Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Eğitim Fakültesi tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinliği düzenlendi. Eğitim Fakültesinde düzenlenen etkinliğe ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan, ALKÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Cem Şaktanlı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Program öncesinde önceki ismi Eğitim Fakültesi Konferans Salonu olarak kullanılan ancak senato kararı ile ‘Başöğretmen Atatürk Konferans Salonu’ olarak değiştirilen gösteri ve sergi alanının açılışı gerçekleştirildi. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk Sergisi’nin de gerçekleştirildiği program saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından hayatlarının baharında mesleklerini icra ederken terör örgütü tarafından hayattan koparılan ve şehit düşen öğretmenlerden; Şenay Aybüke Yalçın, Necmettin Yılmaz, Neşe Alten, Hüseyin Aydemir, Mustafa Çağlar, Dilay Turan Kerman, Yusuf Elitaş, Mustafa Özkan nezdinde tüm şehit olan öğretmenler saygıyla anıldı. Şehit öğretmenler için ALKÜ Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği bölümü akademisyenleri ve öğrencileri tarafından seslendirilen şiirler ile okunan Türküler sırasında salonda duygu dolu anlar yaşandı.
“Türklerin milli alfabesi vardı”
Anma programının tamamlanmasından sonra ALKÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ak tarafından ‘Başöğretmen Atatürk’ konulu konferans düzenlendi. Konferansta Ak, Arap harflerinin Türkçe’nin ses yapısına uygun olmadığını vurgulayarak, “Türklerin, Türkçe’nin ses yapısına uygun milli bir alfabesi vardı. 8. Yüzyılda İslamiyet’in kabulünden sonraki süreçte Türkler Arap alfabesinden etkilenmeye başladı. Türkler, dünyayı yönetme arzusu ile sınırları içindeki farklı milletlere hoşgörüsünü göstermek ve fethettiği coğrafyaları elinde tutmak için belirli haklar tanırken; bu beraberinde etkilenmeyi de getirmiştir” dedi.
“Türk alfabesiyle ilgili ilk çalışma Tanzimatta başladı”
Tanzimat döneminden sonra başlayan yenileşme hareketleri sonucunda eski sistem feda edilemediği için iki başlı eğitim sisteminin olduğunu söyleyen Ak, Türkçe ve Türk alfabesiyle ilgili ilk çalışmalarının bu zamanda başladığını söyledi. II. Meşrutiyet döneminde Latin harflerinin kabulü meselesi büyük bir cesaretle ileri sürüldüğünü belirten Ak, “Latin alfabesinin kabulündeki temel mesele halkın cehaletten kurtarılmasıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet döneminde alfabe konusuna çok önem veriyordu. Savaşla elde edilen kazanımların öğretmenlerin eğitim mücadelesiyle devam ettirilmesi gerektiğine inanıyordu. Atatürk, katıldığı toplantılarda öğretmenlere büyük saygı duyuyor ve onlardan Cumhuriyeti koruyacak nesiller yetiştirilmesini istiyordu. 1924’te Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’da katıldığı bir toplantıda öğretmenlere şu sözlerle seslendi: ‘Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. 1922’de İstanbul ve Bursa öğretmenlerine hitaben yaptığı konuşmada, ‘Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınızın zaferi için yer açtı, yol hazırladı. Gerçek zaferi siz kazanacak, siz koruyup sürdüreceksiniz, bunu başaracağınızdan kuşkum yok. Sarsılmaz bir inançla ben ve bütün arkadaşlarım, sizi gözeteceğiz. Sizin karşılaşacağınız bütün engelleri kıracağız’ sözleriyle eğitime verdiği önemi açıkça ifade etmiştir” diye konuştu.