55 öğretmenle başlayan projede hedef, kadın köy öğretmenlerinin bulundukları bölgeye adaptasyonunu sağlamak, bunu yaparken onların meslektaşlarının gerisinde kalmasına engel olmak ve bulundukları köylerde rol model olmalarına yardımcı olmak olarak belirtildi.
Çalıştayın açılışında konuşan Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, derneğin 91. yılını kutladıklarını hatırlattı. Derneğin 91 yıl önce ülkenin etrafını sarmış olan misyoner okullarına alternatif oluşturup okullar açmak, imkanı olmayan öğrencilerin önündeki duvarları yıkmak ve eğitime yön vermek için kurulduklarını kaydeden Pehlivanoğlu, 41 okul, 1 üniversite ve 2 bin 255 öğrenciye burs vererek yollarına devam ettiklerini söyledi.
Pehlivanoğlu, "Öğretmenlerin yetkinliğini artırıp, çalışma koşullarını iyileştirip, mesleki takvimlerini yukarı taşıyıp, onların sorumluluğunu da tanımlayacak bir yapıda ülkenin geleceği için çalışırsak, bu ülkenin genç nüfusu bir risk olmaktan çıkar ve bir fırsat olmaya dönüşür. Bu proje ile bir şeyi gerçekleştirmeyi düşündük. Dünya sanayi ve ardından bilgi toplumuna geçti. İnsanlar büyük risklerle karşı karşıya. 21. yüzyılda en önemli toplum tarım toplumudur. En önemli küçük bileşen köy. Ama maalesef köylerimiz boşaldı. Eskiden öğretmen köyde öncüydü, bilirkişiydi. Bugün de aynısının olması için gayret sarf etmek zorundayız" diye konuştu.
"BİN ÖĞRETMEN"
Köy öğretmenlerinin koşullarının kolay olmadığını dile getiren Pehlivanoğlu, "Bu projeyle sizlerin öğretmen yetkinliklerini yukarı taşımayı, hem psikolojik destek vermeyi, hem de sizin köyde öncü olmanızı sağlamak istiyoruz. Bin öğretmen önemli bir rakam. Köylere geri dönüşü sağlamaya çalıştığımız bugünlerde, köyün değerli, öğretmenin de köyün en öndeki kişi olmasını sağlayabiliriz diye düşünüyorum" dedi.
"SAKIN YILMAYIN"
Yaşamda kazanan ve kaybedenlerin olduğunun altını çizen Pehlivanoğlu, "Bu ülkenin gençlerin vicdanı, bilgisi, erdemi, ülkesine, bayrağına, toprağına olan bağlılığıyla daha ileri gideceğine inanıyoruz. Bunu sağlayacak olan tek öğe öğretmenlerdir. Türk Eğitim Derneği olarak bu projeye çok önem veriyoruz. Burada durum analizi yapacağız. Sizin köylerinizdeki okulların ihtiyacını karşılamak çok kolay, sizin başlangıçta yetkinliklerinizi arttırmak ve sizin orada yaşayabileceğiniz sorunlara da engel olmaktır. Bu ülke güçlü ülke olacaksa sizlerin sayesinde olacaktır. Sakın yılmayın, sakın çalışmayanlardan etkilenmeyin. Bu milletin evlatlarını emanet ettiği sistem henüz ideal bir noktada çalışmıyor. Biz iyi öğretmen ve yetkin müdürlerle, özellikle parası olanın eğitim hakkının üstün olduğu bizim gibi ülkelerde dengeleri değiştirebiliriz" ifadelerine yer verdi.
"AVRUPA'DAN ÖNDEYİZ"
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, küçük gruplarla başlayan projelerin çok başarılı olduğunu aktardı. Safran, projenin sonunda, kitap değil efsane çıkacağını belirtti.
Kadınlara çok güvendiklerini kaydeden Safran, "Avrupa’nın çok üzerinde eğitimcimiz var. Kadın öğretmenlerimiz bu noktada Avrupa’nın çok çok üzerinde yüzde olarak. Kadın öğretmenler biraz daha fedakar davranıyor. Öğrencilere şefkatle yaklaşıyorlar. Bu aradaki güçlü bağ öğrenci başarısına çok yansıyor. Kadın öğretmenler ilk atamalarında yüzde 50 zor şartlar olan dezavantajlı bölgelere düşme ihtimalleri çok yüksek. Bu projenin önemi de buradan başlıyor" dedi.
"AÇIK DENİZE REFORM YAPIYORUZ"
Eğitimin zor iş olduğunu vurgulayan Safran, "Eğitimde reform yapmak, gemiyi açık denizde onarmak gibi bir şey. Hayatı durduramıyorsunuz, okulları kapatamıyorsunuz, eğitime ara veremiyorsunuz. Gemi yol alırken bu değişikliği yapmak zorundasınız. Onun için Milli Eğitim Bakanlığının işi burada güçleşiyor. Çok büyük değişiklik yapmak istiyoruz ama gemi yol alıyor. Gemiyi limana çekme imkanımız yok, açık denizde bu onarımı yapmamız gerekiyor. Sizlerde büyük bir ışık görüyorum. Proje bittiği zaman, bu projenin uluslararası uygulanabilir AB rol model bir proje olacağına inanıyorum" ifadelerine yer verdi.
"OKUL ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLSİN"
Samsun’un Verzirköprü ilçesine bağlı Öğürlü İlkokulunda görev yapan Sena Kından, "Köy okullarının şartlarının iyileştirilmesini bekliyoruz. Ortamımız ne kadar iyi olursa bizim de verimimiz o kadar artar. Türk Eğitim Derneği yanımızda, onların da desteğiyle şartlarımız iyileşecektir. Köyde görev yapmak güzel ama çok zor. Çok fazla yol katetmek zorundasınız. Şehir ve köy şartları bir değil" dedi.
"ENERJİMİZLE GÜZEL İŞLER YAPILACAK"
Siirt’in Kurtalan ilçesi Üçpınar İlkokulunda görev yaptığını dile getiren Ayşe Yüksel, "2 yıldır görev yapıyorum. Bu projeden beklentim çok yüksek. Öncelikle doğu bölgelerindeki okullarda imkanlar çok kısıtlı. Bu proje ile zorluklar aşılacak. Derneğin katkılarıyla fiziki yapısının iyileştirilmesi bizimde mesleki açısından kendimize olan güvenimizi arttıracaklardır. Köy okullarında öğretmenlik yapmak çok daha zor. Ama bizim bu enerjimizle çok güzel işler yapılacak" diye konuştu.