Midyatlı Abdülmecit Akgül, yıllardır biriktirdiği eşyaları sergilemek için çalışma başlattı. Yaklaşık 200 parçalık koleksiyonunu vatandaşların beğenisine sunmak isteyen Akgül, Işıklar Mahallesi 211. sokakta Midyat kelkit taşından yapılmış eski bir evde Somut Olmayan Kültürel Mirası Koruma Müzesi'ni açtı. Müzede, bakraçlardan su testilerine, yayık ayranı tulumlarından el değirmenlerine kadar bir çok ürün bulunuyor. Yaklaşık 25 yıldır Alanya'da yaşadığını kaydeden Akgül, Alanya'da turizmin değerinin farkına vardığını söyledi. Akgül, "Orada en ufak bir duvarı herhangi bir eşyayı hiç atmazlar. Yani değerlendirirler turizm anlamında değerlendirirler. Onun için, bende orada bu işlere başladım. Yani eşyayı toplamaya başladım. Fakat topladığım her eşyayı, kendi köyüme taşıdım. Ondan sonra baktım orada fazla ilerleyemiyor. Daha fazla insana ulaşsın diye bu müzeyi açtım. Müzenin ismi Somut Olmayan Kültürel Mirası Koruma, en azından kendi geçmişleri ile dedelerinin, babalarının, el emeğini geçmiş yaşantılarını, görebilmek için müzeler en uygun yerlerdir. Bu yüzden, bizim müzemizin bir diğer özelliği anlatıma dayalı olduğu için, buraya gelen her insan mutlaka bir anı edinerek, iyi kötü bir anı edinerek, ayrılacaktır. Yaklaşık olarak, 150-200 parça var. Burası geçmişle günümüzü bağdaştıran, birleştiren bir bellek evi" dedi.
Müzeyi dolaşmaya gelen vatandaşlar tarih içinde dolaşma fırsatı buldu. Ziyaretçilerden Abdurrahman Altınışık, "Çok farklı bir duygu yani, eski ecdadımızı, annemizi, babamızı, dedelerimizi, Osmanlı’dan kalan tarihi bize anımsatıyor. Çok güzel muhteşem bir duygu. Herkesin gelip görmesi gerekir. Mardin'i görmeleri güzel bir şey Mardin’de bir den farklı dil, insanı var, Hristiyan, Süryani, Arap, Türk, Kürt var. Yani hepimiz birlikte yaşıyoruz, bir kardeş gibi. Mardin’i gelip görmelerini tavsiye ederim" diye konuştu.