Takavut beklenen açıklamayı yaptı.

Politika

CHP Alanya İlçe Başkanı Ali Takavut parti binasında yaptığı açıklama ile başkanlığa bir dönem daha aday olduğunu açıkladı.

CHP İlçe Başkanı Ali Takavut, 9 Aralık'taki kongre öncesi ilçe başkanlığına adaylığını resmen açıkladı. Parti binasında adaylık açıklaması yapan Takavut'a çok sayıda partili ve muhtar da destek verdi. 

İşte Takavut'un konuşmasının tamamı: 

Değerli yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım, meclis üyesi arkadaşlarım, belediye başkanlığı yapmış, aday olmuş arkadaşlarım, kadın ve gençlik kolları yönetimi arkadaşlarım, partimin emekçileri siz değerli yoldaşlarım, basınımızın emekçileri, her zaman bizlerle birlikte acıyı tatlıyı paylaşan kardeşlerim; hepiniz hoş geldiniz. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. 
Biliyorsunuz her 2 yılda bir CHP’nin kongreleri yapılır. İl, ilçe ve büyük kurultay netleştirilir. Burada da 2 yıl önce bize bir görev vermiştiniz, bu görevimizi artısıyla eksisiyle layıkıyla yapmaya çalışıyoruz. Eksiğimiz var mıdır? Vardır. Hatalarımız var mıdır? Vardır ama bu eksik ve hataların olduğunu bilebilmek önemlidir. Bunu da farkındayız. 
Biliyorsunuz ülkemizin CHP’ye ihtiyaç duyduğu bu dönemde hepimiz ama hepimiz elimizi taşın altına koymak zorundayız. Hiç birimizin lüksü yok arkadaşlar. 2019 yılında çok önemli seçimler geçireceğiz. Bunlardan bir tanesi yerel seçim, daha sonra genel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi onların tabiriyle başkanlık seçimi. Bu seçimlerde el ele veremesek, kırgınlıkları, küskünlükleri bitiremezsek, kucaklaşamasak, eğer 2019 yılını kaybedersek, daha doğrusu seçimleri inanın burada CHP’nin bırakın ilçe başkanı olmayı, hiçbir örgütümüzde hiçbir çalışma grubumuzda şansımız kalmıyor. Bunun bilincinde olarak ben göreve gemliğimizden bu yana parti içi uzlaşmayı sağlamaya çalıştım. Ancak tam başarabildim mi? Hayır başaramadım. Partimizin her noktasında yani Alanya’ya baktığımız zaman Alanya bugün Antalya’nın ilçeleri içerisinde siyasetin en zor yapıldığı yer. Çünkü bir tarafımız Gazipaşa’da bir tarafımız Manavgat’ta bir tarafımız da Konya tarafında. Çok ciddi çalışılmak istenen bir yer. Ulaşım yönünden çok zor. Bugün Muratpaşa İlçe Başkanı arkadaşımla konuşuyorum: 500 bin nüfusu var neredeyse bizi ikiye katlıyor. Ancak çalışma bize göre çok rahat. Niye rahat bir yerde toplanmışlar. Yani çıktığınız zaman ilçenin bir ucundan diğer ucuna 10 km, 15 km taş çatlasın gittiğiniz zaman istediğiniz yere varabiliyorsunuz. Ancak Alanya’da bir cenaze oluyor, bir düğün oluyor, bir taziye oluyor bunlara gitmek zorundayız arkadaşlar. Biz yönetime geldiğimiz günden bu yana yerelde cenazeleri hep kaçırmamaya çalıştık. Gittik ama yetişebildik mi hayır. Düğünlere gittik, nişanlara gittik, taziyelere gittik. Yani kısacası; biliyorsunuz sevinçler paylaşarak büyür, acılar paylaşarak azalır biz bunu yapmaya çalıştık ve bu konuda ben örgütüm adına söylüyorum çok rahatız. 
Ülkemizdeki genel siyasi politikalar çok yakından takip edildi. Özellikle partimizle ilgili, Alanya’da CHP ile ilgili yapılmış olan eleştirilere gerek basın yoluyla, gerek başka türlü yollardan biz o bizi eleştiren kesimlere en sert şekilde cevabımızı verdik yani muhalefetimizi yaptık. Ancak şunun altını çiziyorum arkadaşlar; biz yönetime geldiğimiz zaman bir şey söylemiştim: “Alanya’da siyasetin rengini değiştireceğiz.” O da neydi? Devletin hiçbir kurum ve kuruluşları ile kavgalı olmayacağız. İki: Odalar, dernekler, siyasi olmayan çeşitli sivil toplum örgütleri, siyasi olanlarda dâhil, hemşeri dernekleri, emniyet, kaymakamlık, Cumhuriyet Baş Savcılığı bu gibi kurumlarla kötü olmayacağımızı söyledik. Ama bu şu demek değildir. Onların her dediğine boyun eğeceksiniz. Yol öyle bir şey de yok, olmaz da zaten.
Ancak hizmet anlamında hangi siyasi parti olursa olsun burada tekrar ediyorum: o siyasi partiden bir vatandaşımın işi eğer bitirilecekse, o siyasi partiye o işi bitirilecek vatandaş adına giderim, onun şavkına değil, onun bulunduğu mevki gereği o masada ceketimi iliklerim.

