‘EĞİTİMDE BÜYÜK SIKINTILAR VAR’
Baysal, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle yeni Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’a yeni görevinde başarılar diler, görevinin hayırlı olmasını temenni ederim. Ayrıca 27. Yasama Dönemi’nin tüm milletvekilleri için de başarılı geçmesini dilerim. Yeni dönemde ülkenin en büyük sorunu olan eğitim konusundaki sorunların eğitim camiası içerisinde çözülebileceğini umut ediyoruz. Engelli öğretmenler başta olmak üzere birçok öğretmen arkadaşımız atama için bekliyor. Ancak 24 Temmuz tarihinde 20 bin öğretmen ataması yapıldı. Ancak bu sayı atama bekleyen öğretmenler için maalesef eğitim işleyişimiz için çözüm olmayacaktır.
‘ÖĞRETMEN AÇIĞI KAPATILAMIYOR’
Çünkü 39 bin FETÖ üyesiyle ilişkili olarak ve görevden alınan öğretmenlerin yerine 24 Temmuz’da ataması yapılanlarla birlikte 58 bin öğretmen sözleşmeli olarak görevlendirilmiştir. Bir yıldan fazla bekletilen ve ataması yapılan öğretmenler ne yazık ki öğretmen açığını kapatmada yeterli olmayacaktır. Ayrıca branşlardaki kontenjanların çok düşük olması hayal kırıklığı oluşturmuştur. Örneğin edebiyat bölümünde bekleyen 40 binden fazla öğretmen varken, atama kontenjanı 370 ile sınırlandırılmıştır. Evlerine hapsedilen binlerce öğretmen, öğrencilerine kavuşacağı günün bir an önce gelmesini sabırsızlıkla beklemektedir. 15 Temmuz 2016 sonrası 38 bin 700 sözleşmeli öğretmenin atamaları ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne yapıldı.
‘EĞİTİMDE AİLE BİRLİĞİ SAĞLANAMIYOR’
Bu öğretmenlere mobbing uygulanmakta ve SGK kesintileri nedeniyle ekonomik hak kaybı yaşamaktadırlar. Bir önceki Milli Eğitim Bakanı Sayın İsmet Yılmaz ‘Sözleşmeli öğretmenlerde aile birliği sağlamıştık’ demişti. Sağlanan aile birliği sadece 98 kişiyi kapsamıştır. Yani sadece 49 aile bu uygulamadan yararlanmamıştır. Sözleşmeli öğretmenler eşlerinden ve nişanlılarından ayrılmak zorunda kalarak zor durumda bırakılmakta veya istifaya zorlanarak sevdikleri, emek harcadıkları öğretmenlik mesleğinden ayrılmak zorunda kalmışlar ve kalmaya zorlanmaktadırlar. Ağrı'nın Doğu Beyazıt ilçesinde görev yapan bir öğretmen arkadaşımız eşinin tedavisi İstanbul Cerrahpaşa'da olduğu için İstanbul'a tayinini istiyor, MEB bu isteği reddediyor.
‘ANAYASA MAHKEMESİ KARARI VAR’
Aynı öğretmen mahkemeye başvuruyor, mahkeme sözleşmeli öğretmen arkadaşımızı haklı bularak şu anki görev yaptığı yerden İstanbul’a tayinine karar veriyor. Buradan sonrasına dikkat. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararı Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı Milli Eğitim Bakanlığı uygulamıyor ve bir önceki MEB Bakanı Sayın İsmet Yılmaz, ‘Sağlık sözünü uygularsak herkes hasta olur, bunun önüne geçemeyiz’ diyerek MEB uygulamasını savunuyor. Yeni MEB Bakanı Sayın Ziya Selçuk 20 Temmuz günü ‘Sözleşmeli öğretmenlerin sağlık özlü tayinleri verilecek’ açıklaması yapmasına rağmen, açıklanan kadrolu öğretmenlerin özür grubu tayin genelgesinde ‘Sözleşmeli öğretmenlerin sağlık özrü tayini yapabilir’ diye bir madde yer almamıştır.
‘MODERN KÖLELİK DEVAM ETTİRİLİYOR’
24 Haziran’da yapılan seçimler sona erdi, 20 bin öğretmen ataması yapıldı. Şimdi de ek 5 bin ücretli öğretmen ataması yapılacak, ancak Eğitim Fakültesi çıkışlı arkadaşlarımızın atamaları yapılmıyorken, ücretli öğretmen atamaları yapılacaktır.
Tabir-i caizse modern köleliğin devam ettirildiği bu süreçte umuyoruz ki en kısa sürede sözleşmeli öğretmenlere her türlü özlük hakları verilir. Aile birliği ve eş durumu tayininin gerçekleştirilmesi sağlık özrü kademe ve derece ilerleme hakkının verilmesi gerekmektedir. Tüm bu olumsuzlukların giderilmesi için sözleşmeli öğretmenlerin kademeli olarak kadroya geçirilmesi bölge ve ülke yararına olacaktır.
‘MESLEĞİN İTİBARI ARTTIRILMALI’
Ayrıca eş durumundan tayin hakkının verilmesi tüm öğretmenlerimizin aynı statüde kabul görmesi öğretmenlik mesleğinin itibarını da artıracaktır. Özellikle geçmiş yıllarda dershane tecrübesine sahip deneyimli öğretmenlerin kalifiye olarak görülmesi nitelikli okullarda değerlendirilmesi eğitim öğretim kalitesini artıracak, bu da devletimizin prestijine katkı sağlayacaktır.”