Kurul tarafından yapılan açıklamada bir gün de 'bilinen' üç cinayet yaşandığına dikkat çekildi ve şu ifadelere yer verildi: "Bir günde 'bildiğimiz üç cinayet. Tuba Erkol; eşine uzaklaştırma cezası verildi ve eşinden boşanmak istediği için, eşi tarafından onlarca bıçak darbesiyle öldürüldü. Emine Bulut; eşinden 4 yıl önce boşandı ve eski eşi tarafından onlarca bıçak darbesiyle öldürüldü. Asiye Güzel; 2 yıl önce boşandığı eşinden kaçmak için Alanya’ya sığındı, izini takip eden eşi, Asiye Güzel’in yüzüne kezzap döktü, Asiye yoğun bakımdayken öldü. Onlarca bıçak darbeleriyle, kezzapla, ya benimsin ya kara toprağın diyen zihniyetle, hem de çocuklarının önünde; işkence ve eziyet yapılarak öldürüldüler."
"İLK 7 AYDA 30 BAŞVURU"
Yaşanan cinayet vakalarının kadına karşı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve ayrımcılığın geldiği noktayı acı bir şekilde gösterdiğinin ifade edildiği açıklamada, "Türkiye’de 2019 yılının, ilk 7 ayında 245 kadın öldürüldü. Alanya’da ise 2019 yılının ilk 7 ayında, Kurulumuza, kadına karşı şiddet ve çocuk istismarı ile ilgili 30’a yakın başvuru yapıldı. Son yıllarda, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin artması, sistemde birçok yanlış olduğunu göstermektedir. Yetkililerin şiddetle mücadelede başarı gösteremediği , bir sonuç olarak karşımızdadır. Sistem kadını korumamaktadır. Mevcut kanunların ve uluslar arası sözleşmelerin uygulanmaması; önleyici ve koruyucu tedbirlerin etkisiz kalmasına yol açmaktadır. Özellikle son zamanlarda, boşanma davalarının ve nafaka taleplerinin , kadına karşı şiddeti arttırdığı yönünde, kamuoyunda yaratılan algı kadına karşı şiddetin yol açmasına neden olmuştur. Kadını özgür bir birey olarak değerlendirmeyen, onu aile içinde sadece bir anne, eş, kardeş rolü olarak sınırlı gören zihniyetin son bulması gerekmektedir" denildi.
"YETKİLİLERİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ"
Açıklamanın devamında ise şunlar yer aldı: "Yetkilileri göreve çağırıyoruz! Derhal toplumsal zihniyet dönüşümünü sağlayan çalışmalar geliştirmeli ve uygulamaya koymalıdır. Kadına ve çocuğa yönelik her türlü istismarın önlenmesini sağlayan ve bu konuda etkin çözüm faktörleri içeren İstanbul Sözleşmesi'ne ve 6284 sayılı Aile İçi Şiddetin Önlenmesine dair yasaya sahip çıkarak, hiçbir konuda taviz vermeden uygulanması sağlanmalıdır. Bu yasal düzenlemelerin kaldırılmasını isteyenler, kadının yaşam hakkından hazzetmeyenlerdir. Bizler Antalya Barosu Alanya Kadın ve Çocuk Hakları ile Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu olarak öncelik kadının yaşam hakkı olmak üzere, tüm kazanımlarımızı sonuna kadar savunacağımızı ve kadın cinayetleri davalarının sonuna kadar takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiririz."