Açıklamasında, “Öncelikle, Ziraat Bankası’ndan devlet destekli olarak alınan kredilerle yapılan seralar, daha sonra kesinlikle kontrol edilmemektedir. Bu konuda mutlaka gerekli denetimler yapılmalı, görevlendirilecek uzmanlar verilen kredilerin karşılarında mutlaka seraları malzeme ve işçilik bakımından kontrol etmeli, çiftçimizin üretimi devlet garantisi altına alınmalıdır. Aksi durumda, yıkılan seralarda ürünler donduğu ve sigorta da ancak bir bölümünü karşıladığı için çiftçimizin bu zarardan kurtulma imkanı olmayacak, belki de tarlasını satma tehlikesiyle karşı karşıya gelecektir.
Diğer bir konu olarak, bu bölgelerimize 2 günden bu yana elektrik verilememektedir. Bildiğiniz üzere mahsulün donmaması için sisleme yapılması, bunun için de kesintisiz bir şekilde elektrik verilmesi gerekmektedir. 2 günden bu yana elektrik verilemeyen bölgemizde vatandaşlarımız çaresiz şekilde kendilerince önlem almaya çalışmaktadır.
Özelleştirilen elektrik firması, ancak ve ancak sürekli aranıp baskı uygulandığı takdirde arızaları gidermeye çalışmaktadır. Çünkü arıza bakımına gidebilecek araç ve personel sayısı oldukça yetersizdir. Sayaç bakacak birçok personeli olan kurumun aynı özeni arıza ile ilgilenecek personel istihdamında da göstermesi gerekir.
Enerji ve bankacılık sektörlerinin gerekli özeni göstermedikleri ortamda tüm sorumluluğun köylümüze yüklenecek olması adaletsizdir, Devlet adabına uygun değildir. Öncelikle bu olayla ilgili gerekli ödeneğin çıkarılarak köylümüzün zararının karşılanmasını, sonrasında da tarımsal faaliyete desteğin kredilerden sahaya indirilmesi zorunludur.” dedi.