'Dimçayı suyu neden üreticinin hizmetine sunulmaz?'

Ekonomi


Tüm Türkiye’de pandemi ve yangınların etkisi bütün sektörleri etkilerken kuraklığında kapımızdan içeri girmiş olması tarım sektörüne balta vurdu. Kuraklık nedeniyle su kaynakları tükenme noktasına gelirken sondaj kuyularının da kuruduğunu söyleyen Tahir Göktepe, yetkililere tarımsal sulama projesiyle ilgili çağrıda bulundu.

Alanya’da kuraklık tarım sektöründe ciddi sorunlara yol açarken Sondaj kuyusu yer altı kaynaklarını tehdit etmeye devam ediyor. İklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle Alanya’da su kaynakları tükenme noktasına gelirken tarımla uğraşan üreticiler su bulamamanın zararını misliyle ödüyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe, yetkililere çağrıda bulunarak, Alanyalı çiftçinin derdine derman olacak Dim Barajı Sulama Projesi’nin bir an evvel tamamlanması gerektiğini ifade etti. Göktepe açıklamasında, “Bizim yapmamız gereken artık bütün ilçemizde ki siyasi partilerin başkanlarıyla bir araya gelerek bir seferberlik ilan etmeliyiz. Özellikle doğu mahallelerinde Dimçayı belli bir yere kadar geldi bunun tarımsal sulamaya acilen verilmesi gerekiyor çünkü biz o bölgede yaklaşık 2000 tane sondaj sayabiliriz. Her parsele artık bir sondaj kuruldu. Artık komşu komşuya suyu olsa dahi veremeyecek duruma geldi. Biz artık odamızın diğer faaliyetlerini unuttuk. Birleşmiş Milletlerin açıklamasına da bakarak iklim değişikliğini net bir şekilde görebiliyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu kuraklık artarak devam edecek. Bunun önüne geçmek için özellikle muz üretiminde her gün yaz aylarında ve kış aylarında iyi bir üretim yapılması için 3 buçuk ton, dört ton su verilmesi gerekiyor. Şimdi biz bu suyu veremezsek hem aile ekonomisi hem de oradaki işletme zarar edecek. Ülke ekonomisinde de ciddi zarar olacak. Ürünün azlığından dolayı tüketici de zarar görecek ve ürünü pahalı yemek durumunda kalacak. Birleşmiş Milletlerin iklim değişikliği raporuna baktığımız zaman önümüzdeki yıllarda inşallah böyle bir şey yaşamayız ama belirli ürünleri yetiştirmek için zemin olmayacağını ve bunun paranız olsa dahi yiyemeyeceğimiz bir duruma olacak. Avokado’yu göz önüne alacak olursak şu anda biz çok üzülüyoruz. Hava sıcaklığı çok ciddi bir duruma ulaştı ve kuraklıktan, sıcaklıktan dolayı Avokadoda dökülme olur. Bunu minimize etmek için belirli durumlar var ancak sulama bu işin vazgeçilmezidir. Bu tür hava sıcaklığının 38-40-42 derece olduğu dönemlerde mutlaka haftada iki defa üç defa sulama yapılması lazım. Biz bahçeleri gezdiğimizde ağacın üzerinde avokadonun meyveleri kurumuş veya yanmış şekilde görüyoruz üzülüyoruz. Avokado ağacının dibine bakmış olduğumuz zaman her ağacın 300-400 meyvesinin döküldüğünü görüyoruz. Bugün avokadonun bir tanesi 1 dolar. Yani bir ağacın altında binlerce doların olduğunu görmek bizi çok üzüyor. Ben Dimçayı suyunun bir an önce faaliyete geçmesi gerektiğini ve bunun tarımsal sulamaya açılması gerektiğini söylemek istiyorum. Bunun ivedi bir şekilde yapılması üreticilerimizin yararına olacaktır. Ben buradan devlet büyüklerimden rica ediyorum, bu işin hızlı bir şekilde yapılması lazım. Şimdi biz bölge DSİ müdürlüğümüzde de görüştüğümüzde 2023’ün sonuna kadar bu işin olmayacağı ile ilgili duyumlar alıyoruz.Bu durumlar bizi çok üzüyor ve şu anda bütün işi bırakıp tarımsal sulamaya yönelmemiz gerekiyor. Çünkü çok ciddi yatırımlar yapıldı. Doğu mahallelerindeki Büyükpınar, Özvadi, İmamlı, Uğrak, Yeşilöz, İshaklı, Demirtaş ve Aliefendi’de 20-25 tane beş yıldızlı otel düzeyinde oraya yatırım yapıldı. Burada tabi ki her bir işletmeye istihdam sağlıyoruz ve işçi çalıştırıyoruz. Bu durumun ülke ekonomisine de ciddi katkıları var. Üretimin devam etmesi ve tüketici olanın da pahalıya ürün yememesi için bu konuda ben devlet büyüklerimizden, Alanya’daki yetkililerimizden, üreticilerimiz adına ricada bulunuyorum. İnşallah bu günleri beraberce atlatacağız. Şu anda Ağustos’un 15’indeyiz ama bizim öngörümüz 15Eylül-15 Ekim hatta Kasıma kadar bu sıcaklık devam edeceği yönünde. İki ay kuraklık da devam ederse ki, sondaj kuyularının hepsi kurudu ve artık sondaj makineleri bile buna yetişemiyor. Suyu kuruyan bir bölgede 150 metre 200 metre ilerisinde tekrardan sondaj kurmak istediğinde oradan zaten su çıkmayacak. Bu da üreticilerimizin her birisinin neredeyse her hafta 50.000-100.000 lirayı toprağın altına atması demek oluyor. Gelin biz elbirliğiyle Dimçayı suyunu daha kullanışlı hale getirelim, üretime açalım. Yeniköy barajıyla da ilgili aynı şeyleri söylemek durumundayım ve belirli bölgelerde de çalışmasını şimdiden yapalım” ifadelerini kullandı.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.