Semih Esen: “Öküz altında buzağı aramaya gerek yok”

Gündem

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin Liman Mahallesi’ndeki bir inşaat ruhsatını mahkemeye taşımasının ardından Belediye Meclis Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, “Burayla ilgili imar planlaması 20 Haziran 1991 tarih ve 193 sayılı Antalya Belediye Meclisi kararı ile yapılmıştır. Aradan geçen 30 yıl içinde bu parsel ile ilgili hiçbir plan tadilatı ve revizyonu yapılmamış” dedi.

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin Liman Mahallesi’ndeki bir inşaatı mahkemeye taşıması hakkındaki gelişmeleri, Ocak ayı olağan meclis toplantısında meclis üyelerine aktardı. Belediye başkanlarının bir duruma tek taraftan bakmasının doğru olmadığını belirten Başkan Esen, söz konusu inşaatın bir tarafında arsa sahibi, bir tarafında müteahhit, bir tarafında da çevre halkı olduğunu kaydetti. Belediye başkanı olarak bütün dengeleri gözeterek cevap vermek durumunda olduğunu aktaran Esen, “Konu hakkından çıkan haberler sonrası bazı kesimler tarafından eleştirildim. Bulunduğum makam dolayısıyla eleştirilere anında yanıt vermek doğru değil. Bir kurum idare etmenin ciddiyeti içerisinde, söylediğimiz her söze dikkat ederek cevap vermek durumundayız. Benim cevap vereceğim yer ise Konyaaltı halkının temsilcilerinin bulunduğu meclis ve meclis üyelerinin huzurudur” dedi.

"Büyükşehir ve Konyaaltı Belediyesi açısından bu bölge ile ilgili yapılmış hiçbir işlem yoktur"

Büyükşehir ve Konyaaltı Belediyesi'nin belirtilen bölge ile ilgili hiçbir işlem yapmadığını söyleyen Semih Esen, “Söz konusu inşaat alanıyla ilgili imar planlaması 20 Haziran 1991 tarih ve 193 sayılı Antalya Belediye Meclisi kararı ile yapılmış ve bölge ticari alan olarak planlanmış. Aradan geçen 30 yıl içinde bu parsel ile ilgili hiçbir plan tadilatı ve revizyonu yapılmamıştır. Ne bizim dönemimizde ne de bizden önceki dönemde Büyükşehir ve Konyaaltı Belediyesi açısından bu bölge ile ilgili yapılmış hiçbir işlem yoktur. Ne bir kat veya emsal artışı, ne tür, ne de cins değişikliği anlamında hiçbir işlem yapılmamıştır. Bu arsa ile ilgili sahipleri ve yatırımcılar, belediyemize gelerek ruhsat başvurusunda bulundu. Ruhsat başvurusunda yapının, çevresindeki emsallerinden çok aşırı bir durum yaratmamasını dikkate aldık. Yapılan ilk başvuruda 25 katlı bir yapı ruhsat bizden istendi. Bu talebin çevresindeki emsalleri ile ilgili denksiz bir durum oluşturacağını belirterek, yazılı olarak bu ruhsat başvurusunu reddettik. Daha sonra 16 katlık bir ruhsat başvurusu yapıldı, bu başvuru olumlu karşılandı ve ilgili yere ruhsat verildi” diye konuştu.

"Kabul ya da reddetmek konusunda belediyelerin elleri o kadar da geniş değil"

Ruhsat başvurularının kabulü ya da reddi konusunda belediyelerinin o kadar yetki sahibi olmadığını belirten Esen, “Başvuru sahiplerine ayrıcalıklı bir ruhsat vermedik. Bir diğer önemli konu ise ruhsat başvurularının kabul ya da reddetmek konusunda belediyelerin elleri o kadar da geniş değil. Ruhsat verirken bakılacak hususlar bellidir. Yapının bölgenin kat yapısına uyumuna ve emsalini aşıp aşmadığını bakarsınız. Peki o bölgede kat sınırı nedir, o dönemki imar planlarında yükseklik serbest olarak belirlenmiş. Biz o bölgede yükseklik serbest olmasına rağmen, etrafındaki yapılarla bir uyumluluk sağlasın diye takdir hakkımızı kullanarak ilk yapılan başvuruyu kabul etmedik. 16 katlık bir yapı olarak yeniden başvuru yapıldığında ise ruhsatı verdik. Belediye, inşaat ruhsatı için başvuran kişilere ruhsatı vermediğinde hukuki bir gerekçe sunmalıdır. Hangi hukuki gerekçe ile ruhsatı vermediğinizi karşı tarafa anlatmanız lazım. Eğer geçerli bir hukuki gerekçe olmadan birinin ruhsat başvurusunu reddederseniz, bu işlem davalık olur. Davalık olması neticesinde geçerli bir hukuki gerekçe ortaya koymadıysanız, başvuru sahibinin zararı ortaya çıkar. Bu zararı da belediye öder. Biz bu işlemleri yaparken, hiç kimsenin hakkını kimseye yedirmemek adına çok dikkat ediyoruz” şeklinde konuştu.

"Kimsenin öküz altında buzağı aramasına gerek yok"

Bölge ilgili imar planlamasında tadilat yapmadıklarına vurgu yapan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, “Bizim yapabileceğimiz şey, plan hükümlerini ve mevzuatı uygulamaktır. Burada belediyeye olumsuzluk ithaf edilecek herhangi bir durum yok. ÇED raporu ile ilgili karar dosyalarında yok deniliyor ama var. Zemin etüdü ile ilgili Ankara Üniversitesi’nin raporu var. UKOME’nin uygun görüşü var. Biz devlet kurumu yönetiyoruz. Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin 20 ay İl Başkanlığı’nı yaptım. İl Başkanı iken partinizin ideolojilerini, günlük gelişen olaylara tepkilerinizi özgürce ve anında dile getirebilirsiniz. Fakat belediye başkanı olduğunuz andan itibaren hangi partiden olursanız olun görevinizi tarafsız yapmak gibi sorumluluğunuz var. Söz konusu olay yargıya intikal etti. Mimarlar Odası davasını açtı. Davası görülen konuyla ilgili bilgi ve belgeleri ortaya dökersem, bu devlet yönetmenin, kurum yönetmenin ciddiyetini aşar. Konyaaltı’nın halk iradesi olan meclis üyelerinin huzurunda gereken bilgileri verdim. Gereken tüm bilgi, belge ve dokümanları Türk milleti adına yargılama yapan mahkemelere sunacağız. Kimsenin öküz altında buzağı aramasına gerek yok. Bizim kimsenin buzağısı ile işimiz yok” ifadelerini kullandı.
















Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.