Alanyalı Bakan Çavuşoğlu, “Bu zulmü şiddetle kınıyoruz. Buradaki tüm şehitlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Biz başından beri süreci takip ediyoruz, sadece seyretmiyoruz tüm dünyayla temastayız. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım bizzat süreci takip ediyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın öngördüğü bazı görüşmeler var. Biz bu süreçte Birleşmiş Milletler nezdinde Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerle ve Myanmar ve Arakan’daki bu durum ile ilgilenen ülkelerle temasa geçtik ve temaslarımız devam ediyor. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) nezdinde Genel Sekreter ile de görüştük. İİT üyesi ülkelerin bakanlarıyla, temsilcileriyle temasa geçtik. Diğer taraftan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile temasa geçip daha aktif rol oynamaları gerektiğini hatırlattık ve kendilerine maddi, manevi desteği vereceğimizi söyledik. ABD nezdinde sadece Dışişleri Bakanlığı olarak değil aynı zamanda Beyaz Saray, Savunma Bakanlığı olsun ve Dışişleri Bakanlığında yine müsteşar yardımcısı ile arkadaşlarımız temasa geçti ve Myanmar Dairesiyle de temasa geçtiler. Biz de temaslarımızı sürdüreceğiz, durumu takip ediyoruz ve birçok ülkenin Dışişleri Bakanları ile bu konuyu görüşeceğiz” diye konuştu.
Bu konuda bölge ülkelerine de önemli roller düştüğünü hatırlatan Çavuşoğlu, “Bugüne kadar Endonezya ve Malezya’da iki kardeş ülkede Rohingya Müslümanlarına her türlü desteği vermiştir. Tayland ile temasa geçtik. Buradan deniz yoluyla kaçmak zorunda kalan veya ülkesini terk etmek zorunda kalan Rohingyalılara Tayland’da bugüne kadar ev sahipliği yaptı. Esasen bu ülkelere bizde elimizden gelen desteği verdik. Bangladeş ile temasa geçtik ve özellikle sınırdan geçmek isteyen insanlara yardımcı olmalarını rica ettik. Bangladeş’e geçen Rohingyalı kardeşlerimize her türlü desteği vereceğimizi söyledik” ifadelerini kullandı.
“BU ÇAĞDA UTANÇ VERİCİ TABLOLARI GÖRÜYORUZ"
“Esas olan bu soruna köklü bir çözüm getirmektir” diyen Çavuşoğlu, “Daha önceki dönemlerde de maalesef burada Rohingyalılara karşı ciddi saldırılar oldu. Sorun sistematik. Yani sistematik bir şekilde Rohingyalı kardeşlerimiz baskı, zulüm altında ve tehdit edilmiş. Biz defalarca bugüne kadar Myanmar ile temasta bulunarak artık bu Rohingyalılara yönelik bir çözüm getirmelerini tavsiye ettik. Orada ırkçı gruplar var. Maalesef bu ırkçı grupların içinde dini liderler de var ve burada kışkırtıcı hareketleri var. Artık köklü bir çözüm bulmamız lazım. Bu şekilde devam edemez. Bu zulüm, bu insanlık dışı muamele böyle devam edemez. Tüm dünyanın bu konuda duyarlı olması lazım. Birkaç ülke duyarlılık gösteriyor. İslam dünyasının da duyarlı olması lazım. Özellikle Müslüman ülkelere ve bu ülkelerin yöneticilerine sesleniyorum: Artık burada sessiz kalmayalım, duyarlılığımızı, hassasiyetlerimizi gösterelim, Myanmar’a gerekli uyarılarımızı yapalım ve eğer samimilerse destek olalım. Birleşmiş Milletler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve ilgili tüm kurumların artık somut adımlar atması gerekiyor ki buradaki kardeşlerimiz böyle zulümler yaşamasın. Gerçekten bu çağda utanç verici tabloları görüyoruz ve bunların son bulması gerekiyor. Türkiye olarak biz üzerimize düşeni yapacağız ve tüm dünyanın daha duyarlı olması için gerekli çalışmaları yürüteceğiz. Myanmar yönetiminin de bu konuda ciddi adımlar atması gerekiyor” dedi.