Devlet korumasında yetişmiş 193 gencin, 2 bin 140 engellinin, 370 şehit yakınları, gaziler ve gazi yakınlarının çeşitli kamu kuruluşlarına atamalarının yapıldığı törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim geleneğimizde devlet, diğer pek çok vasfının yanı sıra kimsesizlerin de kimsesidir. Vefat veya çeşitli sebeplerle ailelerine kaybedene evlatlarımıza sahip çıkmak, onlara analık babalık yapmak boynumuzun borcudur” diye konuştu.
“Sadece son 2,5 yılda 7 bine yakın evladımızı kamuya yerleştirdik”
Hükümete geldiklerinde, devlet korumasındaki çocukların, yüzlerce kişinin bir arada kaldığı yurtlarda balık istifi şeklinde barındırıldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef topluma uyum sağlayabilecekleri iklimden yoksun çocuklarımız, bu ortamda ne doğru dürüst eğitim alabiliyor, ne de meslek sahibi olabiliyorlardı. STK'larla işbirliği yaparak devlet korumasındaki çocuklarımızın yetiştirilme modelini baştan sona değiştirdik. Çocuklarımızı çok büyük yurtlarda koğuş düzeninde barındırmak yerine ev düzenine geçtik. Bu evleri de daha ziyade mahalle içlerinde açarak, çocuklarımızın diğer ailelerin çocukları ile aynı okula gitmesini, aynı sokakta oynamasını, aynı atmosferi teneffüs etmesini sağlamaya çalıştık. Bugüne kadar 11 bin çocuk evi sitesi, bin 193 çocuk evi, 65 çocuk destek merkezi oluşturduk. Buralarda görev yapacak personelimizi özel eğitime tabi tuttuk. Halihazırda 13 bin 524 çocuğumuzun bakımını aile ortamına en yakın şekilde hazırladığımız bu evlerde sürdürüyoruz. Daha önemlisi, ailelere destek vermek suretiyle çocuklarımızı mümkün olduğu kadar kendi anneleri babaları veya yakınları ile yaşamasını sağladık. Geçtiğimiz 18 yılda bu çerçevede verdiğimiz desteklerle 652 bine yakın çocuğumuzun ailelerinin yanında hayatını sürdürmesini temin ettik. Sadece son 8 yılda yüzde 86'sı doğrudan annelere olmak üzere bu amaçla verdiğimiz destek miktarı 6,9 milyar liradır” şeklinde konuştu.
Son dönemde ihtimam gösterdikleri ve geliştirmeye çalıştıkları bir diğer uygulamanın da koruyucu aile sistemi olduğunu ifade eden Erdoğan ,”Şuanda 7 bin 864 çocuğumuz hassas bir şekilde tespit edilen ve sıkı şekilde denetlenen koruyucu ailelerinin yanında hayatlarına devam ediyor. Üstelik bunların 795'i de özel gereksinimi olan çocuklardır. Kimsesiz çocukları evlat edinen ailelere de ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Devlet korumasındaki çocukların kamuda istihdamı 1988'den beri sürüyor. Biz 2014 yılında bu çocuklarımızın kamudaki istihdamını merkezi yerleştirmeye dönüştürerek işlerini kolaylaştırdık. Ayrıca, istihdamın eğitim düzeylerine göre kendi branşlarında olmasını da temin ettik. Hükümete geldiğimizde kamu işe yerleştirilen devlet korumasındaki çocuk sayımız 21 bin 300 idi, bu gün bu sayı 55 bini aşmıştır. Sadece son 2,5 yılda 7 bine yakın evladımızı kamuya yerleştirdik. Hayata geçirdiğimiz teşvik uygulaması ile 4 bin 600'e yakın gencimizin özel sektörde istihdamını sağladık. Kimsesiz çocuklarımız için kamudan yaptığımız her kuruş harcamayı bu devletin başının gözünün sadakası olarak görüyoruz. İnşallah, aile yanında destek ve koruyucu aile gibi uygulamaları daha da yaygınlaştırarak hem hiçbir evladımızın sahipsiz kalmamasını hem de toplumdan kopmamasını temin etmekte kararlıyız” ifadelerini kullandı.
