Atalay sözlerine şöyle devam etti:
'Vatan kalbinin attığı bu sessiz yığınlardan birisi de Çanakkale’dir. Tam bir asır önce, tarih bu zaferi altın harflerle 'Çanakkale Geçilmez' diye kayıt etti.
Çanakkale; Türk’ün imanıyla ve kanıyla bayraklaştığı, Türk’ün kahramanlıklarıyla destanlaştığı, çılgın Türk'lerin mucizesidir. Metrekareye 6000 merminin düştüğü, Mermilerin havada çarpıştığı, İkiyüz ellibin vatan evladının toprağa düştüğü, yedi düvelin Boğazın sularına gömüldüğü, Yahya Çavuşların, Koca Seyitlerin Mahşeridir.
Çanakkale; ‘’Haydi, git oğul Ya şehit ol ya gazi’’ diyen anaların, kına yakılarak cepheye koşan körpe kuzuların, omuz omuza çarpışan kardeşlerin, baba ve oğulların ‘’Ben size Ölmeyi emrediyorum’’ diyen komutanın süngü ile küffarı gömdüğü mazardır.
Çanakkale; Çağın en mağruru ve güçlü ordularına karşı, Mehmed’in yırtık çarık, yamalı elbiseyi kefen giydiği, ‘’Vatan sağ olsun’’ diyerek yıldızlara yükseldiği, şahadetin diriliş olarak emrolduğu İmandır.
Çanakkale; İslamın ve insanlığın mihenk noktasıdır. Pakistan’lı Muhammed Ali Cinnah rüyasında peygamber Efendimizi görür;
-Bana ne getirdin Ya Cinnah? diye sorar. ‘’Çanakkale ve Cezayir’de akan Türklerin kanını getirdim.’’ diye cevap verir . Çanakkale, kelimelerle anlatılmaz, Çanakkale akıllara sığmaz., iki yüz elli bin Mehmet, Şehit oldu… İki yüz elli bin Mehmet toprak oldu. Bu topraklar bize vatan oldu. Onlar: ‘’Çocuklarımıza para, pul, mal mülk değil, Milleti için şehit ya da gazi olmuş namuslu bir askerin çocukları olmanın şerefini bırakacağız.’’ diye tarihe not düştüler.
Ya biz… Tarihe yön verenlerin, tarihe şan verenlerin çocukları…‘’Vatan için ölmenin sırası olmaz’’ diyen ecdadın torunları… Bugün neredeyiz? Ne yapıyoruz? Bıraktıkları Kutsal Emanetlerin üzerine titriyor muyuz? ‘’Söz Konusu Vatansa Gerisi Teferruattır’’ sözü nerede kaldı? Biz ‘’Gaziliği şan, şehitliği can bilen’’ bir milletin evlatlarıyız.
Bu vatan da yaşayan, her kardeşimizi, Çanakkale ruhuna sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Çanakkale’de Yemende, Kafkasya’da Galiçyada; İnönü’de Sakarya da Dumlupınar’da; Antep’te Maraş’ta Urfa’da; Bu Vatan için, İstiklal için, bu Bayrak için, canlarını ve kanlarını feda eden aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin manevi ve yüksek huzurlarında saygı ile eğiliyor, onları bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz.
‘’Tüm şehitlerimizin, anıları yüreklerimize, sevdikleri vicdanlarımıza, sorulacak hesapları namusumuza emanettir’’'