Prof. Dr. Erol Güngör Çeşmesi’nde anma programının yanı sıra öğle yemeğinde dünyanın en ünlü aşçılarından Ömür Akkor, Selçuklu yemeklerinin en güzel örneklerini Selçuk Üniversitesi için hazırladı. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Canan ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Arş. Gör. Serkan Karaismailoğlu ‘N Beyin’ konulu konferansta beyin cinsiyeti konusunda bilgi verdi. Daha Sonra Dilek Sabancı Devlet Konservatuvarı Geleneksel Türk Müziği Bölümü Öğretim Üyesi Arş. Gör. Hasan Delen konser verdi. Öğrencilere verilen konserin ardından SÜ Rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel, üniversite akademisyenleriyle Konya Rixos Otel’de verdiği kokteyl ile bir araya geldi.
“BEYİN CİNSİYETİNİ ANLASAK ANLAŞMAZLIKLAR ORTADAN KALKAR”
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Canan ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Arş. Gör. Serkan Karaismailoğlu dönüşümlü olarak ‘N Beyin’ konulu konferansı gerçekleştirdi. Konferansta, ‘Erkeklerde ve kadınlarda beynin nasıl çalışır?, Beyin cinsiyeti var mıdır?, Aşık olan beyinde neler yaşanır?, Kadınlar çok mu konuşur?, Erkekler, kadınları neden dinlemez?' gibi ilginç sorulara cevaplar verildi. Kadınların ve erkeklerin farklı beyin yapılarına sahip olduğunun altını çizen Arş. Gör. Serkan Karaismailoğlu, “Beyin cinsiyeti konusunda yaptığım çalışmalarda kadınlar ve erkeklerin beyinlerinin farklı çalıştığını gördüm. Erkeklerin beyni daha çok sonuç odaklı çalışırken kadınların beynini detaycı olarak yorumlayabiliriz. Bu yüzden çiftler arasında yaşanan anlaşmazlıkların temelinde de bu farklılığı anlayamamak yatmaktadır. Kadınlar erkekler tarafından kendilerinin dinlenmediğini düşünüyorlar. Aslında bu tamamen erkek beyni ile alakalıdır. Anne karnında başlayan bir farklılıkla erkek beyni dinleme yönünden kadınlara göre daha zayıftır. Bu farklılıkları yani beyin cinsiyetini anlayarak ilişkilerde yaşanan problemlerin en aza indirileceğini düşünüyorum” dedi.
N Beyin Konferansı’nın ardından SÜ Dilek Sabancı Devlet Konservatuvarı Geleneksel Türk Müziği Bölümü Öğretim Üyesi Arş. Gör. Hasan Delen yönetimindeki ekip öğrencilere Türk halk müziğinin en güzel örneklerini seslendirdi.
Konserin ardından Selçuk Üniversitesi’nin 38. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri Rektör Prof. Dr. Hakı Gökbel’in ev sahipliğinde Konya Rixos Otel’de devam etti. Rektör Gökbel, kokteylde üniversitenin akademisyenleriyle bir araya geldi. Ayrıca geceye Selçuk Üniversitesi’nin ilk mezunu ve halen üniversitenin öğretim üyesi olan Prof. Dr. Mustafa Küçüködük de katıldı.
“KURUMSAL AİDİYET ÇOK ÖNEM VERİYORUZ”
Kokteylin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Hakkı Gökbel, “Selçuk Üniversitesi 38 yaşında bir üniversite olarak kurumsallaşmasını büyük ölçüde tamamlamış bulunuyor. Bu kurumsallaşmanın bir parçası olarak da kurumsal aidiyetin son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Bugün akademisyenleri, öğrencileri ve idari personeline kadar her bireyin bu aidiyeti hissedebilmesi son derece önemlidir. Bunu sağlamanın en önemli yolu da üniversite yönetimi bünyesindeki herkese farklı olduğunun hissettirilmesi gerekiyor. Bugün 38’inci Bahis Siteleri yılımızda birçok etkinlik gerçekleştirdik. Şu anki kokteyl de bu etkinliklerini sonuncusu oluyor ve bu vesileyle bir arada bulunmamız da bu aidiyet duygusunun önemli bir göstergesidir” dedi.
