Cumhurbaşkanı'nda şu an getirdikleri paketten daha fazla yetki olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “ İki başlılıkla ülke gitmez. Bugün kriz yok, çünkü Cumhurbaşkanı ile Başbakanın arasında kardeşlik bağı var. Aramızda küçük sorunlar olduysa bile dışarı çıkarmadık. Daha önceki dönemlerde olduğu gibi krizler olabilirdi. Bugün kriz yoksa ülke emin adımlarla ilerliyorsa bunun sakın ha sakın şu andaki mevcut sistemden kaynaklandığını düşünmeyin. Biri millettir, AK Parti’nin tek başına iktidara gelmesidir. İkinci sebebi ise Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğidir. 15 Temmuz’da, Gezi olaylarında 17-25 Aralık hain darbe girişiminde de gördük. 15 senedir önümüze çıkan engelleri görüyorsunuz. O nedenle bunu sisteme bağlamak doğru değil” diye konuştu.
“Kriz kaçınılmazdır”
Bu yeni sistemin Recep Tayyip Erdoğan sonrası Türkiye’nin sigortası olduğunun altını çizen Mevlüt Çavuşoğlu, “ Kim gelirse gelsin yüzde 51’le seçileceği için sistem güçlü olacak. Halk güçlü bir Cumhurbaşkanı seçecek. Şu andaki sistemde iki karar vermemiz gerekiyor. Ya mevcut Cumhurbaşkanı'nın varolan yetkilerini tamamen alacağız ve halkın elindeki yetkiyi alıp tekrar Cumhurbaşkanı seçme yetkisini meclise vereceğiz. Yada şu andaki Cumhurbaşkanlığı sistemini getireceğiz, iki başlılığı gidereceğiz. Başka seçenek yok. Şuandaki tablo devam ederse kriz kaçınılmazdır” ifadelerine yer verdi.
“Seçim iktidarı kurulmalı”
Yeni sistemde bir denge olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, “5 yılda bir seçim istikrarını kurmamız gerekiyor. Biz 93 yılda 65. hükümeti kurduk. Amerika 225 yılda 45. Hükümeti kurdu. Bizim seçimler zamanında olsaydı, şuandaki hükümet 2183 yılında kurulması gerekirdi. Artık bunu bir rayına koymamız gerekiyor”dedi.
“Cumhuriyet falan elden gitmiyor”
'Cumhuriyet elden gidiyor' söylemlerini de eleştiren Bakan Çavuşoğlu, “ Nereye, nasıl gidiyor. Gidiyor da Cumhuriyet 100. yılına gidiyor. Bunu söyleyenlerin bugüne kadar cumhuriyete bir katkısı var mı? Yok. Herhangi bir hizmeti var mı? O da yok. Sadece cumhuriyetten geçiniyor bunlar. Ne yaptın cumhuriyet için ne yaptın, hangi projen oldu diye sorun. Bugüne kadar belki imkanın olmadı, belki hayallerin vardır hedeflerin var mı diye sor,o da yok. Ama bizim var. AK Parti’nin var. Hedeflerimizi koyduk ortaya. Hedefi koyacaksın. Bu kutlu yolculuk devam edecek yeni nesiller bu hedefe gidecek. Bir milletin hedefi yoksa o millet dağılır gider, hüsran olur. Cumhuriyet falan elden gitmiyor. Bunlar boş şeyler” diye konuştu. 18 yaşındaki bir gencin bile seçilmesine karşı çıkıldığını aktaran Bakan Çavuşoğlu, gençlerin gelecekleri ve zenginlikleri olduğunu vurguladı.
“Partizancılık yapmayalım”
Konunun ciddi bir mesele olduğunu ve partizancılık yapılmaması gerektiğinin altını çizen Mevlüt Çavuşoğlu, “ Doğru düzgün bilgiyi ver yine de, ‘Ben bunun daha iyi olmadığını düşünüyorum, şuandaki sistem daha iyi de’ ona da saygı duyuyorum. Ama doğru bilgiler ver vatandaşa, iftira ve kandırmacalarla bu milleti aptal yerine koymayalım” dedi.
