Ekonomide kayıt dışılığın yanı sıra kayıt dışı siyaset ve kayıt dışı din sorunları yaşandığını dile getiren Cemil Çiçek, "Kayıt dışı siyaset. Bunun üzerinde hiç durmadık. Ekonominin üçte biri kayıt dışı, siyasetin en az yüzde 50'si siyaset dışıdır. Kayıt içinde olan bizleriz. Partiler karşınızda. Seçime girenler belli ama, onun arkasındakileri göremiyorsunuz, eskiden baskı grubu diyorduk. Türkiye'de sosyolojik gruplar siyasette, milletvekilinden, belediye başkanından etkili olabiliyor. Bunun üzerinde biraz durmamız gerekiyor. Bunun kayıt altına alınması gerekiyor. Burada da iki düzenleme şart. Siyasetin finansmanı, adayların finansmanı. Kim siyaset yapmak istiyorsa kayıt içinde yapacak. Kayıt dışı siyaset yapanların bir kısmı anayasal kuruluşlar. Geçmişte oldu. Görevi siyaset olmayanlar görevi siyaset olanlardan çok daha fazla etkin oldu, hükümetler devrildi" diye konuştu.
Türkiye'nin tasarruf yüzdesinin çok düşük olduğunu vurgulayan Cemil Çiçek, "Çin'de her 100 liranın 52 lirası tasarruf ediliyor. Çin'de bizim nüfusumuz kadar müteşebbis var. Uyuyan dev Hindistan'da 100 liranın 35 lirası tasarruf ediliyor. Hindistan, özellikle yazılım sektöründe çok yol katetti. Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 22-24 oranında tasarruf var. Uzun süre tasarruf oranımız yüzde 13.4'tü. Hala yüzde 17-18'lerin altındayız. Bu da demek oluyor ki Türkiye ürettiğinden fazlasını tüketiyor" ifadelerini kaydetti.
"ŞOFÖR BUGÜN VAR, YARIN YOK"
Başkanlık sistemiyle ilgili olarak da konuşan Cemil Çiçek, Türkiye'nin anayasa ihtiyacının ortada olduğunu belirterek, "Bugünkü hal iyi bir hal değil. Kim olursa olsun. Ben 80'den sonraki tüm cumhurbaşkanlarıyla çalıştım. Kamuoyuna yansıyan, yansımayan bir sürü sıkıntılar oluştu. Yani bu memleketin en geçimsiz insanları cumhurbaşkanı, başbakan olmadı ki. Ama her dönem sıkıntı oldu" diye kaydetti.
Türkiye'nin başkanlık ya da parlamenter sistem tartışmasını kişiler üzerinden yaptığını belirten Çiçek, şoföre odaklanmaktan ziyade arabaya odaklanılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Kişiler üzerinden tartışınca da bir yere varacağımız yok. Beni seven olur, sevmeyen olur. Seven benim arkamda saf alıyor, sevmeyen karşı tarafta saf alıyor. Ondan sonra da bir uzlaşma çıkmıyor. Ben onun için dedim ki, 'Gelin ya şu şoförü tartışmaktan ziyade şu arabayı tartışalım.' Yani başkanlık, parlamenter sistemi bir araba kabul edin. Bilmem yarı başkanlığı bir başka model araba kabul edin. Bunun motor gücü nedir, bu sistemin emniyet sistemleri, teknolojik donanımı, içinin konforu nasıl, bunu tartışalım sonra şoföre geliriz. Şoför bugün vardır, yarın yoktur."
Öte yandan toplantı öncesi konuşan Toplantı Yönetmeni Hatice Öz, şirketlerini yarına taşımak isteyenlerin yatırım yapması gereken alanın itibar olduğuna dikkati çekerek, bu çerçevede ANSİAD'ın mayıs ayı sonunda İtibar Paneli düzenleyeceğini söyledi. Öz, İtibar Paneli'nin bir üst adımı olan, Antalya'nın itibarını geliştirmeyi sağlayacak stratejileri belirlemek için organize etmeyi planladıkları 'İtibarlı Şehir Antalya Kongresi' için şehrin kanaat önderlerinden de destek istedi.
Toplantı, ANSİAD Başkanı Abdullah Erdoğan ve Toplantı Başkanı Dündar Uluğkay'ın konuşmacı Cemil Çiçek'e plaket takdimiyle son buldu.
Toplantıya ANSİAD Başkanı Abdullah Erdoğan, Antalya Vali Yardımcısı Hamdi Bolat, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Karakaya, ANSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri, ANSİAD Yüksek Danışma Kurulu Başkanı Ergin Civan, BAKSİFED Başkanı-TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi Ali Eroğlu, ANSİAD Üyesi iş insanları, medya, iş dünyasının önde gelen temsilcileri katıldı.