'Cezaevlerimizde işkencenin ‘i’si bile yok'

Gündem

Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu tarafından düzenlenen "5. Antalya İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı" açıldı. Cezaevlerinden doğan markalara vatandaşların ilgisi yoğun oldu. Fuar açılışına katılan Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, "Ne karakol ne cezaevlerinde işkencenin ‘i’si bile yoktur, kötü muamele yoktur" dedi.

Cumhuriyet Meydanı'nda açılışı gerçekleştirilen fuarda 51 farklı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklular tarafından üretilen ürünler yerlerini aldı. 51 cezaevinde açılan atölye ve tesislerde meslek öğrenmek amacıyla üretime katılan hükümlü ve tutukluların yaptığı sucuk, kavurma, peynir, ayran, yoğurt, havlu, ayakkabı, kadın çantası, deri mont, zeytin yağı, ahşap işleme ürünler, çini, seramik, halı,gümüş takı ürünleri ile kuruyemiş çeşitlerinden oluşan binlerce ürün Antalyalıların beğenisine sunuldu. Yağmurlu havaya rağmen Antalyalıların fuara ilgisi büyük oldu. Vatandaşlar, güvenlik önlemlerinin ardından alana alındı.
 
Fuarda özellikle 76 numara ayakkabı, kabaktan gece lambası, kaya tuzundan yapılan lambalar ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın kara kalemle yapılan resmi dikkat çekti.
"Dünyada başka örneği yok"
Törende konuşan Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, iş yurtlarının ürettiği ürünlerin topluma aktarılması adına fuarların önemli olduğunu kaydetti.
Ceza ve adalet sisteminde suç işleyen bir kişinin karşılığını gördüğünü belirten Uçar, "Bu kişiye devlet intikam sistemiyle yaklaşamaz. Ne kadar suçlu olsa bile insandır. Devlet, cezaevlerine düşen mahkumlara karşı sadece hürriyetinden mahrum etmek değil, ıslah etmenin yanında, topluma yararlı bireyler haline getirmek için içeride, onu hem işlediği suçtan uzaklaştırmak hem de topluma üretimle katkı sağlayacak noktaya getirmek amacımızdır. Dünyada bizim yaptığımız faaliyetin başka örneği yok" diye konuştu.
Cezaevlerine gelen her mahkumun kendilerine emanet olduğunun altını çizen Uçar, "2003 yılından bu yana hukuk sistemimizde değişiklikler oldu. Başkalarının bize insan hakları ve özgürlük konusunda ayar vermesini engelledik. Cezaevlerinde kötü muamele iddiasında bulunanlar var. Ne karakol ne cezaevlerimizde işkencenin ‘i’si bile yoktur. Kötü muamele yoktur. Hala bunları iddia edenler var. Bunu yapanlar 15 Temmuz’da başarılı olamayanlardır. Hangi suçtan gelirse gelse devlete emanettir. Devlet onların içeride her türlü güvenliğini sağlamaktadır. 40 bin hükümlü ve tutuklu kendi mesleği varsa onu geliştiriyor, yoksa meslek öğreniyor. Mecburiyeti yoktu devletin. Cezasını çeker ve giderdi. Ama bir insana yatırım yapar değer verirseniz, insanımızın yapamayacağı şey yoktur" dedi.

"Batıdaki ceza infaz sisteminin önüne geçtik"
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu Ürün ve El Sanatları Fuarı’nın bu yıl için ilkini Antalya’da ise 5’incisini açmanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.
Ceza infaz reformlarından en önemli ayaklarından birisi olan iş ve meslek eğitim üretim çalışmalarının sonuçlarının bir arada görebilmenin gururunu yaşadıklarını aktaran Yıldırım, "Dünyada gelişmiş diğer çağdaş ceza infaz rejimlerinin de önemli argümanlarından biri olan, hükümlü ve tutukluları sosyal hayata hazırlama adına yapılan işlerin en önemlisidir. Türk ceza infaz sistemi batıdaki ceza infaz sistemlerinin hepsinin önüne iş yurtları çatısı altında geçmiştir. Dünyada bir yıl içinde ürün çeşitliliği bu kadar fazla olan ürün kalitesi bu durumda olan sektörel ürünleri bir arada bulabileceğiniz bir başka ceza infaz fuarı yoktur, ilk ve tektir. Türk ceza infaz sistemi bu başarıya imza attı" diye konuştu.

"Ticari kaygı yok"
Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Ceza İnfaz Kurumlarında hükümlü ve tutukluların İşyurtları’nda çalışarak, ürettikleri ürünü tanıtıp satışa sundukları bu önemli fuarın Antalya’da 5’incisini açtıklarını söyledi.
Çağın adalet sisteminin, hükümlünün ceza çekmesi ve soyutlanması yerine onu üretken ve toplum için yararlı birey haline getirilmesi için çalıştığını aktaran Solmaz, "Üreten insan psikolojik olarak rehabilite olur ve sağlıklı bir ruh haline kavuşur. Bunun sonucunda suçtan uzak duracaktır. Ceza ve Tevkifevleri Koordinasyonunda, 272 ceza infaz kurumunda, İşyurtları Daire Kurumu Başkanlığında, işyurtları ve atölyeleri kuruldu. 6 ana üretim dalında, 180 iş kolunda, dokuma, tekstil, deri, gümüş, bakır, çini, mermer işleme, süs eşyası, sedef kakma, et ve süt ürünleri, tarım ürünleri hükümlülerce üretilmektedir. Atölyelerdeki çalışmalar gönüllük esasına göre ve ticari kaygı güdülmemektedir. Hükümlülere çalışmaları karşılığında ücretleri ödenip, sigortaları yatırılmaktadır. Az da olsa hükümlüler gelir elde ediyorlar. Hem ailelerine hem de ülke ekonomisi, en katkı sağlıyorlar" dedi.

"El işçiliği çok güzel"

Sergiyi çok beğendiklerini belirten Nesrin Özkar, "Her sene geliyoruz. Seramik ve ahşap işlerini çok seviyoruz. Mükemmel yapılmış. Fiyatları da çok uygun. Müthiş bir el işçiliği, inanamıyoruz. Hükümlülerin bu tür çalışmaları yapmasını yerinde buluyoruz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından protokol üyeleri stantları gezdi ve görevlilerlerden bilgi aldı.
Serginin 16 Mart 2017 tarihine kadar saat 10.00-20.00 saatleri arasında açık kalacağı bildirildi.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.