Tabi ki Alanya’nın sorunları çok fazla olduğu için anlatmakla bitmiyor. Birkaç örnek verecek olursam; muhalefet yapmak anlamında; en yakın biliyorsunuz bi battı çıktı olayı oldu, bunun önünde Sapadere’de bir yangın olayımız oldu. İlk yangın olayında milletvekili sıfatıyla, şimdi yoğun bakımda kendisine geçmiş olsun diyor acil şifalar diliyorum Sayın Deniz Baykal geldi ve orada ciddi bir şekilde muhalefetini yaptı ama yapıcı muhalefet yaptı, yıkıcı muhalefet yapmadı. Örneğin; bu da çok önemli Alanya için arkadaşlar biliyorsunuz ülkenin toprakları, fabrikası, yolu, köprüsü satıldı. Daha sonra ülkenin topraklarını satmaya başladılar. Alanya’da 6 tane arsa satılma konusunda ciddi muhalefet yaptık. Bu konuda basına en az 2 3 defa açıklamalar yaptık. Sonunda tabi ki güç onlarda olunca bu arsalarda maalesef satıldı. 

Yerel yönetim için ise arkadaşlar meclis içerisindeki arkadaşlarımızla birlik içerisinde meclisten önce parti binamızda ağılıkta toplanarak o gü görüşülecek olan gündemle ilgili görüş alış verişleri yaptık. Daha sonra ne karar alacağımızı kararlaştırdık. Evet mi diyeceğiz, Hayır mı diyeceğiz veya çekimse mi kalacağız dedik. Kararı burada verdikten sonra arkadaşlarımız gittiler CHP’yi en güzel bir şekilde en iyi bir şekilde savunarak ve hakikaten sayılarımız onlara göre az olmasına rağmen direnerek, bazı meclis toplantılarında bende katıldım orada şahit oldum söke söke aldılar. Ben kendilerini burada sizin huzurunuzda kutluyorum.
Ayrıca Alanya’nın menfaatine olan konularda ise; Evet arkadaşlar her şeye muhalefet edilmez. Alanya’nın menfaatine ise evet dediler ama bunu burada kararlaştırdık. Çünkü bizi en çok eleştirilen, vurulan nokta nedir? Efendim CHP her şeye karşı, yok arkadaşlar öyle bir şey yok. Biz CHP olarak iyi yapılan, yerinde yapılan yatırımların yanındayız, destekçisiyiz ama ülke menfaatinin zararına ise asla izin vermeyiz. Bu ülkenin bir çakıl taşına bile zarar verecek olsalar. CHP’yi karşılarında görürler ve görüyorlar. Meclisteki çalışmaları yakından takip eden arkadaşlarımız sizler görüyorsunuz. Bunu yapmaya da devam edilecek. 
Şimdi 9 Aralık 2017 günü burada CHP İlçe Kongresini yapacağız. Bu nedenle bu 2 tane esasla bu seçimlerin çok ciddi seçimler olduğunu kavramış bir arkadaşınız olarak, bu yükümlülüğü, sorumluluğu yüklenmenin çok zor olduğunu bilen bir arkadaşınız olarak, yola çıkmak için bir takım fedakarlıklar yapılması gerektiği bilincindeyim. Zamanınızı harcayacaksınız, sağlınızdan ödün vereceksiniz, paranızı harcayacaksınız ve başarıyı yakalamak için de tüm elleri sıkacaksınız mahalle mahalle dolaşacaksınız. 
Ancak bizim sıkıntılarımız var göz ardı etmeyelim arkadaşlar, her yere gidebiliyor muyuz? Gidemiyoruz. Nedir sıkıntılarımız? En başta CHP’nin sıkıntılarından bir tanesi bizim burada yapacak olduğumuz çalışmalarda biz çok daha fazla destek istiyoruz. Bunu zaman zaman üst kurullara da iletiyoruz. Biz destek istiyoruz. Para mara istemiyoruz. burada destek olan arkadaşlarımın sizlerin sayesinde temin edebiliyoruz. Yani imece usulü ile götürebiliyoruz ama bizim başka türlü desteklere ihtiyacımız var, onu da inşallah aşacağız. 
