Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Antalya İl Temsilciliği tarafından "Çocuk İstismarının Nedenleri ve Koruyucu Önlemler" Çalıştayı düzenlendi. Bir otelde düzenlenen çalıştaya, AK Parti Antalya Milletvekili Gökcen Özdoğan Enç, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, KADEM Antalya İl Temsilcisi Zeynep Ayşe Taş, Antalya İl Müftüsü Osman Artan, çeşitli üniversitelerden doktor ve öğretim görevlileri ile vatandaşlar katıldı. Çalıştayda konuşan AK Partili Gökcen Özdoğan Enç, çocuk istismarı konusunda yaklaşık 1 hafta önce Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ başkanlığında ve 6 bakandan oluşan bir komisyon kurduklarını, 10 güne kadar da komisyondan detaylı bir çalışma ortaya çıkacağını söyledi. Çocuğa şiddet ve istismarı cezaları konusunda bilgi veren yapan Enç, idam ve iyi hal durumları konusunda önemli açıklamalar yaptı.
"Şuan ki kanunlarla idam cezası mümkün görünmüyor"
Türkiye’de uluslararası anlaşma kriterleri gereğince idam cezasının olmadığını hatırlatan Enç, "Bazen çok canımız yandığı zaman bu idamlık diyoruz ama böyle bir olasılık şuan ki kanunlar çerçevesinde mümkün görünmüyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis en büyük ceza. İyi hal indirimlerini de zaman zaman duyuyoruz. Bunlara da biliyorum çok kızıyoruz içimizden. Bu tür cezalarda iyi hal durumlarının kaldırılmasıyla ilgili bir çalışma yürütülüyor. Bazen basın kuruluşlarının başlıklarında görüyoruz, toptan bir ceza verme düşüncesi hakim. Elbette ki hepsi çocuk. Birleşmiş Milletlere göre de 18 yaşın altındaki her birey çocuktur. Ancak bunun dünyada örnekleri de var, cezalarının kademeli olması gerekiyor. 12 yaş altı ve üstü şeklinde bir derecelendirme söz konusu ama işin aslı şu bence; elbette cezalar caydırıcı verilebilir ama bu işin çok boyutlu ele alınması gerekiyor" ifadelerini kaydetti.
"Toplumu besleyen damarların daha fazla açılması gerek"
Toplum olarak son zamanlarda bireyselleşmenin fazlalaştığına vurgu yapan Enç, "Bireyselleşme bizim önümüzde çok da aydınlık olmayan bir tabloyu ortaya koyuyor. Bizim örf adet, gibi tür toplumunu besleyen damarların bence daha fazla açılması gerek diye düşünüyorum. Mahalle çocukları vardı, herkes birbirini gözler kollardı. Mahallede manav sahip çıkardı ama şimdi maalesef tam tersi bir durumla baş başayız ki bu cinsel şiddete, istismara maruz kalan çocuklarımıza bunu yapanlar da maalesef genelde birinci ya da ikinci derece yakınları. Bu da çok ürkütücü" diye konuştu.
"Ne gerekiyorsa yapmaya hazırız"
Son olarak istismar da topyekun bir mücadelenin olması gerektiğinin altını çizen Enç, "Bazı meseleler topyekun uğraşılması gereken meseleler. Madde bağımlılığı da bunlardan bir tanesi. Belki sıfırlama şansınız yok, nasıl terörü sıfırlayamıyorsak, bu tür vakaları da. Dünyanın problemi aslında. Bir bakıyorsunuz bir doktor olabiliyor, bir rahip olabiliyor. Mağdur eden kişi, toplumun en üst katmanındaki psikolojik ve ekonomik olarak doygunluğa ulaşmış kişi de olabiliyor. Bu sebepten dolayı bir tarafı suçlamanın, yaftalamanın doğru olmadığını düşünüyorum. Grupları kontrol etmek çok kolay bir şey değil. Herkes potansiyel suçlu olarak algılanmamalı ancak bu anlamda iktidar partisi milletvekili ve bir anne olarak söylüyorum, 15 yaşında benim de bir kız çocuğum var. Ne gerekiyorsa, buradan çıkan sonuçla ilgili ne gerekiyorsa hükümet olarak bunu yapmaya hazırız" dedi.
"Toplumu ilgilendiren her türlü konuda artık KADEM’de yer alacak"
KADEM olarak cinsel istismarların daha çok farkına varılabilmesi için çalışmalar yaptıklarını kaydeden KADEM Antalya İl Temsilcisi Zeynep Ayşe Taş ise, 2015-2016 yılları arasında gençler ve kadınlar haricinde toplumu yakından ilgilendiren her türlü konuda KADEM’in yer alacağını söyledi. Çocuk istismarı konusuna da değinen Taş, birinci dereceden akrabaların istismar oranında birinci sırada yer aldığını kaydetti.
Başlattıkları çalıştay sonucunda çıkan raporu karar mekanizmalarına göndereceklerini belirten Taş, "Ardından bu çalışmaların sonucu olarak projeler hedefliyoruz. 2 gün boyunca güzel çalışmalar çıkar diliyorum. Bundan sonra çocukların fıtratına uygun, neşe, sevgiyi barındıran programlarda buluşuruz temenni ediyorum" dedi.