Evlerinin yıkılmaması için demir profillerle önlem almaya çalışıyorlar

Genel

Antalya’da seneler önce arıkların geçtiği yumuşak zemine inşa edilen gecekondular zamanla yan yatmaya başlayınca, evlerin içinde yaşayanların korkulu rüyası haline geldi. Evlerin yıkılmaması için demir bloklarla önlem almaya çalışan ev sahiplerinden bir vatandaş, “7-8 kez tadilat yaptım demirle, halatla bağladım ama ne yaptıysam tutamadım” diye konuşurken, mahalle muhtarı olası 3 veya 4 büyüklüğünde bir depremin evleri yıkabileceği öngörüsünde bulundu.

Antalya'nın Muratpaşa ilçesine bağlı Kızıltoprak Mahallesi'nde, 'Yediarıklar' diye bilinen bölgeden geçen arıkların kurumasının ardından 1965 yılında yumuşak zemine yapılaşma başladı. Zemindeki çökmeler nedeniyle alanda bulunan 210 civarındaki gecekondu, göçükten etkilenerek yana ve öne doğru yatmaya başladı. Aradan geçen yıllar içinde evlerdeki eğim de artarak neredeyse yıkılacak duruma geldi. Evlerde yaşayan vatandaşlarsa, duruma kendi imkanlarıyla yaptıkları demir bloklarla önlem almaya çalışıyor. Bölgede bazı gecekondular eğimden dolayı yıkıldığı, bazılarının da boşaltılmış olduğu görülse de birçok gecekonduda yaşam halen devam ediyor. Üzerinde, 'dikkat tehlikelidir', 'eğri ev' gibi yazılar yazıldığı gecekonduların 4 büyüklüğünde bir depremde yıkılacağı öngörülüyor.

"3 veya 4 büyüklüğünde sarsıntı olsa yıkılır"
1994 yılından bu yana Kızıltoprak Mahalle Muhtarlığını yapan Mustafa Yılmaz, geçmişte bölgede 7 tane su arığının bulunduğunu ve zamanla yapılan yapılaşma sonucu evlerde eğilmeler meydana geldiğini söyledi. Durumun son derece tehlikeli olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Allah korusun bir deprem olduğu zaman bırakın 5-6’yı, 3 veya 4 büyüklüğünde sarsıntı olsa yıkılır buralar. Yazık içerisinde oturanlar da var. Demirleri görüyorsunuz. Kendi imkanlarıyla destek yapmaya çalışmışlar. Evlerde çatlaklar da var. Tehlikenin farkında olanlar kendi imkanlarıyla prefabrik ev yaptı ve onun içinde yaşamaya başladı. Buna benzer başka evler de var” dedi.
Yılmaz, bölgede yaşayan vatandaşların mağdur edilmeden çözüm bulunması gerektiğini de ifade etti.

Yere bırakılan portakal yuvarlandı

Yılmaz, evlerdeki eğimin ne derecede olduğunu göstermek için evin zemine portakal koydu. Yılmaz'ın elini bırakmasıyla birlikte portakalın hareket ederek hızlı bir şekilde yuvarlandığı gözlendi.

"Evlerin içinde kalan kişilerin canı tehlikede"

Bölge sakinlerinden Cemil Duran adlı vatandaş, evlerin eğriliğinin zeminden kaynaklandığını söyledi. Hemen yan taraftaki sokaktaki binaların sağlamlığına işaret eden Duran, “Müstakil olmasına rağmen problem var. Müstakil evlerin olduğu yerlerin olumsuz zemini var. Evlerin içinde kalan kişilerin canı tehlikede, her an her şey olabilir. Ölüm olmadan vatandaşını düşünen yetkili kişilerin önlem alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

"Başım dönüyor"
Uzun yıllardır mahallede oturan 80 yaşındaki Fadime Karabulut da, evlerinin yakınından geçen yollar sonrasında eğimlerin fazlalaştığını, evinin eğilmesiyle birlikte önlem için demir blok yaptırdığını aktardı. Tehlikenin farkında olduğunu ve bu sebepten dolayı prefabrik eve geçerek orada kaldığını belirten Karabulut, “Dükkanımız vardı onu sattım, prefabrik ev aldım. Gök gürlediğinde boşluğa gidiyor gibi oluyordum. Burada yatmak ve kalkmak zor oluyor. Başım dönüyor. 63 sene oldu tapumu verecek oldular vermiyorlar ev yaptıracak oluyoruz yaptırmıyorlar” diye konuştu.

"Demirle, halatla bağladım ama ne yaptıysam tutamadım"

Zemindeki kaymadan dolayı evi yıkılan vatandaşlardan Kadir Baycan ise, yıkımın öncesinde tehlikeyi fark ederek başka bir eve taşındığını söyledi. Baycan, “Bizim için sorun teşkil edeceğini bilerek buradan kiraya gitmek zorunda kaldık. Yaşanmaz duruma geldi. Biz ya burada yaşayacaktık ya da ölecektik. Ne olursa olsun yaşamayı seçtik. Burası yıkılmadan önce 7-8 kez tadilat yaptım, demirle, halatla bağladım ama ne yaptıysam tutamadım. Tabanda 1 tonu geçkin demir var, kolonlar hariç o haldeyken bir arada tutamadım. Depremde daha tehlikeli” şeklinde konuştu.
















Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.