“Kamudaki engelli kontenjanlarının doluluk oranı yüzde 82 seviyesine kadar çıkarttık”
Bir toplumun vicdanını ölçmenin en kestirme yolunun engellilere olan davranışlarına bakmak olduğunu, engellilerine sahip çıkan bir toplumun yıkılmaz bir bünyeye sahip olduğunun altını çizen Erdoğan, “Ülkemizde yıllarca bu konuda doğru politikalar geliştirilemediği için vicdanları sızlatan görüntüler yaşanmıştır. Engelli kardeşlerimiz toplumdan izole bir şekilde evlerinin dört duvarı arasında yaşamaya mahkum edilmiştir. Hükümete geldikten sonra üzerinde en çok durduğumuz ve yakın takibini yaptığımız hususlardan biri de engellilerimizin topluma kazandırılması faaliyetleridir. Bu amaçla 2005 yılında Engeliler Kanunu çıkarttık, hemen ardından BM Engelli Hakları Sözleşmesini imzalayan ülkeler arasına girdik. Günlük hayatını idame ettirmek için başka bir kişinin desteğine ihtiyaç duyan engellilerimize bakım hizmeti sunmaya veya bakımlarına destek olmaya başladık. Bugün 536 bine yakın engellimize ailelerinin yanında bakım desteği sağlıyoruz. Ayrıca, resmi ve özel 541 merkezde 29 bine yakın engelliye yatılı bakım hizmeti veriyoruz. Engellilerimizin ihtiyaç duydukları tüm sağlık hizmetleri, genel sağlık hizmetleri kapsamında karşılanıyor. Geçmişte her kurum için ayrı ayrı alınması sebebiyle ciddi sıkıntı kaynağı sebebi olan engelli raporlarının elektronik ortamda tüm kurumlar tarafından görülebilmesini temin ettik. Engelli ve yaşlı vatandaşlarımızın sosyal hayata katılmaları bakımından önemli olan erişilebilirlik konusunda çok ciddi düzenlemeler yaptık. Bugün de bir kısmına şahitlik ettiğimiz istihdam meselesinde de devrim niteliğinde atımlar attık. Kamu kurumlarındaki memur kadrolarının engellilere tahsisli olan yüzde 3'ünün etkin şekilde kullanılabilmesi için merkezi yerleştirmeye dayalı bir sistem kurduk. Aynı şekilde kamu işçi kadroları için merkezi yerleştirme yöntemine geçtik. Böylece 2002 yılında yalnızca 5 bin 777 olan engelli memur sayımızı 58 bin 319'a yükselttik. Böylece kamudaki engelli kontenjanlarının doluluk oranı yüzde 82 seviyesine kadar çıkarttık. Ayrıca, tayinden yer değiştirmeye, işyerindeki görev dağılımından mesai düzenine kadar her konuda engellilerimize pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Tüm bu gayretlerimiz sayesinde engellilerimizin her alanda aktif şekilde hayatın içinde yer aldıklarını şahit oluyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde de engellilerimize hizmet vermeye, yanlarında olmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
“Kamuda istihdam edilen kişi sayısı 6 bin 315'ti, bugün ise aynı kapsamda istihdam edilenlerin sayısı 45 bine yaklaştı”
