AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, 2016 turizm yılının bugüne kadar yaşanan en karmaşık yol olduğunun altını çizdi. Yaşanan olumsuzluklardan fırsatların da çıkabileceği söyleminin kendi kendini avutmak olduğunu dile getiren Hacısüleyman, "Fırsat değil ama fırsatçılığın yüz bulduğu bir yıl olduğunu söylemek yanlış tespit değil. Ekonomik zorluklar içine giren bir sektörün ayakta kalabilme mücadelesi verdiği bir dönemde hangi fırsattan bahsedilir. Bu söylemi ancak olumsuzluklardan ders çıkarma fırsatı olarak düzeltilebilir" dedi.
2016 yılının turizmcilere çok şey öğrettiğini vurgulayan Hacısüleyman, "Bu yaşadıklarımızdan beş temel ders çıkarabiliriz. Bir, fiyat her şey demek değildir, bu fikir doğru olsaydı bu kadar kişi gelmemezlik etmezdi. Fiyat hizmet dengesi çok önemlidir. İkinci temel ders turizmin ülkemizde 50’nin üzerindeki sektörü doğrudan etkilemesi. Turizmin bir devlet politikası olarak ele alınması gerektiğini öğrendik. Dördüncüsü dünya turizminde politik söylem ve gelişmeler daha önce turizmi etkileyen bir olgu olmamıştı. Dünya turizm hareketinde misafirlerin destinasyon tercihinde turistik imajın yanında ülkelerin politik imajlarının da önemli olduğu ortaya çıktı. Beşincisi ise Türk turizmine yeni bir senaryo gerektiğini görüyoruz" diye konuştu.
Seyahat güvenliği
2017’ye girerken işletmelerin tek başına değil, birlikte çözüm üretmeye çalışması gerektiğini kaydeden Hacısüleyman, "2016 yılı bitmeden örgütlenme modellerinden birine sektör kavuşturulmalıdır. Dünya nüfusu her geçen yıl artıyor, seyahate çıkan kişi sayısı da artıyor. Turist gittiği yere maddi, manevi ve kültürel olarak izlerini bırakıyorlar. Hepimiz seyahat etmeyi seviyoruz. Bunları kendimizi güvende hissederek yapmak istiyoruz. Geleceğin turizmine baktığımızda insanların, seyahat güvenliği ve kendini güvende hissetme en önemli nedenlerden biri. Ülkeler için bunu gerçekleştirmek zor değil. Her insan bunu hak ediyor. Biraz sevgi biraz hoşgörü biraz saygı birbirlerinin değerine değer vermek" ifadelerine yer verdi.
Alman Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Norbert Fıebıg, Almanlar’ın Türkiye’yi çok sevdiğinin altını çizerek, bunun altında da Türk insanının misafirperverliğini ve kaliteli hizmet anlayışının etken olduğunu aktardı.
"Türkiye ile rekabet edecek başka pazar yok"
Fiyat, hizmet kalitesi ve aile turizmi noktasında Türkiye ile rekabet edebilecek alternatif bir pazar olmadığını işaret eden Fıebıg, "Bu alanda rekabet edecek başka ülke yok. Türkiye Almanya pazarı için vazgeçilmez bir destinasyondur. Bunu yeniden kazanmak zorundayız. Almanya’nın Türkiye’ye duyduğu aşkta sevgide iki halkın da çok derin bağlarının olması etkili. Almanlar ve Türkler birlerinden çok hoşlanır, siyaset bunu anlatmasa da, bu konuda iyimserim" dedi.
Güvenlik sorunu
2016 yılında beklenmedik bir çok olumsuz gelişme yaşandığını dile getiren Fıebıg, "Mısır, Tunus, 2016 yılında çok korkunç bir performans ortaya koydular. Çok ciddi bir azalma oldu yüzde 30’luk azalma oldu. Alternatif sunamadık. Güvenlik konusu ön plan çıktı. Rezervasyonlarda ciddi bir azalma oldu. Dünyanın hiçbir yerinde yüzde yüz güvenlik söz konusu değil. Paris, Bürüksel, Nice’de yaşanan saldırılar oldu. Terör tehdidi sadece belirli ülkelerle sınırlı değil ki. Dünyayı kasıp kavuran bir fenomen. Müşteri güvenlik konusuna daha fazla önem veriyor" diye konuştu.
