Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk önceki gün liselerde ders sayısının azaltılması ve uzmanlaşmaya yol veren seçmeli derslerin artırılmasını düzenleyen yeni bir müfredata geçileceğini açıkladı. Uzun zamandır eğitim sisteminin özellikle sadece sınav odaklı olduğunu düşünen eğitim uzmanları tarafından yeni müfredat, olumlu karşılanırken öğrenciler için de kariyer planlarını etkileyecek uygulamalar ve gelişmeler içeriyor. Özellikle üniversiteye hazırlanan gençlerin kendilerini bulabilecekleri birçok değişimin gerçekleştiğini dile getiren Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan da konuyla ilgili açıklamalarda bulunarak yeni sistem hakkında konuştu.
Öncelikle yeni müfredatta yapılan değişiklerden bahseden Dr. Aslan en dikkat çekici özelliğin ders sayılarındaki azalmalar olduğunu söyleyerek, “Program artık öğrencileri sınavdan daha çok hayata hazırlamak için geliştirilmiş. Artık öğrenciler ilgileri ve yetenekleri doğrultusunda kendilerine bir kariyer yolu çizebilecek. 9,10 ve 11’inci sınıflarda Akademik Gelişim Programı denilen AGEP programında ise öğrenciler ortak ve seçmeli ders alacaklar. Bunun üzerine de bu yıl ilk kez kullanılacak olan hayal, etkinlik ve yaşam kelimelerinin baş harflerinden oluşan HEY denilen bir kavramla karşı karşıyayız. Burada da öğrenciler akademik anlamda sadece ana derslerle ilerlemeyecek. Bunun yanı sıra kültürel, sanatsal, fiziksel aktivitelerle birlikte topluma fayda sağlayacak modüllerden oluşan bir yapı oluşacak. Bu da kendilerinin oluşturduğu kariyer yollarında onlar için daha faydalı olacaktır. Bununla birlikte artık Haziran aylarında öğrenciler derslerle birlikte portfolyo çalışmasına yoğunlaşacaklar. Böylelikle öğrencilerin sanatta, bilimde, teknolojide ve sporda kendilerine katkı sağlamaları ve kendilerini gerçekleştirmesi isteniyor. Her okulda kurulması beklenen Kariyer Ofisleriyle birlikte 12. sınıflar için de Akademik Yeterlilik Programı denilen AYEP geldi. Öğrencilerin kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kariyer yolculuklarında onları birebir rehberlik edilecek bir çalışmadan bahsediliyor. 12. sınıflardaki bir diğer farklılık da disiplinler arası kariyer derslerinin geldiğini görüyoruz. 21. yüzyıldayız, değişen bilim ve teknolojide çok büyük bir hız varken öğretim programlarının buna ayak uydurması kaçınılmazdı. O yüzden yapay zeka, nanoteknoloji gibi derslerin gelmesi de çağa ayak uyduran bireyler yetiştirmek adına önemli bir adım olduğunu düşünüyorum” dedi.
Eski ve yeni sistem arasındaki farklar
Önceki sistem ile yeni uygulanacak olan sistemi de karşılaştıran Aslan, “Önceki sistemde öğrenciler sadece sınav odaklı bir uygulama içerisindeydi. Sınavdaki konular ve kazanımlar doğrultusunda hatta ezbere yönelik bilgi düzeyinde ve sınavdan sonra da muhtemelen unuttuğu konulardan oluşan bir öğrenci profili yetişiyordu. Ancak bu yeni sistemle sınava hazırlamak amaç değil sınav bu noktada ulaşacağımız bir araç olarak kullanılmak üzere öğrenciye tamamen gelecekte sahip olması gereken beceriler nelerse bu becerileri temel alarak hazırlanan bir sistem görüyoruz. Öğrencilere zorunlu ortak derslerin dışında ileride okuyacağı üniversitede hangi alanda derinleşmek istiyorsa o alanda seçmeli dersler imkanı vermesi de tam da bu sistemin olumlu yönlerinden bir tanesi. Bakanımız sadece lisede değil birinci sınıftan liseye kadar da yeni formata uygun bir düzenlemenin geleceğini bildirdi. Zaten sadece dokuzuncu sınıftan itibaren bir gelişim ve müfredat uygulanamayacağına göre okul öncesini de kapsayan, öğrencilere hem kariyer gelişimi hem de akademik gelişiminde katkı sağlayan sarmal bir yapının uygulanması çok daha uygun olur” şeklinde konuştu.
Son olarak da yeni sistem ile Bahçeşehir Koleji’nin eğitim sistemi arasında çok fazla benzer yanların olduğunu söyleyen Aslan, “Kolej olarak biz bu yıl eylül ayı itibariyle Kariyer Rehberlik Merkezimizi açtık. KAREM dediğimiz bu merkezde öğrencilerimizin okul öncesinden liseye kadar kariyer yolculuklarında ilgileri ve yetenekleri doğrultusunda kariyer hedeflerini planlıyor, onlarla uyguladığımız envanterler vasıtasıyla öğrencilerin eğilimleri noktasında onlara birebir destek veriyoruz. Yani bu anlamda 12. sınıflar için her okulda kurulması planlanan kariyer ofisleriyle uyuşan çalışmalar gösteriyoruz. Bir diğeri de bu yıl ilk kez HEY denilen bir kavramdan bahsedildi. Bu kavramda da bizim dört yıldır uyguladığımız Master 6 uygulamamızla paralellik gösteriyor. Master 6 uygulamasını biz 21. yüzyıl becerileri ve STEM eğitim programlarını temel alarak hazırladık. Geleceğin liderleri ve bilim insanlarının sahip olmaları gereken becerilerle donatmak üzere öğrencilere fiziksel, kişisel gelişim ve topluma hizmet modülleri sunuyoruz. Aynı HEY’de olduğu gibi hem akademik hem de sosyal alanlarda kendilerini geliştirmede destek oluyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.