Yeni yıl beraberinde mali uygulamalarda da değişiklikler getiriyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nca 19 Ekim 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan düzenleme ile e-fatura, e-defter ve e-arşiv zorunluluğu getiriliyor. Söz konusu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren iş yaşamını doğrudan etkilemesi bekleniyor. Öncelikli olarak kağıt tasarrufunda yarar sağlayacağı tahmin edilen uygulamalar ile, saklanması gereken veriler elektronik ortamda güvenli bir şekilde tutulacak. Verilerin elektronik ortamda saklanmasıyla kargo ve arşivleme masrafları da kısılacak.
Konuyla ilgili bilgi veren Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata, uygulamanın çok ciddi yararlar barındırdığını belirterek tüm mükellefleri e-dönüşüme davet etti.
“Eğer e-fatura sistemine adım attıysanız bundan sonra keseceğiniz tüm faturalar e-arşiv ya da e-fatura olmak zorunda”
E-dönüşüm yolcuğunun Gelir İdaresi Başkanlığı insiyatifinde 2010 yılında başladığını hatırlatan Özata, “2010 ile 2014 yılları arasında bir zorunluluk yoktu. 2014 yılı itibarıyla cirosu 10 milyon TL olan firmalar için e-fatura zorunluluk haline geldi. 2014’ten 2019’a kadar yaklaşık 100 binden fazla firma e-dönüşüme adım attı. 2020 yılının başlangıcıyla beraber 10 milyon TL’lik zorunluluk 5 milyon TL’ye inecek. 5 milyon TL ciroya sahip firmalar bundan sonra e-dönüşüme adım atmak durumunda kalacaklar ve e-fatura sistemine geçecekler. Bir önceki dönemle kıyaslandığında bir fark daha var. E-faturanın altında bulunan e-arşiv fatura, bundan önceki dönemde e-fatura kullansanız dahi cirosu 10 milyon TL’nin altından olan firmalara ve şahıslara kestiğiniz faturalarda bir zorunluluk değildi. 2020 yılıyla beraber artık siz eğer e-fatura sistemine adım attıysanız bundan sonra keseceğiniz tüm faturalar e-arşiv ya da e-fatura olmak durumunda kalacak” dedi.
“DışarIda kalan; rekabet edemez”
Dijital dönüşümün başta verimlilik olmak üzere, müşteri memnuniyeti, karlılığın artması gibi durumlara kapı açtığını belirten Özata, “Bunun dışında olmak gibi bir durum söz konusu değil. Aksi takdirde rekabet edemezsiniz” diye konuştu.
“2010 yılından beri 2 milyar liradan fazla tasarruf edildi”
E-dönüşümün dijital dönüşümün bir alt başlığı konumunda olduğunun altını çizen Özata, “Bu sisteme dahil olmanın çok ciddi faydaları var. Bunu anlamak için dijital dönüşümün farkında olmak lazım. Hem ülkelerin hem şehirlerin hem de firmaların son dönemde yaşadığı bir dijital dönüşüm süreci söz konusu. Maliyet tarafından bakıldığında; kağıt tasarrufunun yanında kargo ve arşivleme masraflarında elle tutulur artı yönde faydaları var. Bu dönüşüm sayesinde 2010 yılından beri 2 milyar liradan fazla tasarruf edildi. Bu tasarruf kurumlardan geldi. Önemli ilgilerin kayıt altında tutulması, saklanması artık fiziksel ortamlarda değil, veri merkezlerinde çok güvenli ortamlarda gerçekleşiyor. Dolayısıyla bilgiler saklanabilir ve dijitalleşmesinden kaynaklı izlenebilir oluyor. Kayıtdışılığın azaltılması konusunda çok önemli bir adım. Kurumlarımız izlenebilir, ölçülebilir verilerle iş ortamında çok daha hızlı çalışma fırsatı yakalayacak” diye konuştu.
“300 bin firmanın bu sisteme geçmiş olmasını bekliyoruz”
Özata, e-fatura işlemlerinin yaygınlaşmasıyla önümüzdeki dönemde daha öngörülebilir bir ticari ortamda hareket edilebileceğinin altını çizerek “Ciro sınırının 5 milyon liraya inmesiyle beraber toplamda 300 bin firmanın bu sisteme geçmiş olmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Şimdiye kadar 250 milyon adet e-fatura kesildiğini, 2,5 milyardan fazla e-arşiv fatura kesildiği bilgisini veren Özata, sisteme dahil olan firma sayısının iki kat artmasının hesaba katılmasıyla elde edilecek tasarruf miktarının da o denli katlanacağını söyledi.
Sisteme nasıl girilir?
Sisteme dahil olmak isteyen firmalar için herhangi bir önkoşul bulunmuyor. GİB’e başvurup ‘mali mühür’ edinilmesiyle beraber alınacak sertifika ile artık e-dönüşüm sistemine girmiş oluyorsunuz ve -fatura kesmeye başlayabilirsiniz. 5 milyon liralık cironuz varsa zaten girmek zorundasınız ancak bu rakamın altında bir cironuz varsa e-dönüşümün faydalarından yararlanmak için herhangi bir önkoşul olmaksınızın GİB’ten mali mühür alarak bu sisteme dahil olabilirsiniz.
“E-dönüşümün en büyük destekçisiyiz”
Turkcell’in sadece e-dönüşümde değil, toplam dijital dönüşümde ciddi yatırımlar yaptığını kaydeden Özata, “Tüm kurumların dijital dönüşümü ıskalamaması için her alanda faaliyet göstermeye devam ediyoruz. E-dönüşüm de bunlardan biri. Bizim e-şirket isminde uçtan uca bir e-dönüşüm çözümümüz var. Uçtan uca olduğunun altını çizmek istiyorum; e-dönüşüm e-faturadan ibaret değil. E-fatura, e-irsaliye, e-bilet, e-defter ve muhasebe sistemleri olmak üzere bu bir bütündür. Bu hizmetleri müşterilerimize sunuyoruz. Bunu sunarken dikkat edilmesi gereken önemli hususlar var. Öncelikle verilerin nerede saklandığı önemli, 10 seneden fazla bu verileri güvenli bir şekilde saklamanız lazım. Turkcell Türkiye’de en büyük veri merkezleri yatırımcılarının başında geliyor. Bulut ortamında çok güvenli bir şekilde verileri saklama anlamında Turkcell’in sunduğu servisler oldukça güçlü” diye konuştu.