Şehitlerin emaneti olan yakınları ve gazilerin ayrı bir yeri olduğunu ifade eden Erdoğan, “Bir insanın hiçbir mecburiyeti olmadığı halde bilerek ve isteyerek, inancı ve vazifesi uğrunda ölümün üzerine yürümesi kadar büyük bir fedakarlık yoktur. Bunun için şehit yakınlarımız ve gazilerimiz daima başımızın tacı olmuştur. Rabbimizin müjdesi olan bu payelerin vakarına, onuruna, hassasiyetine uygun davranan her kardeşimiz de son nefesimize kadar yoldaşlık yapmak bizim için şereflerin en büyüğüdür. Milletimiz tarihi boyunca şehit yakınlarına ve gazilerine sahip çıkmıştır. Devletimizde geçmişten bu güne çeşitli düzenlemelerle bu insanlarımıza çeşitli imkanlar sağlamıştır. Biz de hükümete geldikten sonra şehit yakınları ve gazilerimizin hep üzerine titredik. İstiklal Harbi'nden Kore'ye ve Kıbrıs'a kadar geçmişten miras aldığımız gazilerimizin hak ve imkanlarını genişlettik. Terörle mücadelede, sınır ötesi harekatlarımızda, 15 Temmuz'da şehit olan ve gazilikle şereflenen her kardeşimize pek çok kalemde ciddi destek verdik. Tazminatta maaşa, sağlık ve eğitim desteğinden istihdama kadar her konuda bu kardeşlerimizin kalbini mutmain edecek uygulamalara imza attık. Hükümete geldiğimizde bu kapsamda kamuda istihdam edilen kişi sayısı 6 bin 315'ti, bugün ise aynı kapsamda istihdam edilenlerin sayısı 45 bine yaklaştı. Elbette ne yaparsak yapalım, şehitlerimizin ve gazilerimizin haklarını ödeyemeyeceğimizi, en büyük şerefin Rabbimizin ve milletimizin nezdinde bu unvanlara sahip olmak olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte devlet olarak elimizdeki tüm imkanları şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin emrine sunmak suretiyle kendilerine şükranlarımızı ifade etmeye çalışıyoruz” dedi.
“Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde şu anda aşı sıkıntısı var”
Türkiye'nin sahip olduğu hizmet altyapısının gücü ve sosyal devlet vasfının genişliğinin kriz dönemlerinde çok daha iyi ortaya çıktığını ifade eden Erdoğan, konuşmasının sonunda şu ifadeleri kullandı:
“Salgın döneminde sadece sağlık altyapımızın ve genel sağlık sigortamızın gücünü görmekle kalmadık, aynı zamanda sosyal destek sistemimizin kapsayıcılığını da test ettik. Neredeyse bir yıla yaklaşan salgın döneminde yüreklerimizi yakacak ne sağlık krizi ne de sosyal çöküntü görüntülerine şahit olduk. Tam tersine 46 milyar lirayı geçen sosyal koruma kalkanı ödemelerimiz ve geniş bir alanda verdiğimiz desteklerle ülkemizin ayakta kalmasını sağladık. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde şu anda aşı sıkıntısı var. Biz ise şu anda aşı konusunda attığımız adımlarla, yaptığımız ödemeyle sür'atle aşılarımızı aldırmaya başladık ve ilk etapta inşallah 50 milyon doz aşı ülkemize gelecek ve sür'atle de aşılamayı başlattık. Dünyanın en müreffeh ülkelerinden dahi yürek burkan sahnelerin görüldüğü bir süreci ülke olarak biz en az sıkıntı ile geride bırakmayı başardık. Bu yılın bütçesinde sosyal destek harcamaları için ayırdığımız rakam 81 milyar lirayı geçiyor. Her kesimden vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu her an yanında olmayı sürdüreceğiz. Atamasını yapacağımız 3 bin 603 gencimize, engellimize, şehit yakınımıza, gazimize ve gazi yakınımıza kadrolarının hayırlı olmasını diliyorum. Görev yerlerinizde her birinize başarılar diliyorum.“
Erdoğan, programın sonunda devlet korumasında yetişmiş gençlerin, engellilerin ve şehit yakınları, gaziler ve gazi yakınlarının çeşitli kamu kuruluşlarına atamalarını gerçekleştirdi.