"Almanya asla Türkiye’den vazgeçmek istemiyor"
Almanya'nın Türkiye'den vazgeçmeyeceğini söyleyen Fıebıg şöyle konuştu:
"Müşterinin algısı ve karar vermesinde yeni bir fenomen var oda şudur, müşteriler gittikçe kendi kişisel demokrasi görüşleri, fikir özgürlüğünü yansıtan ülkeleri tercih ediyorlar. Benim görüşüme göre demokrasi ve fikir özgürlüğü anlayışı var mı? Bu bizim için yeni bir fenomen. Her ülkede aynı önem veriliyor denilemez. Almanya’da bu önem var, Almanlar buna önem veriyor. Bunu biz de dikkate alacak olursak, tanıtım stratejisini buna göre yaparsak başarılı iş yapmış oluruz. Müşteri ayrıca medyanın kendisine vermiş olduğu bilgiye önem veriyor. Almanya’da Türkiye ile ilgili haberlere bakıldığında olumsuz tanıtım olduğunu görüyoruz. Olumsuz haber yapılmaya devam edilirse gelecekte Türk turizmini olumsuz etkileyecektir. Bu konuya gerekli hassasiyetin verilmesi gerekir. Onların Türkiye algısını değiştirebiliriz. Seyahat ülkesi olarak Türkiye’yi seviyorlar. Almanya asla Türkiye’den vazgeçmek istemiyor" dedi.
Türel: "Anketlerde Antalya memnuniyeti var"
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, eylül ayında Antalya’ya gelen Rus turist sayısının az olduğunu hatırlatarak, yaşanan olumlu gelişmelerin ardından 2 ay içinde kente yarım milyona yakın Rus turist geldiğini hatırlattı
Rusya ve İsrail ile ilişkilerin düzelmesinin ardından hemen turist sayısının arttığına değinen Türel, "Pazarlardan hızlı dönüş olabiliyor. Olumlu gelişmeler için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Sektörün yeni yılda Avrupa pazarında zorlanmaya devam edeceğini görüyoruz. Avrupa’da ters rüzgarlar esiyor. Antalya’da hayat tüm olumsuzluklara rağmen devam ediyor. Antalya dünyadaki rakipleri ile karşılaştırıldığında adeta rekabet edilemez durumda. Müşteri memnuniyet anketlerinde Antalya’ya geldiklerinden dolayı çok memnun olduklarını ifade ediyorlar. Norveç, İngiltere, Holanda’dan gelen turistlerin bu yıl 2 bin gayrimenkul aldığını görüyoruz. 10 ayda 3 bin 600 gayrimenkul alınmış yabancılar tarafından. Turistler sadece tatil için değil yaşam merkezi içinde Antalya’yı tercih ediyorlar" dedi.
Vali Karaloğlu: "En önemli sorun, algı"
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, 2016 yılında turizm verilerinin çok iç açıcı olmadığını aktararak, bu noktada en önemli sorunlardan birin algı olduğunu vurguladı.
Sorunların sebebinin konjektürel olduğuna değinen Vali Karaloğlu, "Yaşadığımız sorunların kaynağı Antalya değil. Konjektürel sorunlardan dolayı 2016 yılında Antalya ve Türk turizmi sıkıntı yaşadı. Yoksa hizmet, tesis, kaliteli personelinde herhangi bir azalma yok. Antalya potansiyeli ile ayakta. Bu sürecin geçici olduğunu düşünüyorum. Partnerlerimizle bu durumdan hızlı şekilde çıkabiliriz. Bunun için de biz yerel yöneticiler olarak hem sektör hem de yönetimlerle çalışmalar yapıyoruz. 2017’nin, 2016’dan daha iyi olacağını temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı.