Afrika'da istihdam oluştu
BM'ye bağlı bir kuruluş olan IAEA'nın Afrika ülkelerindeki bitki ıslah projelerini desteklediğini aktaran Çağırgan, yapmış oldukları proje sonrası kendilerine görev verildiğini söyledi. Görev sonrası IAEA'nın gönderdiği bursiyerleri Akdeniz Üniversitesinde eğittiklerini, üst düzeydeki araştırmacılarla da fikir alışverişinde bulunduklarını kaydeden Çağırgan, "Başlatmış olduğumuz projelerin ne şekilde sürdürüldüğünü yerinde gözlemek için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı bizleri Afrika ülkelerine gönderiyor ve bu ülkelerde çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Oradaki çalışmalarımızda, seminerler, konferanslar özellikle arazi uygulama çalışmaları şeklinde gerçek anlamda insanların aşına, ekmeğine, gelirine katkıda bulunacak şekillerde çalışmalarımız oluyor. Genellikle oradaki araştırmacılara eğitimler veriyoruz. Senegal, Burkina Faso en son Nijerya'da bir takım faaliyetler gerçekleştirdik" dedi.
El emeği ucuz olduğu için tercih Afrika
Türkiye'de ihtiyaç duyulan susam üretiminin yaklaşık yüzde 10'luk bir kısmının gerçekleştiğini kaydeden Prof. Dr. Musa İlhan Çağırgan, bunun sebebinin üretimde çalışacak işçilerin maliyeti olarak gösterdi. Afrika'da el emeğinin ucuz olduğuna işaret eden Çağırgan, "Türkiye’de el emeğinin pahalı olduğu için ihtiyaç duyduğumuz susamın ancak yüzde 10’nunu iç üretimden karşılıyoruz, geri kalan yüzde 90’ı da Afrika ülkelerinden karşılanıyor. Neden Afrika? Çünkü o ülkelerde susam el emeği ucuz olduğu için" diye konuştu.
"Türkiye'nin uzman katkısı onların kendi projelerini geliştirmelerine yardımcı oluyor"
Afrika'da susam üretimine başlanılmasının ardından bölgede istihdam oluştuğuna dikkat çeken Çağırgan, "Özellikle mutasyonlarını oluşturduğumuz Türk susam çeşitlerinin Afrika'da güzel bir sonuç vermesinden dolayı büyük bir memnuniyet duyduk. Çünkü, elde ettiğimiz mutasyonlu Türk susamları Afrika'da şartların iyileşmesini beklemeden çeşitlenebiliyorlar. Orada kısıtlı olan yağışları çok iyi değerlendirdiklerinden fazla boylanmadan bol miktarda kapsül yapabiliyorlar. Sadece mutant çeşitlerimizi vermekle yetinmeyip, onlara nasıl yeni çeşitler oluşturabileceğimizi de öğrettik. Türkiye'nin uzman katkısı onların kendi projelerini geliştirmeye, gelirlerini arttırmaya yardımcı oluyor. Birleşmiş Milletlerden de olumlu katkılar alıyoruz. Paraları Birleşmiş Milletler veriyor ama çok şükür ki Akdeniz Üniversitesi işin içerisinde olduğu için Türkiye'ye defalarca teşekkür ettiklerini gördüm" ifadelerini kullandı.