcak bir ortamdan bir anda klima tarafından aşırı derecede soğutulmuş başka bir ortama geçiş, özellikle kalp hastaları için sakıncalı olduğu gibi ani kalp sorunlarına da yol açabilir. Soğuk odada klimadan gelen hava akımının da yüksek olması, nabız hızını artırır ve solunum yolları ile ilgili problemler yaşanmasına neden olabilir. Klimalı ortamda uzun vakit geçirilecekse, ideal ortam ısısının 22 derecenin üzerinde ve hava akımının hissedilmeyecek derecede olması önemlidir. Klimalı ortam soğuk değil serin olmalıdır."
Sıcak havalarda güneşin altında uzun süre kaldıktan sonra, soğuk suyun altına girmenin kalp hastaları için tehlike oluşturabileceğini kaydeden Uzman Dr. Cömert, soğuk suyun, kalp ve damar sağlığı açısından risk oluşturarak, kalp damarlarında büzüşme ve kan akımını bozucu etki yapabildiğini söyledi.
Güneşle temas 15 dakikayı geçmemeli
Kalp sağlığını korumak ve güneşten kaliteli bir şekilde yararlanmak için ışınlara uzun süreyle maruz kalmamak gerektiğini dile getiren Uzman Dr. Cömert, "15’er dakikalık zaman dilimlerinde güneşlenme, gölgede ya da şemsiye altında vakit geçirme, güneşin zararlı ışınlarının dik gelmediği saatleri tercih etme gibi kullara özen gösterilmelidir. Yüzme, çok sağlıklı bir egzersiz olsa da havanın çok sıcak olduğu saatlerde sakıncalı olacağından, sabah ya da akşamüzeri saatlerinde tercih edilmesi gerekir" diye konuştu.