Vatan Partisi İlçe Başkanı Hasan Faruk Kurtoğlu’nun açıklamasının detayları şöyle.
ABD, AB ve İsrail’in bölgemiz ülkelerinden başlayan parçalayıp bölme saldırıları beklenildiği gibi ülkemize yönelmiş ve her geçen gün yoğunluğu artarak ilerlemektedir. Bölücü ve gerici taşeron örgütlerin ilk taarruzları kahraman TSK, Polisimiz, Korucularımız ve Türk Milleti’nin desteği ile püskürtülmüş ve milletimize düşman bu örgütlere büyük kayıplar verdirilmiştir. Taşeronlarını düştüğü bu hazin durum ABD, AB ve İsrail’i panikletmiştir. Taşeronlarını yeni silah ve lojistik desteklerle ayağa kaldırmaya çalıştıkları, yeni saldırılar da daha kapsamlı hareketler için kullanmaya hazırlandıkları görülmektedir.
25 Temmuz 2015’te başlayan PKK’yı kazdıkları hendeklere gömmede kazanılan başarılar, 15 Temmuz Amerikancı FETÖ darbe girişiminin ezilmesi gibi başarıların sürekli olabilmesi için taşeronların arkasındaki asıl düşmanın net olarak ortaya konulması ve milletimize açık seçik anlatılması gerekmektedir. Bu taktirde mücadeleye destek verenler, ayak sürüyenler, köstek olanlar ortaya çıkartılıp böylece mücadele için oluşturulacak strateji ve taktiklerin daha sağlıklı belirlenmesi sağlanmalıdır.
Su uyur düşman uyumaz öz değişi doğrulanmakta, Amerikancı FETÖ, PKK-PYD ittifakı yeni saldırıyı beraberce yapmayı planlamaktadır. İngiliz ve Amerikan resmi ve yarı resmi her türlü ajanı Güneydoğu da mesaisini artırmış, para ve diğer vaatlerle aşiretlere oluşturacakları kritik ortamlarda isyan etmeye hazırlamaktadırlar. Böylece büyüyen kargaşa ortamında vatandaşlarımızı kurtaracağız bahanesi ile işgal planları uygulamayı düşünmektedirler. Olağanüstü boyutta bölgeye silah ve mühimmat sevk edilmektedir. Bu faaliyetlerde İncirlik ve Diyarbakır üslerinin kullanıldığı konusunda kuşkular vardır. Bu nedenle bu üsler milletimizin güvenliği için derhal kapatılmalıdır. Devletimizin bizim bildiğimiz bu açık istihbarat bilgilerine karşı duruma vaziyet etmesini bekliyoruz.
Düşmanı yenmenin esas şartlarından olan iç ve dış cephenin sağlamlığı başka bir deyişle milletin birliği ve desteğinin alınması dost ve müttefik ülkelerin desteğinin sağlanması gerekmektedir. Son günlerde görüldüğü gibi malum işbirlikçi çevreler, iç cephenin sağlamlığına zarar verici girişimlerde bulunmaktadır. Bu çevreler silahlı kuvvetlerimize ve polisimize itibarsızlaştırma saldırıları yapmakta, Osmanlının en fazla vatan toprağı kaybetmiş padişahı Abdülhamit’i piyasaya sürüp, hastanelere ismi vermekte, adına toplantılar düzenlenmektedir. Bu tür hareketler iç cephede milletin bütünleşmesine önleyici hareketlerdir. Türk Milleti’ni ancak Atatürk ve Türk Bayrağı altında birleştirebilirsiniz. Dış cepheye gelince ayni tehdit altında olan komşumuz Suriye ve Irak’la ilişkilerimizin düzeltilmesinde ayak sürümeler yaşanmakta, birlikte ortak düşmana karşı sağlanacak beraberlikler gecikmektedir. Bu durum iç ve dış düşmanların zaman kazanması ve güçlenmesi demektir. Bu duruma derhal son verilmelidir.
ABD, AB, İsrail destekli yeni kalkışmaları gündem geldiği bu dönemde Türk Milleti’ni ordusunun, polisinin arkasında çelikten bir duvar olmasını sağlamalıyız. Bizlere düşen görev budur. Herkese bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz..