Türkiye Milli Pediatri Derneği’nin (TMPD) gerçekleştirdiği ulusal kongrelerin 61'incisi Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Belek turizm bölgesinde bulunan Regnum Carya Resort Hotel’de başladı. 2 bin çocuk doktorunun katıldığı kongrede mülteci çocukların güncel sorunları TMPD Genel Koordinatörü Kerem Hasanoğlu’nun ev sahipliğinde, uluslararası bir çalıştay ile masaya yatırıldı.
"Dünya üzerinde 65 milyon mülteci var"
Ulusal kongrelerine 2 bin çocuk doktorunun katılacağını ifade eden TMPD Genel Koordinatörü Kerem Hasanoğlu, "Türkiye’den ve dünyadan 2 bin çocuk doktoru katılacak. Uluslararası bir toplantı gerçekleştirdik. Bu uluslararası toplantıda Suriye’deki mülteci çocuklarla ilgiliydi. Bu konuya biz çok önem veriyoruz. Bunu da Türkiye’nin her yerinde gündeme getiriyoruz. Dünyadaki en önemli akademisyenleri de bu konunun içine dahil ettik. Biliyorsunuz ki dünya üzerinde 65 milyon mülteci var. 65 milyon mülteci demek Türkiye’ye yakın sayıda bir mülteci demek. Bunun yarısı kadar da çocuk var. 30-35 milyon civarında da mülteci çocuk var. Böyle bir tablo olduğunda dünyadaki en büyük sorunlardan en büyüğü mülteci sorunu. Çünkü kimse yurdunu ve vatanını bırakmak istemez. Dünyada da 65 milyonun böyle bir gerçeği var. Bundan daha acıklı ve bizi üzen bir durumsa dünyada 35 milyon çocuğunda bu durumda olması. 35 milyon gibi çocuk mülteci olduğunda bütün dünyayı ilgilendiren, bütün ülkeleri ilgilendiren çok büyük sorunlar ve çözümleri ortaya çıkıyor. Biz de bunu uluslararası olarak ele aldık" dedi.
"Türkiye kendinden beklenenin çok üzerinde performans sergiliyor"
Türkiye’nin mülteciler ve mülteci çocuklar konusunda dünyadaki en etkin ülke olduğunu söyleyen Hasanoğlu, "Türkiye hem maddi hem de manevi olarak kendinden beklenenin çok üzerinde performans sergiliyor. Bu bir gerçek. Bunu yapmasında da toplumumuzun duyarlılığı, Cumhurbaşkanımızın duyarlılığı, önderlik ettiği konular. Hükümetimizin güzel çabaları, birçok konu var. Biz de bunlarla ilgili daha geniş kapsamlı konuyu ele almak için burada bir çalıştay düzenledik" ifadelerini kullandı.
Dünyanın farklı ülkelerinden çok sayıda akademisyeni topladıklarını dile getiren Hasanoğlu, "Savaş sonrası mülteci çocukların okul öncesine baktık. Yetişirken ki durumlarına baktık. Okul çağı durumlarına baktık. O dönemki akıl sağlığı sorunlarında neler var bunları ele aldık. Belli bir noktaya vardık ama tüm dünyadan gelen akademisyenlerin ortak vardığı sonuç, bu çocuklardaki en önemli sorun, psiko-sosyal sorunlar, travmatik sorunlar ve yaşadıkları stres bozukluklarının onlara ileriki çağlarda da oluşturacağı sıkıntılar. Bunun için akademisyenler tüm dünyada bu konuyu ele alacak ama aynı anda tüm toplumunda buna büyük bir duyarlılık göstermesi ve hep birlikte hareket etmesi önemli dedik" şeklinde konuştu.
"Kimsenin dünyada bu kadar çocuğun geleceğini elinden almaya hakkı yok"
Birçok ülkenin sınırını kapatırken Türkiye’nin açtığını ifade eden Kerem Hasanoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"İnsanı insan yapan, en büyük değerlerden biri herhalde bu çocukların geleceğini onlara vermek. Kimsenin dünyada bu kadar çocuğun geleceğini elinden almaya hakkı yok. Türkiye’de, Türk hükümeti de bu konuya bu şekilde baktı ve gerçekten bu çocuklara gelecek adına böyle bir şans, gelecek adına daha güzel günlere ulaşması için kucağını açtı. Bu çalıştayların devamını yapacağız."
"Mültecilerin genel oranına baktığımız zaman rakamın yüzde 60’ı çocuklardan oluşuyor"
Türkiye’de olmaktan dolayı mutlu olduğunu söyleyen Uluslararası Pediatri Cemiyeti (IPA) önümüzdeki dönem başkanı ve IPAF başkanı Prof. Dr. Eroll Alden, "Burada Türkiye’nin mülteciler konusunda neler yaptığını gerçekten çok iyi biliyoruz ve yakından takip ediyoruz. Çok güzel işler çıkarıyorlar. Bu dünyanın sorunu. Mültecilerin genel oranına baktığımız zaman rakamın yüzde 60’ı çocuklardan oluşuyor. Çocuklarda geleceği temsil ediyor. O yüzden onların sorunlarını daha yakından eğilmemiz gerekiyor. Bu çocukların çok ciddi sorunları olabiliyor. Bazıları ailelerini kaybediyor, bazıları savaştan kaçtığı için çok ciddi travmalar yaşayabiliyor. Kısa vadedeki ihtiyaçları hemen karşılanıyor olsa da uzun vadede karşılanması gereken bazı sorunları var ki bunlarda psiko-sosyal konular olarak karşımıza çıkıyor. Pediatristler bu konuya özellikle çok duyarlı. Bu anlamda ‘her şey sevgiyle başlar’ projesinin de başlatılmasıyla konuya gereken önemin verildiğini düşünüyorum. Herkesin üzerine düşeceğini yapacağını düşünüyorum" dedi.
"TMPD'nin çalışmaları bir model oluşturuyor"
TMPD’yi bu denli yüksek katılımlı uluslararası bir toplantı yaptığı için kutladığını söyleyen Alden, "Buradaki amacımız Türk Milli Pediatri Derneği’nin yaptığı örnek çalışmaları dünya çapına taşımak ve evrensel bir hale getirmek. Böylece daha çok pediatri uzmanının bu bağlamda çalışmalarını teşvik etmiş olacağız. Daha fazla katılım sağlamış olacağız. Mülteci çocukların sorunlarını daha gündemde tutmaya çalışacağız. TMPD'nin çalışmaları bir model oluşturuyor. Bu bağlamda kendilerine tekrar teşekkür ediyorum. Ayrıca Türk hükümetini de yaptıkları duyarlı çalışmalardan dolayı tebrik etmek istiyorum" şeklinde konuştu.
"‘Her şey sevgiyle başlar’ dedik"
Türk hükümetinin ve TMPD'nin mülteci çocukları sevgiyle kucakladığını dile getiren Eroll Alden, "Bu Türkiye’de gerçekleşti. Dünyanın başka bir yerinde bu denli gerçekleşmedi. Biz buradan yola çıkarak, ‘her şey sevgiyle başlar’ dedik. Bundan örnek alarak Türkiye’yi bir rol model alarak, bu modelin tüm dünyada uygulanmasını istedik. Bahsettiğimiz kitle çocuklar yani bu çocuklar bizim geleceğimiz. Onların bütün ihtiyaçlarının zaruri ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra psiko-sosyal ve akıl sağlıklarıyla da ilgilenmemiz gerekiyor ki geleceğimiz oldukları için gelecekteki problemlerin bir parçası haline gelmesinler. Öncelikle toplumun entegrasyonunu sağlamamız gerekiyor. Bu çocukların eğitim ve diğer psikolojik, sosyal destek açısından hepsinin çeşitli ihtiyaçlarını karşılamamız ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirmemiz gerekiyor. bunun içinde bu modeli tüm dünyadaki pediatri uzmanlarına yaymak için buradayız" ifadelerini kullandı.
"Türk hükümeti gerçekten çok önemli hizmetler sunuyor"
"65 milyon mültecinin yer değiştirmesi esnasında yeni bir hastalık meydana geldi mi?" sorusuna Alden, "Tabi büyük grup insanlar yer değiştirdikleri zaman geçici olarak bazı merkezlerde kalmak zorunda kalıyorlar. Yer değişikliği ve değişik bir toplumda yer alma, değişik bir coğrafyada yer alma insanların bağışıklık sistemini olumsuz şekilde etkileyebiliyor. Ancak bu konuda Türk hükümeti gerçekten çok önemli hizmetler sunuyor. Mültecilere sağlık hizmetlerini sunuyor. Kızamık, suçiçeği ya da hepatit gibi hastalıklar tabi ki görülebilir her ülkede her millette görülebilir. Ancak Türk hükümeti gerekli tedbirleri alıyor ve bu hastalıkların hepsi önlenebilir hastalıklar. Bu nedenle tekrar görülse de gerekli aşılamalar yapılmasıyla önlenebileceğini düşünüyorum. Zaten olağan dışı bir durumda yok" cevabını verdi.
"Asıl amacımız diğer hükümetlerin de Türk hükümetini örnek almasını sağlamak"
Alden, "ABD hükümeti ve Avrupa ülkeleri mülteci sorunlarının çözümü için neler yapılıyor?" sorusuna şu şekilde cevap verdi:
"Aslında durum olması gerektiği gibi değil. Biz pediatristler olarak biz öncelikle halkla birlikte çalışıyoruz. Bu problemin çözümünün bir parçası, önemli bir parçasını teşkil ediyor. Hükümetlerin de tüm bunların anlamasını sağlamak bizim işimiz. Ben burada ABD Başkanı Trump adına konuşamam ya da Almanya Başkanı Merkel’in nasıl çalışmalar içerisinde bulunduğunu bilemem ama bizim asıl amacımız diğer hükümetlerin de Türk hükümetini örnek almasını sağlamak ve Türk hükümetinin faaliyetleri gibi paralel faaliyetler gerçekleştirmesini sağlamak. Bunu başardığımız zaman dünya bu hassas konumdaki çocuklar için çok daha güzel, çok daha huzurlu bir yer olacak."