Kurtoğlu’nun açıklamasının ayrıntıları şöyle;
Öncelikle 2018 yılının bereketli geçmesini huzur ve güvenin sağlandığı üretim ekonomisine geçiş yılı olmasını diliyoruz. ABD ve İsrail’in “İkinci İsrail” girişimi olan Barzani devletçiğinin, bölge ülkeleri İran, Irak, Türkiye ve Rusya ittifakı ile çökertilmesi, bölgemizde yenilen ABD ve İsrail’i rüştlerini ispatlamak için bölgemize yeni saldırılar düzenleyeceği bir döneme giriyoruz. İran’da baş gösteren olayları bu pencereden bakarak değerlendirmeliyiz. Ülkemize yönelik benzer kışkırtmalara karşı devlet millet beraberliğini zarar verecek her söylem ve eyleme karşı uyanık olmak, TSK ve güvenlik güçlerimizin arkasında durmak zorundayız.
Bölgemizi ve Alanya’mızı etkileyecek gelişmeler bilindiği gibi ABD, AB ve İsrail’in bölgemizi bölüp, parçalayarak yeniden çıkarlarına uygun şekil verme saldırılarının Irak ve Libya’dan sonraki hedefte olan Suriye, hiç beklenmedik şekilde göğüs germiş ve bölge ülkeleri Lübnan, İran, Rusya başta olmak üzere Irak ve Türkiye’nin desteğini de alarak mücadelesini sürdürüyor. Bu mücadele bir bakıma ülkemiz içinde veriliyor. Suriye’nin kuzeyinde yapılanmış Amerika’nın, İsrail’in kara gücü PYD ve PKK’nın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat tarafından vatan haini ilan edilmesi ülkemize karşı girişilen bölücü projenin kara gücüne büyük darbe olmuş, PYD ve PKK büyük bir panik içine girmiştir. Bu ülkemiz bekası adına son derece önemli ve sevindirici gelişmeleri Batı Asya ülkeleri İran, Irak, Rusya, Suriye arasında zorlu diplomatik ve askeri ittifakların kurulması sonunda başarılmıştı.
Oluşturulan Batı Asya Birliği PKK ve PYD ‘yi tam da beyaz bayrak çektireceği sırada, bu ittifakı arkadan hançerleyip bozmak isteyen Amerika ve İsrail tarafından (Vize,Zagrap,ambargo tehditleri..v.s ) sıkıştırılan Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan yalpalayarak bölgenin kurtuluşu olan bu birliğe büyük zarar verecek sözleri, ziyaret için gittiği Tunus’ta sarf etmiştir. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ı terörist olarak suçlamıştır. Bu sözler ABD, İsrail ve taşeronları PKK ve PYD’yi sevindirmiş ve can suyu olmuştur. İkinci defa Rus uçağı düşürülmüş gibi sonuçlar yaratacağından endişe ediyoruz. Rus uçağı düşürüldüğünde Alanya ve bölgemiz ekonomisinde yaprak kımıldamaz hale gelmiş, büyük sıkıntılar ve zararlar yaşanmıştı.
Başta Vatan Partisi olarak bu krizin aşılmasında büyük gayretler sarf edilmiştir. Bütün bu gelişmeleri yakinen bilen ve bizzat içinde olan hemşerimiz Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu bu söylemlerin ikinci bir Rus uçağı düşürülmesi gibi sonuçlar doğurmasına, Cumhurbaşkanımız nezdinde yapacağı girişim ve uyarıları ile önlem almalıdır. Yüzünü Asya’ya dönmüş ülkemizi bu rotadan çıkarmaya çalışan Amerika ve İsrail’in kuracağı benzer tuzaklara karşı gereken hassasiyet gösterilmelidir. Bu konu da Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’na büyük görevler düşmektedir. Önümüze gelen bu tarihi fırsatları yanlışa düşmeden değerlendirilmelidir. Milletimizin ve devletimizin bekasına ilgilendiren konularda herkes gereken özeni göstermelidir.
Nasıl olsa millet hatalar sonucu oluşan sıkıntılara zararları katlanıyor deyip özensiz davranmaya hiçbir kişi ve makamın hakkı yoktur. Bütün bu yalpalamalar ve önümüze kurulan tuzaklar, kurulmakta olan barış, güven, huzur ve üretimin egemen olduğu Yeni Asya uygarlığında seçkin yerini almasını önleyemeyecektir