Haciz yoluyla bağlanan araç sayılarındaki artış, Antalya’daki otoparkları hınca hınç doldurdu. Trafik ihlali, cezaların ödenemeyip muayeneye girememesi gibi sebeplerden dolayı haciz yoluyla bağlanan araçlar kentteki yediemin otoparklarında yıllardır bekliyor. Sadece kent merkezinde yaklaşık 5 bine yakın otomobil, 4 bin motosikletin bağlı olduğu belirtilirken, yediemin işletme sahipleri oluşan bu yoğunluktan memnun değil. En büyük sorunlarının yer sıkıntısı ve maliyet olduğunu belirten işletme sahipleri, yıllarca bekleyen otomobil ve motosikletler şu sıralar ihaleyle toptan hurda olarak satılıyor.
“Çürümeye yüz tutuluyorlar”
Antalya genelinde yetkili olarak 3 otoparkın bulunduğunu ifade eden Antalya Otoparkçılar ve Oto Yıkamacılar Derneği Başkanı Hakan Topçu toplamda kent merkezinde yaklaşık 5 bine yakın otomobil, 4 bine yakın da motosikletin yedieminlerde bulunduğunu bildirdi.
Araçların genelde icradan dolayı yedieminde olduğunu belirten Topçu, bu araçların arasında 8 seneye yakın bağlı olanların bulunduğunu söyledi. Topçu, yoğunluk ve süreyi icra iflas kanunundaki aksaklıktan kaynaklandığını ileri sürerek, “ İcra iflas kanununda yeniden yapılanması lazım. Bu araçların hepsi dövizle yurt dışından alınıyor. Bunların hepsi bir milli servet ve burada çürümeye yüz tutuyor. Bununla alakalı kurumlar, icra daireleri, aracı bağlatana sorumluluk vermesi lazım. Mesuliyet, aracı bağlatan avukat veya kurumlarda olması lazım. Bununla alakalı da zaten aracın 6 ay içerisinde satılması lazım olduğu görülüyor. Fakat bu henüz uygulanmıyor” dedi.
“Trafik cezalarının etkisi de var”
Trafik cezalarının artışıyla birlikte yedieminlerde de araç yoğunluğun arttığını ifade eden Topçu, “Aracın eğer muayenesi yapılmamışsa ikinci kez yakalandığı zaman bağlanma ve trafikten men edilme sebebi. Trafikten men edildiği zamanda, eğer sürücünün daha önceden de trafik cezası borcu varsa, bu borçları ödemeden muayene için gün alamıyor. Bundan dolayı da aracını otoparktan çıkartamıyor. Trafik cezalarının bu yönde bir etkisi var” diye konuştu.
“Yer sıkıntısı yaşıyoruz”
2006 yılında tek bir merkezle otopark işine başladıklarını belirten Topçu, ilerleyen sürede yer sıkıntısı yaşadıklarını, şuanda ise merkez dışında 3 ayrı bölgede depolarının olduğuna dikkat çekti. Topçu, yer sıkıntısının yanında masraf ve maliyet gibi sıkıntılar yaşadıklarını da dile getirerek, “Uzun süre kalan araçlar yediemin için zarardır. Araç değerinin yüzde 30’unu geçemiyorsunuz. Burada yediemin depo sahibinin hiçbir suçu yok çünkü satma yetkisi yok. Bundan dolayı da eli kolu bağlı aracı beklemek zorunda. Beklediğinin de karşılığını alamıyor. Yani belirtilen tarife tutarını dahi alamıyor” ifadelerini kaydetti.
Hurda olarak satılıyorlar
Son olarak Milli Emlak Müdürlüğü’nün ihale yöntemiyle yediemindeki araçların satışına yönelik bir çalışma başlattığını aktaran Topçu, “Zamanında satılsalar, hurda olarak satılmayacaktı. Bunların her biri zamanında satılsa ülkeye bir katma değer sağlayacaktı. Uzun süre kaldığı ve ekonomik ömrünü tamamladığı için hurda olarak satılıyor. Aralarında değerli araçlar da bulunuyordu” dedi.