CHP dinsel ve etnik ayrıcalık yapılamayacağı bir yerdir. Biz Türkiye’de bir mozaiğiz. Alevisiyle, Sünnisiyle, Ermenisiyle, Kürtüyle, Lazıyla biz beraberiz, beraber yaşamak zorundayız. Alanya’da gerçekten bir mozaiğiz. Alanya’da Türkiye’nin her tarafından vatandaşlar var, bırakın Türkiye’yi dünyanın her tarafından insanlar var burada. Ama onlarda bizim Türk vatandaşı olmuşsa vatandaşlarımız, olmamışsa misafirlerimizdir. Biz Türk milleti olarak misafirliği çok severiz. Onarlı bağrımıza bastık. Bu nedenle kesinlikle, çok özellikle bunu vurgulamak istiyoruz, birileri bunu kaşımaya çalışıyorlar. Böyle dinsel, mezhepsel, ırksal, renksel bütün şeyler bize kapalıdır arkadaşlar. Biz biriz, biz bütünüz, biz ülkemiz için canını verecek olan arkadaşlarım buna hazırdır. 
Ülkenin ekonomisini anlatamayacağım, ülke ekonomik açıdan duvara toslamış durumda. Bunarlı zaten ben basın kuruluşlunda arkadaşlarım her hafta geldikleri zaman anlatıyorum. Kameraman arkadaşım gülüyor bana çünkü ‘başkan yeter her seferinde ekonomi mi bahsedeceksin” diyor evet arkadaşlar burada yaşıyoruz bahsedeceğiz bunlardan, ikincisi eğitim sorunu arkadaşlar eğitim tamamen duvara toslamış durumda. Şu anda çocuklarımız yazboz tahtası, denek tahtası haline getirdiler. TEOG’u getiren kendileri, TEOG’u ortadan kaldıran kendileri, bir günde akşam yatıyor, sabah kalkıyor aklına geliyor TEOG kalkacak. Var mı böyle bir şey arkadaşlar. Eğitim şuraları yapılır. Bu konuda akademisyenler var bilim adamları var bunlar toplanır, fikirleri alınır ve sonuçta doğru neyse o yapılır bakın eğitim şuraları vardı eskiden şimdi hiç bir şey yok. 
İşsizlik. İşsizlik çığ gibi büyüyor. Özellikle üniversite mezunu gençlerimiz arasında işsizlik hat safhada. Yüzde 20’lerin üzerinde, evet yaklaşık 1 milyon. Normal işsizliğe baktığımız zaman yapılan istatistiklere baktığımızda yüzde 12 civarında ama buna hiçbir zaman inanmıyoruz. Bunlar kayıtlı olanlar, bir de kayıtsız işçilerimiz var ortada bir sürü ona baktığımız zaman rakam 17-18 hatta 20’leri buluyor. Ülkenin en büyük sorunlarından bir tanesi işsizlik. Her gün bize en az 5 6 tane üniversite gencimiz başvuruda bulunuyor. Biz burada bir masa kurduk. İşverenle işçi buluşma masası kurduk. Burada isimler yazılıyor. İşveren arkadaşlarımızdan isteyen eleman istiyorum dediği zaman teması kurduruyoruz ve bu konuda bir hayli başarılıyız. 
Burada bu sorumluluğu taşıyan ve 2 yıldır ilçe başkanlığı yapmış bir arkadaşınız olarak, bu sorumluluk içerisinde bir dönem daha ilçe başkanlığını yüklenmek istiyorum. 
Eğer sizler olur verirseniz tabi ki sizlerin vereceği olura bağlı, verdiğiniz oluru en iyi şekilde temsil edeceğime sizin huzurunuzda söz veriyorum. Bugün bu kararı sizlerle paylaşmak istedim çünkü şu sorumluluğun altından kalkamayacaktım. Ülkenin 2019 yılındaki seçimleri ile ilgili eğer ben bu görevden kaçmış olsaydım; beklide partime ihanet etmiş olacaktım. Ama bu sorumluluk duygusu içerisinde görev verirseniz bir dönem daha yani şu kritik dönemi atlatma açısında görev istiyorum. 
Büyük Atatürk ne demiş: “Benim iki neferim vardır. Birisi Türkiye Cumhuriyeti, diğeri CHP” demiş. Atam sen rahat uyu senin hem Cumhuriyetini hem CHP’ni oradan kaldırmak isteyen zihniyetler var ama bizler varken, bizlere verdiğin bu sorumluluğun bilincinde asla buna izin vermeyeceğiz. 
Şimdi kısaca şöyle bitirmek istiyorum: Rahmetli Ecevit ne demişti: “Toprak işleyenin su kullananın.” Biz bu felsefeyi taşıyan topluluklarız. Ne ezen ne ezilen, halkça bir düzen diyen anlayışın temsilcileriyiz. O nedenle biz bu büyüklerimizin bu şekilde bize göstermiş oldukları ışık, vermiş oldukları görevi en sonuna kadar koruyacağız, taşıyacağız, gerekirse canımızı vereceğiz arkadaşlar.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.