Çakır, 2016 yılında Assiut Üniversitesi Çocuk Hastanesi’nde yapılan bir çalışmadan da bahsederek, şu ifadeleri kullandı:"Kronik, sebebi bilinmeyen, immünolojik bozukluklarla birlikte, birçok organ ve sistemi tutan bir bağ dokusu hastalığı olan Sistemik Lupus Eritematozus’lu (SLE) çocuklarda, arı sütü kullanımının hastalığın seyri üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Çalışmaya 40 çocuk katılmış; katılımcılardan 20 kişi deney grubunu, 20 kişi ise kontrol grubunu oluşturmuştur. Deney grubu arı sütü alırken, kontrol grubu hiç arı sütü almamıştır. Çalışmanın sonucunda arı sütü takviyesi alan grubun bağışıklık hücrelerinin sayısında artış olmuştur. Bu çalışma, arı sütünün bağışıklık sistemi üzerine önemli rol oynadığını ortaya koymuştur ve hastalık döneminde semptomların azalmasını desteklediğini de göstermiştir"
"Arı sütü çocuklar için beslenmeye dahil edilmeli"
Çocuklarda düzenli arı sütü tüketiminin sonrasında oldukça olumlu geri dönüşler alındığını kaydeden Dr. Çakır, "Arı sütünün çocuklarda beslenmeye dahil edilmesini öneriyorum. Düzenli tüketen çocuklarda iştah üzerine olumlu faydalarını birebir gözlemliyoruz. Ayrıca protein, vitamin ve mineral içeriğiyle çocukların büyüme gelişmesine destek olan tamamen doğal bir ürün. Ayrıca propolisin çocuklar tarafından düzenli kullanımı da hastalanma sıklığını azaltıyor ve hastalandıklarında da daha çabuk toparlanmalarına yardımcı oluyor. Çocukların propolisli arı sütlü ham ballı karışımlardan günde en az 1 tatlı kaşığı düzenli tüketmelerini öneririm" sözlerine ekledi.
Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı ise, arı sütünün bileşiminde doğal olarak protein, karbonhidrat ve lipitlerin yanı sıra organik asitler, aminoasitler, enzimler, A, E, D, B grubu vitaminlerinin olduğunu belirterek, aynı zamanda başka herhangi bir gıda maddesinde bulunmayan royalaktin ve 10-HDA (10-hidroksidekanoik asit) organik bileşenlerinin de bulunduğunu ifade etti. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Pınar Çakır ise arı sütünün, çocukların hem bedensel, hem de zihinsel gelişime destek sağladığını kaydetti.
Arı sütünün önemini anlatan Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı, "Arı sütü, işçi arıların yutak üstü salgı bezlerinden salgıladığı, kovanda yavru arıların ve kraliçe arının beslenmesinde kullanılan doğal bir arı ürünüdür. Bütün arılar doğduklarında aynı fiziksel özelliklere sahiptir. Fakat, kovanda tek bir arı, işçi arılar tarafından içgüdüsel olarak yoğun miktarda arı sütü ile beslenir ve o arı diğer arılardan farklılaşarak kraliçe arıya dönüşür. Kraliçe arı diğer arılardan 2 kat daha fazla gelişir ve her gün kovana 2000 yumurta bırakarak koloninin devamlılığını sağlar. İşçi arılar 45 gün yaşarken, kraliçe arı hayatı boyunca arı sütü ile beslenerek 5-7 yıl arası yaşayabilir. Arı sütü, yavru arıların büyüme ve gelişmesinde önemli bir yere sahiptir. Arı sütü, bileşiminde doğal olarak protein, karbonhidrat ve lipitlerin yanı sıra organik asitler, aminoasitler, enzimler, A, E, D, B grubu vitaminleri (B1, B2, B5, B6, B8, B9, B12), C vitamini ve çinko, magnezyum, demir, kalsiyum, bakır gibi önemli mineralleri içerir. Ayrıca arı sütünün bileşiminde, başka herhangi bir gıda maddesinde bulunmayan royalaktin ve 10-HDA (10-hidroksidekanoik asit) organik bileşenleri de bulunur. Bu içeriği arı sütünü çok özel kılar. 10-HDA’nın arı sütünün pek çok biyolojik aktivitesinden sorumlu olduğu belirtilmiştir" ifadelerini kullandı.
"Propolis antioksidan ve antimikrobiyal etkilere sahiptir"
Propolisin arı sütünden farklı olduğunu ifade eden Tanuğur, arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladığı güçlü antioksidan ve antimikrobiyal etkilere sahip doğal bir ürün olduğuna dikkat çekti. Tanuğur, "Arılar tarafından kovandaki mikropları yok etmek ve sterilizasyonu sağlamak için kullanılır. Arılar petek gözlerini önce propolis ile kaplar sonra ana arı petek gözüne yumurtasını bırakır. Bu sayede yumurtanın sağlıklı bir şekilde gelişmesi sağlanır. Ayrıca arılar, propolisle sıvanan petek gözlerine balını, polenini, arı sütünü koyar. Böylece arının ürünleri kovanda bozulmadan saklanır. Propolis; antioksidan ve antibakteriyel etkisinin yanı sıra, antifungal, antiviral, antienflamatuvar ve antitümör etkilere de sahiptir. Solunum yolları hastalıklarından mide bağırsak rahatsızlıklarına, ağız içi aft, yara ve uçuktan kansere kadar pek çok farklı hastalıkta tedaviye destek olarak kullanıldığında olumlu etkileri gözlendiğine dair bilimsel çalışmalar mevcuttur" dedi.