Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı listeye göre tüm dünyada ölüm nedenleri arasında 3. Sırada yer alan inme, son 20 yıldır tanı ve tedavi alanında yaşanan hızlı gelişmeler sayesinde tedavi edilebilir bir hastalık durumuna geldi. İnmenin tıpkı kalp krizi gibi, beyne giden damardaki kan akışının pıhtı sebebiyle kapanması sonucu beynin kan beslenmesinin engellenmesi ve beyindeki hücrelerin ölmeye başlaması olarak tanımlanabileceğini söyleyen Medicana International İzmir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Yıldız Arslan, bu durumun beyin hasarına ve hatta ölüme neden olabileceğini belirtti.
Bu belirtilere dikkat edin
Kişinin belirtileri doğru yorumlarsa, inme geçirdiğini anlayabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Yıldız Arslan, “İnme, adından da anlaşılabileceği gibi aniden gelişir. Bu nedenle aniden olan kolda, bacakta güç kaybı, bilinç kaybı, ağızda kayma, çekilme, konuşma ve anlama bozukluğu, baş dönmesi, denge kaybı, çift ya da bulanık görme, bir tarafın uyuşması gibi belirtiler gösterir. Bu belirtilerden biri ya da bir kaçı olması durumunda hemen tam donanımlı bir hastaneye başvurulması gerekir” diye konuştu.
Kimler risk altında?
İnmenin, herkeste görülebilen bir hastalık olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Yıldız Arslan, “Özellikle 60 yaş üstü kişilerde daha çok görülüyor. Ayrıca, hipertansiyon, kalp hastalığı, diyabet, yüksek kolesterol, genetik hastalıklar, sigara ve alkol kullanımı beyin damarlarının tıkanmasını kolaylaştıran faktörler. Bu riskleri ne kadar azaltırsak inmeden o kadar korunabiliriz. Ayrıca, doymuş yağ asitleri ve basit karbonhidrat içeren yiyeceklerden kaçınmak, lifli besinler yemeye özen göstermek, meyve sebze ağırlıklı beslenmek, tuzu kısıtlamak önem taşıyor. Özellikle Akdeniz tarzı yani zeytinyağı ve sebze içerikli beslenmenin inmeden koruyucu olduğu yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur” dedi.
Kasıktan müdahale
Kişinin beyin damarının pıhtıyla tıkanması sonucu, dünyada geçerli kılavuzlara göre ilk 6 saatte hastaneye ulaşmasının hayati önem taşıdığının altını çizen Uzm. Dr. Yıldız Arslan, “Hastanın tıkalı beyin damarını açmak ve hasarın büyümesinin önüne geçmek ilk hedeftir. İlk olarak toplardamar içi pıhtı çözücü ilaç uygulaması ile kan akışının eski haline dönmesi amaçlanır. Ancak inmenin meydana geldiği andan itibaren geçen zaman dilimi uzadıysa, anjiyografik trombektomi uygulaması yapılır. Hastanın kasığından damar içerisine kateterle girerek, beyne kadar ulaşıyor ve damar içindeki pıhtıyı geri çekiyoruz. Böylece damarı açarak, kan akışını sağlıyoruz. Felç geçiren hastalar, zamanında yapılan müdahale sonrası hastaneden yürüyerek çıkıp gidebiliyor.