“HEDEFLERİMİZE HER GEÇEN GÜN DAHA DA ÇOK YAKLAŞIYORUZ”
Selçuk Üniversitesi’nin kurumsal aidiyetin yanında hedeflerine de yaklaştığının altını çizen Rektör Prof. Dr. Gökbel, “Üniversitemiz kurumsallaşma yolunda önemli bir yol kat ederken diğer taraftan Türkiye’nin önemli üniversitelerinden biri olduğunu ortaya koyuyor. Son açıklamalara göre Türkiye’nin teknoloji transfer ofislerinin 10 üniversiteye destek verildi bunlar arasında Selçuk Üniversitesi de var. Diğer 10 üniversite İstanbul, Ankara ve İzmir’de bulunan üniversitelerdir. Anadolu’da yer alan sadece Selçuk Üniversitesi bu ödülü aldı. Yine aynı açıklamada teknokentlerin puanları açıklandı. İlk 10 da yine Selçuk Üniversitesi’nin ağırlıklı olarak söz sahibi olduğu Konya Teknokent var. Hem teknoloji transfer ofislerine verilen destek açısından hem de teknokenti ilk 10 arasında yer alan sadece 4 üniversite var. Onların 2’si özel 2’si devlet üniversitesi. Biri ODTÜ biri benim ve sizlerin de mensubu olduğumuz ve olmaktan gurur duyduğumuz Selçuk Üniversitesi’dir. 106 devlet üniversitesinin hiçbiri bu iki önemli açıdan ilk dörde girmeyi başaramadı. Adaylığım döneminde de ortaya koyduğum bir hedef vardı buna arkadaşlarım bir de Türkiye’de ilk 5 hedefini eklediler. Bu gelişmeler ve TÜBİTAK tarafından desteklenen projeler açısından 6’ncı sırada yer almamız bölünmemize rağmen yine dünya sıralamalarında en son 724’üncü sırada yer almamız 2012 rakamlarına göre ilk 500 hedefimize yaklaştığımızı gösteriyor. Böylesine bir üniversitede çalışmaya devam ediyoruz ve bundan dolayı da gururluyuz. Başarımızın bu noktaya gelmesinde ciddi şekilde katkı sağlayan rektörlerimiz başta olmak üzere idarecilerimizin akademik personelimizin ve şu an halen çalışan bizlerin ve sizlerin rolü çok büyüktür. Bu çabalarımıza bakacak olursak son bir buçuk yıl bizim çok iyi bir noktada olduğumuzu gösteriyor. Bu başarıya katkı sağlayan sizlere çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“SELÇUK’LA 38 YILDIR HİÇ AYRILMADIĞIM İÇİN ÇOK GURURLUYUM”
Rektör Gökbel’in konuşmasının ardından Selçuk Üniversitesi’nin ilk mezunu Prof. Dr. Mustafa Küçüködük 38 yıllık serüvenin ilk günlerini anlatmak için söz aldı. Prof. Dr. Küçüködük, “38 yıl önce Maraşal Mustafa Kemal İlköğretim Okulu henüz inşaat halindeyken biz ön kaydımızı Mevlana Kültür Merkezi’nin arkasındaki emanet bir binada yaptık. Zamanın Başbakanı Süleyman Demirel tarafından okulumuz açıldı. O günden beridir Selçuk Üniversitesi’nden hiç ayrılmadım. Bu yüzden çok gururluyum ve sevinçliyim. Asistanlığını da yaptığım Kurucu Rektörümüz Prof. Dr. Ali Rıza Çetik’i de minnet ve saygı ile anmamız gerekiyor. Çünkü üniversitemizin kurulması için çok büyük mücadeleler verdi. O günlerden bu günlere geldik emeği geçen herkese çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından, Dilek Sabancı Devlet Konservatuvarı Geleneksel Türk Müziği Bölümü öğrencileri kokteyl boyunca sanat müziği dinletisi icra etti.