“Yargı bağımsız ve tarafsız olmalı”
Yargının bağımsızlığının tesis edilmesinin önemli olduğuna vurgu yapan Çavuşoğlu, “ Yargının bağımsızlığının yanında, tarafsız olmasını da tesis etmezsek, ne ekonomik büyüme ne adalet ne ülkede istikrar olur. Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlü şekilde tesis etmeliyiz. Kim ihtiyaç duyuyorsa, başvurduğu zaman adaletin tecelli edeceğinden emin olmalıdır. Adaletin tecelli edeceğinden lehine veya aleyhine emin olmazsak biz bu ülke kaosa gider. Bunu da başarmak zorundayız. Maalasef bu FETÖ yüzünden yargıda da ciddi bir karmaşıklık var. Adalet sarayları, bölge idare mahkemeleri yapıyoruz. Ama adalet bakımından içi boş olursa hiçbir anlamı yok. Yeni sistemde de cumhurbaşkanı HSYK üyelerinin 4’ünü atayacak, 7 tanesini meclis seçecek. Şimdide 4’ünü cumhurbaşkanı seçiyor” dedi.
“Hepsi partili”
Konuşmasını Avrupa ülkelerindeki yargı sistemlerinden örnekler vererek sürdüren Çavuşoğlu, “ Fransa’da Yüksek Yargı Konseyi’nin 9 üyesinin tamamını Cumhurbaşkanı atıyor. Orada yarı başkanlık sistemi var. Partili bir hükumet, partili başbakan, partili cumhurbaşkanı. Önemli olan partili olmak değil, partiler hükumet için araçtır. Seçildikten sonra tarafsız olabilmektir. Belediye başkanları, başkanları ve cumhurbaşkanı içinde geçerlidir. Bugün ABD Başkanı Trump’da partili. Dünyadaki hükumet ve devlet başkanlarının hepsi partilidir. Başkanlık sistemi ise başkan partili, başbakan partili. Dünyanın her yerinde böyle. Bundan korkmayacağız” dedi.
“Wilders’e tepki”
Açıklamalarına Hollanda üzerinden devam eden Çavuşoğlu şöyle konuştu: Demokrasi'de bugünlerde önde giden Hollanda'nın ırkçı partinin siyasi bakımdan esiri oldu. Bu siyasi partiyi büyüttün, güçlü duramadınız, şimdi korkunuzdan bizden de medet umuyorsunuz. 'Gelirseniz sayın bakan, Wilders’ in oyu artar ne olur seçimden sonra gel' demeye başladın. Benim derdim mi bu? Sen bana adam gibi söylersen, ben sana o konuda da yardımcı olurum da önce basına açıklayıp, 'yok gelemez' deyip ondan sonra söylersen bu bize işlemez. Bize dürüst olacaksın. Geleceksin söyleyeceksin, benim öyle bir korkum var, bize yardımcı ol ne olur, diyeceksin. Yardımcı olurum ama yardımcı ol durumuna niye düştün. Bugüne kadar göz yumdunuz Avrupa'da, ırkçı partilere şimdi esir oldunuz. Şimdi siz de onlar gibi davranmaya başladınız. Avrupa’nın insan hakları, özgürlükler gibi ortak değerleri nereye gidecek Avrupa nereye gidecek, Avrupa’nın değerleri. Hani insan hakları, özgürlükler, değerler hepsini çiğneyip gidiyorsunuz. Hani Avrupa’nın ortak değerleri vardı.”
“Aksi takdirde Avrupa’nın geleceği karanlık”
Avrupa’nın felakete, uçuruma doğru gittiğini ifade eden Çavuşoğlu, “Biz Avrupa’yı yaklaşık 10 senedir uyarıyoruz. ‘Bakınız ırkçı partiler artıyor ama sizde zayıf duruyorsunuz siz insani değerleri demokrasiyi güçlü savunamıyorsunuz, sizde popülizme kapılmaya başladınız, oysa bunu yapan ırkçı parti var siz her zamankinden daha güçlü durasınız ,sizde zemin kayması olmasın ki Avrupa ayakta durabilsin’. Aksi takdirde İkinci Dünya Savaşı öncesi Avrupa’ya doğru gidiyoruz. Bunu çok söyledik hala geç sayılmaz. Bugün Avrupa’da merkezdeki siyasetçiler aklını başına toplayıp popülizmden uzak durup seçme seçilme kaygısına düşmeden tedbir alırsa Avrupa’yı kurtarabiliriz. Aksi takdirde Avrupa’nın geleceği maalesef karanlık. Yok işte Avrupa Birliği’ymiş değerlermiş, Avrupa Parlamentosunda ırkçıların sandalye sayısı artıyor. Ulusal meclislerde de artıyor. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi başkanlığını yaptığım demokrasinin beşiği parlamentoda da artıyor. Nereye gidecek bu Avrupa. Avrupalıların hep beraber oturup birlikte biz, onlara yol gösteririz aklına başına toplaması lazım. Oturup düşünmemiz lazım ve çifte standarttan popülizmden ırkçılıktan yabancı düşmanlığından islam karşıtlığından, hrıstiyan karşıtlığından hepsinden vazgeçmemiz lazım. Eğer bu Avrupa, bu kıta bizimse geleceği için bunu yapmamız lazım.”
