Bitlis’te tanışan Fatih (27) ve Ayşenur Yüzügüler (24), 2014 yılında evlenerek Antalya’ya yerleşti. Evlilik öncesi uyuşturucu madde kullanan çift, dünya evine girdikten sonra da bağımlılıklarını sürdürdü. O ana kadar maddi durumları yerinde olan Yüzügüler çifti, uyuşturucu yüzünden şirketi batırdı, evlerini sattı. Yaşadıkları kötü günler bununla da sınırlı kalmadı. Çocuk yapmak isteyen çiftten Ayşenur Yüzügüler, madde kullanımına devam ettiği için 4 yıl önce iki kez bebeklerinin olacağını öğrendi ancak düşük yaptı. Tüm maddi imkanları kaybolan çift bu sürecin ardından sokaklarda yatıp kalkmaya başladı. Çift, bataklık hayatından çıkmak için daha önceki ismi AYBÜDER olan ‘Sen varsan, biz de varız’ adlı dernekte madde bağımlığıyla mücadele etmeye başladı.
Umutları yeşerdi
Fatih Yüzügüler, eşiyle birlikte mücadelesini verdiği derneğin başkanı oldu. Bağımlılıkla mücadele eden diğer gençlerle birlikte derneğin kurulu olduğu çiftlikte yaşayan Yüzügüler çifti, yaşam koşullarının gün gittikçe iyiye gitmesiyle birlikte bebek sahibi olmak istedi. Kullandıkları maddelerin kendilerine verdiği hasarla, bebeklerinin bundan etkilenip etkilenmeyeceğini araştıran Yüzügüler çifti, yapılan testlerden onayı alınca umutları yeşerdi. İlerleyen hamilelik süresinde de herhangi bir sıkıntı yaşanmadı ve çiftin 6 ay önce umutla beklediği ‘Mira’ isminde 2.5 kilo doğan bebekleri dünyaya geldi.
Bebeğin hiçbir sağlık sorunu yok
Şu anda 6 aylık olan ‘Mira’ hiçbir sağlık sorunu yaşamaması, Yüzügüler çiftinin mutluluğunu ikiye katladı. Bebeklerinin kendileri için en büyük terapi olduğunu söyleyen çift, Mira sayesinde geçmişi sildi, yeni ve temiz yaşamlarında birbirlerine sımsıkı sarıldı.
Kırılma noktası eşinin istediği 1 liralık tatlı oldu
Uyuşturucu bırakma kararında eşinin kendisinden tatlı istemesinin en büyük etken olduğunu belirten Fatih Yüzügüler, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Eşimin canı bir tane halka tatlı istemişti. İstemsizce markete doğru yürümeye başladım. O ara cebimde 1 lira bile olmadığını fark ettim. Utandım kendimden. Market sahibine, ‘eşim tatlı istiyor ama param yok’ da diyemedim, geri dönüp eşimin yüzüne de bakamadım. Orada bir şeyler kırılmaya başladı. Artık çaresiz olduğumu ve bir şeyler yapmamın gerektiğini fark ettim. O günün akşamında bir inşaatın tepesinde birden ezan sesi duymaya başladım ve hüngür hüngür ağlayarak ‘Bu sıkıntıdan kurtulmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım’ diye Allah’a dua ettim. Ciddi manada ilk defa dua ettim. Ardından ailemizle irtibata geçtik ve bizi 12 basamaklı programın uygulandığı, bağımlıların bir araya gelip birbirlerine yardım ettiği programla tanıştırdılar. Şimdi 4’üncü senemize giriyoruz. O gün bugündür, ayık ve temiziz.”
“Aile olmanın keyfini yaşıyoruz”
Eşinin daha önce uyuşturucu kullanımından dolayı iki kez düşük yaptığını anlatan Yüzügüler, şu anda bebek sahibi olmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. Kızları Mira’nın herhangi bir sağlık sorunu bulunmadığını aktaran Yüzügüler, “Şöyle bir algı var; ‘Uyuşturucu madde bağımlısı, madde veya ilaç kullanmadan yaşayamaz, uyuşturucu madde kullananlar normal bir aile olamaz.’ Biz bunun böyle olmadığının güzel bir örneği olmaya başladık. Bir aile nasıl olunur, huzurlu bir aile ortamı nasıl oluşturulur, bunun keyfini yaşamaya başladık” dedi.
“Mira’ya her baktığımda, yuvaları perişan olan aileler gözümün önüne geliyor”
Yıllar önce böyle bir aile ortamını kurabilme hayalinin kendisi için ‘imkansız’ olduğunu söyleyen Yüzügüler, “Ben Mira’ya her baktığımda madde bağımlısı olup da iyileşemeyen çaresiz, dağılan yuvaları olan perişan haldeki abilerim, kardeşlerim, anne ve babalar gözümün önüne geliyor. Bu da Allah’a şükürler olsun ki bizi daha çok motive ediyor. Uyuşturucu kullanmak bir süre sonra öyle bir hale geliyor ki; nefes almak, vermek nasıl normalse, maddeyi kullanmak da öyle normalleşiyor. Bırakın böyle bir aile ortamının oluşmasını, ben yaşayabileceğime bile inancım kalmamıştı ve ölümü kabullenmiştim” ifadelerini kullandı.
Yüzügüler, derneklerinin kurulu olduğu arsada kontratlarının bitmek üzere olduğunu ve arazi sahibinin sözleşme yenilemeye sıcak bakmadığını da sözlerine ekleyip, “Şu an kısıtlı bir zamanımız kaldı. Yılbaşından sonra bizim taşınmamızı bekliyorlar. Onlar da iyi insanlar. Kendilerine göre hesapları veya ihtiyaçları var. Çocuğumuz doğum aşamasında olduğu için bu kadar müsaade ettiler. En kısa sürede bizim buradan çıkmamızı bekliyorlar. Arsa konusunda destek olabilecek olursa çok güzel olur” diye konuştu.
“Çocuğum var ve mutluyuz”
Daha önce çok sabırsız bir insan olduğunu belirten anne Ayşenur Yüzügüler ise, kızının dünyaya gelmesiyle birlikte sabırlı bir insan olmayı öğrendiğini ve onun kendisine olumlu anlamda çok şey kattığını dile getirdi. Kızının sağlığı konusunda ilk başlarda endişelendiğini anlatan Yüzügüler, “Ben hamile olduğumda zaten çok şaşırmıştım. Her kontrole gittiğimizde ‘hastalık var mı?’ diye araştırılmasını istiyordum. Çok şükür hiçbir şey olmadı. Daha önce böyle bir şey yaşayacağımı hiç düşünmüyordum. İki sefer intihara kalkıştım. Ölümü kabul etmiştim. Çok şükür böyle bir programla tanıştım. Şimdi çocuğum var ve mutluyuz” dedi.