'Bugün, bundan 81 yıl önce, 18 Şubat 1935’te Alanyamızı ziyaret eden ulu önder Atatürk’ümüzü büyük bir özlemle hatırlıyoruz. Başta Alanyamızın ismi olmak üzere O’nun bize bıraktığı büyük mirası, Alanyamızda hak ettiği yerde tutmak ve geleceğe yön göstermek adına sonraki nesillere aktarmak için çalışmalarımıza dün olduğu gibi bugün de gönülden devam ediyoruz.
Ziyaret ettiği tarihlerde Dünya’da büyük bir gerginlik bulunmasına, hatta İtalyan Diktatörü Mussolini’nin egedeki 12 adalar üzerinde yapmış olduğu açıklamalar karşısında bile “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” düşüncesinden vazgeçmeyen, bunun yanında ülkenin bağımsızlığı konusunda hiçbir taviz vermeyen Atatürk’ü, bugün de çok iyi anlamaya ihtiyacımız vardır. Zor günler içinden geçen ve sınırımıza dayanan çatışma ortamında barışın dillendirilmesinden ve aynı zamanda bağımsızlığımızın vurgulanmasından kaçınılmamalıdır.
Bugün, ne yazık ki hükümetin, ülke menfaatleri gerekçesiyle, kurucu felsefemizdeki düşüncemizi, Dünya gözündeki barışçı ve arabulucu itibarımızı zedeleyici hamlelerde bulunduğunu, taraf tutma noktasına geldiğini görüyoruz. Hatta adeta komşumuza silah gönderip, mülteci alan, Avrupa’nın maddi yardımlarına karşılık ülkemizi çatışmalara tampon olarak tuttuğu bir görünüm göstermekteyiz. Halbuki hiçbir savaşın veya çatışmanın haklı tarafı bulunmadığı gibi, ülke menfaatlerine en çok zarar veren durum da bu çatışmaya taraf olmamızdır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Alanyamızda kışın sona erdiğine inanılan Şubat ortasında bizi ziyaret edip aydınlatan Atamız gibi, bu zor günlerin de yakında aydınlığa çıkacağı düşüncesi ve inancıyla, bağımsızlığımıza ve barışa olan inancımızı tekrarlıyoruz.'