“Hayır çabası içindeler”
Avrupa'da şu anda bir çok Türkiye karşıtı ülkelerin yeni anayasa sistemi için yapılacak referandumda 'hayır' için çaba harcadığını dile getiren Çavuşoğlu, “ Türkiye'yi desteklediklerinden mi hayır. Bu sistemle Türkiye daha güçlü olacak daha bağımsız olacak kendi kararını kendi verecek ekonomisi de siyaseti de dış politikası da bağımsız olacak güçlü Türkiye’ye söz geçiremeyecek artık onlar karar almayacak. Onlar karar alıp Türkiye uygulamayacak geçmişte olduğu gibi Türkiye’nin ekonomisi büyüyor. Köprü tünelleri nasıl yapıyorsunuz diye merak ediyorlar. ‘Cumhuriyetçi diyor ya ben cumhuriyetin bekçisiyim diyor ya” ne yaptınız 79 yılda 6 bin kilometre duble yol, benim iktidarım cumhurbaşkanı 15 yılda 18 bin kilometre yol yaptı. Senin yaptığının 3 katı. Siz geçmişi inkar mı ediyorsunuz. Hayır inkar etmiyorum kıyaslama yapıyorum. Benim hakkım bu geçmişi niye inkar edeyim” ifadelerine yer verdi.
“Bu sistematik bir baskıdır"
‘Batılılar şu anda Türkiye fesatlığından çatlayacak’ diyen Çavuşoğlu, “Bunu iyi düşünün bunlar niye ‘hayır’ oyu için çalışıyorlar. Bizim oraya gitmemizi engellemeye çalışıyorlar. Hiç kimse bizim oraya gidip vatandaşlarımızla buluşmamızı engelleyemez, gideceğiz, vatandaşlarımızla buluşacağız. Otellere baskı yap, salonlara baskı yap, salon sahiplerine polis gönder. Yerel otoriteymiş, haberimiz yokmuş, bunlar doğru değil . Bu sistematik bir baskıdır, sistematik bir engelleme çalışmasıdır ve derin devlette, devletin kurumları bunun içindedir. Bunu görüyoruz. Yüzlerine de söylüyoruz. Bu kabul edilebilir durum değil. Bizde gerekli tedbirleri alırız. Gerekli adımları atarız. Bizim kimseden korkumuz yok. Allah’tan başka kimseden korkmayız, milletten başka kimseye hesap vermeyiz. O yüzden bu hatalarını ders alsınlar bir daha böyle hatalar tekrarlamasınlar, bizi de bazı konularda adım atmak durumunda bırakmasınlar. Biz hiçbir şeyin altında kalmayız. Gerekeni yaparız ama bizim tercihimiz kavga değil huzur içinde iş birliğini güçlendirmektir” dedi.
“İnlerine gömüyoruz”
PKK'nın ‘hayır’ için çaba gösterdiğini dile getiren Çavuşoğlu, “ Çünkü Türkiye güçlü olursa bunların hayalleri suya düşecek. Bunlar ham hayaller, başaramayacaklarını gösteriyoruz. Şehirlerde, şimdi köylerde de evlerin altına tüneller yapmışlar oralarda bulup gömüyoruz oraya inlerinde yakalayıp inlerinin içine atıyoruz bombayı, orada gömüyoruz. Nerede olursa olsunlar bu hainlerin peşini bırakmayacağız. Ve onları tamamen gömünceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Ama bunlar Türkiye güçlenmesin diye ‘hayır’ kampanyası yapıyor” diye konuştu.
“Hayır’ diyene PKK’lı demiyoruz”
Çavuşoğlu konuşmasına şöyle tamamladı: “FETÖ, Türkiye'de yeniden güçlenemeyeceği endişesi için ‘hayır’ oyu için çalışıyor. Tüm terör örgütlerinin de ‘hayır’ oyu için çalışıyor. Dağdaki hainleri mi sevindireceğim aynı safta mı olacağım. Biz ‘hayır’ veren hiç bir vatandaşımıza PKK’lı demiyoruz. Hiç birisine ama Türkiye için bu kadar önemli konuda onlar hayır için çalışırken ben evet derim.”