Alanya Belediyesi Diyetisyeni Şule Yavuz Demir, Kurban Bayramı öncesi vatandaşlara kurban etlerinin saklanması, et tüketim miktarı ve sağlıklı tüketimi konusunda dikkatli olunması yönünde uyarılarda bulundu.
Kurban ibadetinin yerine getirilmesi esnasında kesim sürecinden sofraya ulaşana kadar tüm aşamalarda dikkatli olunması gerektiğini belirten Diyetisyen Şule Yavuz Demir, sağlıksız ortamlarda kesilen kurbanlıklardan tenya, tüberküloz, şarbon gibi hastalıkların bulaşıp, yayılabileceğini söyledi. Bu anlamda Alanya Belediyesi’nin uzman veterinerlerce sürekli denetlenen, hijyen şartlarına uygun olarak dizayn edilen kurban kesim yerlerinin tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Demir, vatandaşlardan duyarlı olmalarını istedi.
“KRONİK HASTALIĞI OLAN VATANDAŞLAR DİYET DIŞINA ÇIKMAMALI”
Diyabet (şeker), yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları ve böbrek problemi gibi kronik rahatsızlığı olan ve özel diyete uyması gereken kişilerin kurban bayramında sağlıklı beslenme kurallarına uygun beslenmek zorunda olduğunu belirten Demir, “Bayram boyunca tek besin ağırlıklı yani sadece etle beslenmek sağlığımız için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden bayram boyunca dengeli bir menü ile keyifle et tüketilebilir” dedi.
“SAKLAMA KOŞULLARINA DİKKAT EDİLMELİ”
Kurban etinin kesilmesinin ardından hemen buzdolabına kaldırılmaması gerektiğini söyleyen Demir, “Kurban etleri 14-20 derecede en az 5-6 saat dinlendirildikten sonra işlenmeli ve tüketilmelidir. Kesim sonrası oluşan ölüm katılığı dolayısıyla etler sert, işlenmesi zor ve yendikten sonra sindirimi zor olacaktır. Dinlendirilmesinin ardından kullanım alanlarına göre etler kıyma, kemiksiz et veya kemikli olarak ayrıldıktan sonra küçük parçalar halinde buzdolabı poşeti içinde havası alınarak saklanmalıdır. Taze etler buzdolabında 1 hafta bozulmadan tazeliğini korurken buzlukta 1 ay, şoklanarak derin dondurucuda 3- 6 ay saklanabilir” diye konuştu.
“YAĞSIZ PİŞİRME YÖNTEMİNİ KULLANIN”
“Yağsız etin bile beşte biri yağ olduğu için yağsız pişirme yöntemleriyle pişirilmelidir” diyen Demir, haşlama, ızgara veya fırında pişirme yöntemlerinin tercih edilmesi gerektiğini belirtti. Demir, “Özellikle yağlı etin yüksek ateşte ve ateşe yakın pişirilmesi (mangal) kanserojen maddelerin oluşmasına sebep olacağından ızgara ve ateş arasında en az 15- 20 cm Mesafe olmalıdır. Fazla pişen ette vitamin kaybı da fazla olur. İşkembe ve bağırsaklar çok iyi temizlendikten sonra değerlendirilmelidir. Temizlik için sağlığa zararlı kimyasal maddeler kullanılmamalıdır. Sakatat çok çabuk bozulduğu için kısa sürede tüketilmelidir” ifadelerini kullandı.
“DONMUŞ ETLERİ ÇÖZDÜRÜRKEN DİKKATLİ OLUN”
“Eti çözdürmek istediğinizde ilk olarak buzdolabının alt bölmesini kullanın” diyen Demir, “Çabuk çözünmesi amacıyla uygulanan, soba üzerinde çözdürme, oda sıcaklığında bekletme, sıcak suya yüksek ısıda poşetle atma sakıncalı yöntemlerdir. Bu işlem sıcak soslu karışıma buzu ile direk çözülmeden atılarak yüksek ısıda pişirme ile de yapılabilir” dedi.
“SEBZE TÜKETİMİNİ İHMAL ETMEYİN”
Bayramda et tüketimi arttığı için sebze-meyve tüketiminin azaldığını belirten Demir, “Bayramda etleri sebze ile pişirmeye, etin yanında taze yeşilliklerden oluşan bol salata tüketmeye dikkat edilmeli. Ayrıca sebzeler ete göre daha posalı olduğundan, bol sebze tüketerek doygunluğu sebzelerden sağlayabilir, et tüketimi bu şekilde azaltılabilir. Etli sebze yemeklerine ayrıca yağ eklenmemelidir. Her zaman belirttiğimiz gibi sıcak havalarda ağır yağlı hamur tatlıları yerine dondurma gibi sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Yemeklerin yanında meyve suları ve gazlı içecek yerine ayran tercih edilmelidir. Her zaman olduğu gibi bayramda da her tür besin grubundan dengeli bir şekilde tüketmeye özen gösterilmelidir. Bayramlarda da hastalıklarımızın bizimle olduğunu unutmadan; yemek için yaşamamayı, sağlıklı yaşamak için yemeyi unutmayalım” diye konuştu.