2021 Şubat ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE’de yüzde 0,91, Yİ-ÜFE’de yüzde 1,22 olarak açıklandığını hatırlatan Çetin, yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 15,61, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 27,09 olduğunu kaydetti.
TÜFE’de 2010’dan bu yana en yüksek Şubat enflasyonu
TÜFE’de 2010 yılından sonraki en yüksek Şubat ayı enflasyonu kaydedildiğini, iklim ve pandemi koşullarının da etkisi ile yüzde 0.91 aylık artışın 0.67’si gıda grubundan kaynaklandığını kaydeden Çetin, başka bir ifadeyle Şubat enflasyonunun yüzde 74’ünün gıda kaynaklı olduğuna dikkat çekti.b Çetin, " Şubat ayında en yüksek artış gösteren ürün yüzde 26,96 ile dolmalık biber olurken bu ürünü yüzde 19,92 kabak ve yüzde 19,47 ile salatalık izlemiştir. Gıda grubu içinde yer alan işlenmiş gıdada fiyat artışı aylık yüzde 2.2, yıllık yüzde 19 iken, meyve ve sebzede aylık artış yüzde 5.2, yıllık artış ancak yüzde 8.5’dur. Dolayısıyla meyve ve sebze fiyatları artışının mevsimlik etki ve ulaşım gibi maliyetlerdeki artış kaynaklı olduğu görülmektedir. Gıda grubunda et, süt ürünleri, yağ gibi kalemlerde fiyat artışları yüksek seyretmektedir" diye konuştu.
En yüksek artış sağlık grubunda
TÜFE endeksinde kapsanan 415 maddeden, 117 maddenin fiyatında düşüş gerçekleşirken, 35 maddenin fiyatında değişim olmadığı ilgisini paylaşan ATSO Başkanı Davut Çetin, 263 maddenin fiyatında ise artış gerçekleştiğini belirtti. Harcama grupları itibariyle en yüksek aylık artışın yüzde 3,00 ile “sağlık” grubunda gerçekleştiğini, bunu yüzde 2,57 ile “gıda ve alkolsüz içecekler”, yüzde 1,32 ile “lokanta ve oteller” grupları izlediğini kaydeden Çetin, " Yıllık bazda ise en yüksek artışların sırasıyla yüzde 23,74 ile “ev eşyası”, yüzde 22,47 ile “ulaştırma” gruplarında gerçekleştiği görülmüştür" dedi.
Üretici üzerindeki maliyet yükü artmaya devam ediyor
Yİ-ÜFE’de aylık yüzde 1,22 artışın 0,57’si gıda, 0.21’i petrol, 0.16’sı tekstil, diğer kısmı ise metal, ağaç ürünleri gibi inşaat sektörü girdileri olduğuna dikkat çeken Başkan Çetin, üretici maliyetlerinde artışın devam ettiğini, TÜFE ile Yİ-ÜFE makasının daha da açıldığını söyledi. Üretici üzerindeki maliyet yükünün artmaya devam ettiğini söyleyen Çetin şöyle devam etti: " Kur faktörünün yerini petrol ve diğer temel emtialarda küresel fiyat artışlarının alması ÜFE’de kendisini göstermektedir. 2020 yılındaki yüksek kredi genişlemesi, kur ve enflasyon artışından sonra Merkez Bankası’nın zorunlu faiz artışı adımları ve kredi genişlemesinin durması iç piyasada talep daralması başlatmıştır. Dolayısıyla enflasyon mu yoksa durgunluk mu ikileminde kalmamak için maliyetleri düşürücü yönde dolaylı vergi indirimleri ve gümrük vergilerinin gözden geçirilmesi gerekli görünmektedir. "
Batı Akdeniz Enflasyonu
Batı Akeniz bölgesinde TÜFE oranının, aylık bazda yüzde 0,87, iki aylık bazda yüzde 2,42 ve yıllık bazda yüzde 16,62 olarak gerçekleştiğini ifade eden Davut Çetin, ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre sırasıyla en yüksek artışın yüzde 3,27 ile “sağlık”, yüzde 2,85 ile “eğitim” ve yüzde 2,37 ile “gıda ve alkolsüz içecekler” harcama gruplarında olduğu bilgisini verdi. Çetin " Bölgemizde enflasyonun aylık ve iki aylık bazda Türkiye ortalamasının altında, yıllık bazda Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu görülmüştür. Bu oranlara göre Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi, 26 bölge arasında aylık bazda on altıncı, iki aylık bazda yirminci sırada, yıllık bazda ise dokuzuncu sırada yer almıştır" diye konuştu.
Dengeli büyüme, pandemi ile mücadelenin başarısına bağlı
Türkiye ve Batı Akdeniz bölgesinin ekonomisindeki gelişmeler ve enflasyonla mücadelenin diğer faktörler yanında pandemiyle mücadeleye de bağlı olduğuna dikkat çeken ATSO Başkanı Çetin, pandemiyle mücadelenin ve normalleşme adımlarının başarılı olmasını, turizmde daha iyi bir noktaya gelerek dengeli bir büyüme sürecine girilmesini temenni etti.