Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, “Günümüzde bilgi edinmek için, hepimiz internete başvuruyoruz. Adres arama, yemek tarifi, tarih gibi konularda, internet ve ilgili sitelerde, çoğunlukla doğru bilgiye ulaşıyoruz. Tatmin olmadığımızda, gene internetten başka başka sitelere bakıyoruz. Bunların çoğunda kişinin hayatı doğrudan etkilenmez. Hatta kolaylaşabilir. Sağlık, hayatımızın en önemli alanıdır. Günümüzde dünya genelinde yaşam süresi 79, Türkiye'de nerdeyse 76 olmuştur. 70 yıl öncesine göre insanlar yaklaşık 22 yıl daha az yaşamaktaydılar. Bunun en büyük nedenleri, insanların sağlığına önem vermeleri, spor yapmaları, tıp tekniklerinin ve ilaçların gelişmesi olarak söylenebilir. Doğal olarak sağlığımıza özen göstermek, öncelikli görevimiz olmuştur. Bugün hepimiz internetten sağlıkla ilgili birçok siteye ulaşabiliyoruz. En çok ilgi gören sağlık siteleri; sağlık bilgileri veren siteler, diyet siteleri, insan psikolojisiyle ilgili olanlardır. Çoğunlukla vücudumuzda bir belirti gördüğümüzde, ilk olarak internete bakıyoruz. Bu belirtinin ne olduğu, hangi hastalığın habercisi olduğu, insan yaşamını nasıl etkilediği, ölüme sebep olup olmadığıyla ilgileniyoruz. Buna bazı kişiler google doktorluğu demektedir” dedi.
Sağlığı konusunda fazla endişeli olma durumuna sağlık kaygısı (Sağlık Anksiyetesi) denildiğini ifade eden Dr. Üney, “Bu endişe basit bir meraktan hastalık hastalığına kadar gitmektedir. Sağlık endişesi arttıkça, hastalığı internetten arama durumu da artar. Artık en ufak belirtide kişi, internetin başında oldukça fazla zaman geçirmektedir. Bu duruma “İnternette Hastalık Arama Hastalığı” ya da “Siberkondriya” denmektedir” diye konuştu.
Dr. Üney, internette hastalık arama hastalığının zararları hakkın şu bilgileri verdi:
“1. Kişi en ufak belirtinin nedeni olarak, onlarca hastalık bulabilmektedir.
2. Bunu bir rahatlama davranışı olarak yaparken, birçok olumsuz bilgiyle karşılaşmaktadır.
3. Bulduğu hastalıkları okudukça, endişesi daha da artmaktadır.
4. Çoğunlukla kendisindeki belirtilerden çıkarttığı sonuç, olduğundan çok daha fazladır.
5. Basit bir belirtinin ölümcül olabileceği korkusuna kapılabilmektedir.
6. İnternetteki bilgi kirliliğinden dolayı, hastalığıyla baş edebilmek için, hiçbir bilimsel dayanağı olmayan sitelerden tedavi bilgileri almaktadır.
7. Gereğinden fazla vitaminler ya da saçma sapan bitki ilaçlarını uygulamaktadırlar.
8. Tamamen ticari, sağlıkla uzaktan yakından ilgisi olmayan sitelerden alışveriş yapmaktadırlar. Kendi sağlıklarını tehlikeye atmaktadırlar.
9. Bir seansta tedavi, 5 günde 10 kilo verme, baş ağrısına kesin çözüm gibi reklamlarla kandırılabilmektedirler.
10. Kimileri tıbbi makale okuyarak; latince, karmaşık ve anlaşılmaz bilgilerle kendilerini daha fazla endişeye sokmaktadırlar.
11. Bazı kişilerin hastalıkla ilgili kötü deneyimlerini paylaştıkları forum sitelerinden, ciddiyetten uzak bilgilerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Hastalık belirtileri ile ilgili; illa bir bilgi aranacaksa, Türkiye Psikiyatri Derneği, Türkiye Kardiyoloji Derneği, Deri ve Zührevi Hastalıklar Derneği gibi birçok derneğin internet sitelerinden bilgi almak en doğru davranıştır. Bundan da önemlisi bir hekime giderek bilgi almak, hem çok gerçekçi, hem çok kolay hem de endişenin oluşmasını engellemek konusunda en iyi davranıştır