Prof. Özge, hem hastaların güzel bir ortamda sağlık hizmeti almalarını sağlayacak hem de hasta yakınlarına nefes aldıracak Yaşlı Yaşam Merkezi projesi ile ilgili İHA muhabirine açıklama yaptı. Dünyanın ve Türkiye’nin giderek yaşlandığına dikkat çeken Özge, Türkiye’nin, Çin, Hindistan ve Meksika ile birlikte 2050 yılında 65 yaş üstü nüfusun normal nüfusa oranla daha kalabalık olması beklenen 4 ülkeden biri olacağını kaydetti. Yaşlıların artık evlerinde ve yalnız yaşadıklarına işaret eden Özge, sosyalliklerinin azalmasının da yaşlanmayı hızlandırdığını dile getirdi. Türkiye’de 2009 nüfus sayımı sonuçlarına göre, 65 yaş üstü nüfusun toplam nüfusa oranının yüzde 7, Mersin’de ise yüzde 6,4 olduğu bilgisini veren Özge, Mersin’in aynı zamanda 75 yaş üstü nüfusun en fazla olduğu 9. il olduğunun altını çizdi. İnsanların yaşlanınca nerede yaşamak istediklerine dair 2006 yılında yapılan araştırma sonuçlarında, yüzde 17,8’inin kendi evinde, yüzde 55’inin çocuklarıyla, yüzde 9,3’ünün de kurumda yaşamak istediğinin belirlendiğini aktaran Özge, buna karşılık Türkiye genelindeki kurum sayısının çok yetersiz kaldığını vurguladı.
Dernek olarak hastalara ve hasta yakınlarına ulaşmaya, destek olmaya çalıştıklarını ancak bunun yeterli olmadığını ifade eden Prof. Özge, bu çerçevede Türkiye’ye model olacak bir proje geliştirdiklerini söyledi. “Öyle hasta yakınlarımız var ki, hastasını bırakacak bir yeri olmadığı için kendi kemoterapisini yaptıramıyor. İşte o zaman tıkanıyorsunuz. Çünkü o zaman taşıma suyla değirmen dönmüyor, kurumsal bir bakım gerekiyor” diyen Özge, onun için Yaşlı Yaşam Merkezi oluşturmak istediklerini belirtti. Özge, “Bu Yaşlı Yaşam Merkezi bir huzurevi değil, bunu özellikle belirtmek istiyorum. Burası kapısını açıp herkesin şeffafça girebileceği, hepimizin orada vakit geçirmek isteyeceği bir Yaşlı Yaşam Merkezi olacak. Burada bir gündüz bakımevi ünitesi olacak. Evinde bakılan hastalarımız oraya yarım günlük, saatlik veya tam Sekabet günlük bırakılabilecekler. Orada onlar sohbet etme, arkadaşlarıyla birlikte olma, sağlık hizmeti alma şansı yakalayacaklar. Bu hem çalışan ailelere bir nefes aldıracak hem de evinde hastasına bakan büyüklerimize hastası oradayken kendilerine vakit ayırma, kemoterapilerini alma, berbere gidip saçını taratma, evin alışverişini yapma fırsatı sağlayacak” dedi.
Merkezde bir de sürekli bakım ünitesi olacağını bildiren Özge, “Sürekli orada bakılan hastalar olabildiği gibi evinde bakılan hastaların ailelerine bir nefes almak için tatile gideceklerinde veya diyelim ki bir sağlık sorunu, evde bir kriz ortamı oldu, evin çocuğu üniversite sınavına girecek biraz onunla ilgilenmek istiyorlar, o zaman biz alacağız onlardan büyüklerini biraz onlara nefes aldıracağız. Ayrıca sürekli bakılmak isteyenlere sürekli bakım ile evde bakım hizmeti olacak. Biz evlere yine saatlik, yarım günlük veya tam günlük bakım veren insan göndereceğiz. Yani burası bir yaşam merkezi olacak. Hepimiz gideceğiz, öğlen çayımızı, kahvemizi orada büyüklerimizle içeceğiz, hafta sonu çocuğumuzu alıp gideceğiz, tanımasak da bir büyüğün yanında oturacağız, ona kitap okuyacağız, müzik dinleteceğiz. Yani şehrin girip çıkacağı, şeffaf, o üçüncü sayfa haberlerine konu olmayan örnek bir model olsun istiyoruz” diye konuştu.
“MERSİNLİLER SAHİP ÇIKARSA İNŞAAT BİTER”
Merkez ilçe Yenişehir Belediyesi’nin 50. Yıl Mahallesi’nde tahsis ettiği 3,5 dönümlük arsa üzerinde merkezin inşaatına başladıklarını bildiren Özge, “İnşaatı dernek olarak biz yapıyoruz ama dernek olarak bizim gücümüz yok. Merkezdeki odaların, ünitelerin isim hakkını satıyoruz. Dolayısıyla küçük büyük, az-çok demeden herkesi oraya bir tuğla koymaya davet ediyorum. Bir tek tuğla koyan, en ufak bir yardımı olan herkesin de adını orada lanse etmek istiyorum. Ne olur Mersinliler bu projeye sahip çıksın. Biz bir miktar para toparladık, onunla başladık ama tabi ki paranın daha yüzde 30’una ancak sahibiz, yüzde 70’ine ihtiyacımız var. Mersinliler bu projeye sahip çıkarsa o inşaat biter. Yoksa bizim rüyamız olarak orada dikilmiş direkler kalır” ifadelerini kullandı.
Projenin bedelinin 2 milyon lira olduğunu ve 4 bin metrekare kapalı alanı olacağını kaydeden Özge, sözlerini şöyle tamamladı: “Çok güzel bir proje oldu. Mimarımız beş kuruş para almadan bize o projeyi çizdi, odalarımız herhangi bir ücret almadan ruhsatlarımızı onayladılar. Yani şu ana kadar hep Mersinlilerin gönüllü desteğiyle geldik ama çok büyük bir desteğe ihtiyacımız var. Eğer yaparlarsa kendilerinin yaşlandıklarında yaşamak isteyecekleri insanca bir model olsun. 10 bin hastaya biz 150 kişilik üniteyle tabi ki karşılık gelemeyiz ama biz bu işin dernek olarak nasıl olması gerektiğini gösterelim, daha sonra da bunu özel ve kamu teşebbüsleri takip etsin istiyoruz. Sonuçta sağlık hizmeti götürmek iddiasında olan bir kurum değiliz ama bir model yaratma iddiasındayız ve bu konuda da yeterli donanıma sahibiz. Yeter ki Mersinliler bize destek olsun.”