ALKÜ İşletme Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa konuşmacı olarak katılan Doç. Dr. Bedia Koçakoğlu’nun kısa özgeçmişinin izleyenlerle paylaşılmasının ardından başlayan programda Koçakoğlu; “millet olmak” ile “dil” arasındaki güçlü bağı izleyenleri ile paylaştı.
‘TOPLUM DİL İLE VAR OLUR’
Katılımcılar tarafından büyük bir ilgiyle takip edilen konferansta Doç. Dr. Bedia Koçakoğlu, bu etkinlik ile Türk Dili’nin geçmişten günümüze seyrini anlatmaya çalıştığını ifade ederek; “ Konfüçyüs “Bana bir dil verin size bir ulus yaratayım” diyor. Tam da öyle, bir milleti var etmek demek öncelikle o toplumun dilini var etmek demektir. Bu sebeple gençlere bu konferans yoluyla milli hafızamızın, milli bilinç ve birlikteliğimizin yegâne mimarı olan Türk dilini ne hale getirdiğimizi konuşmaya çalışacağız.”Dedi. Bu konferansın yapılış amacını, gençlere; yüzyıllara şamil kültürümüzle buluşma, bu dünyanın içerisine girme ve buradan alınan hızla ciddi bir edebiyat devrimi yapma zamanının geldiğini hatırlatmak olduğunu ifade eden Koçakoğlu konuşmasının devamında; “Artık Türk diline vakit çok geç olmadan sahip çıkma zamanının geldi, bunu yapabilecek güç bu ülkenin güzel gençlerinde var ve bugün hepiniz Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasınız.” Diye konuştu.
‘DİL BİR MİLLETİN HAFIZASIDIR’
Akıcı bir anlatımla gençlere Türk Dili’nin tarihler içindeki değişimini anlatan Koçakoğlu; dil ile toplum hafızası arasındaki ilişkiyi belirterek “Dilsiz toplum olmaz, dil bir milletin hafızasıdır. Eğer bir toplum dilini kaybederse hafızasını kaybeder, bugünü düne bağlayan köprüler dinamitlenir. O, tarihi seyir içerisinde düşmanlarımızın teslim alamadığı tek kalemiz, hafızamızdır. Dil ki bir milletin değil belki bütün bir medeniyetin ifade vasıtasıdır.” Dedi
“BU ÜLKEYİ SEVMEK İÇİN DİLİNİ DE SEVMEK GEREKİR”
Dil meselesinin milli, tarihi ve kültürel bir mesele olduğunu ifade eden Doç. Dr. Bedia Koçakoğlu; Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması millî hissin gelişmesini sağlar. Türk dili; dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” Sözünden yola çıkarak “O halde bu ülkeyi sevmek için dilini de sevmek gerekir” diye konuştu.
“DUYGULARIMIZI İFADE ETMEKTE ZORLANIYORUZ”
Programın sonunda ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Gültekin tarafından Kocakoğlu’na çiçek takdiminin yapılmasının öncesinde duygularını dile getiren Gültekin; “Hocamızın konferans süresince çok güzel tavsiyeleri oldu. Onlardan bir tanesi de ‘Çok okuyun…’. Çok okuyacağız, kelime hazinemiz artacak ve duygularımızı daha iyi ifade edebileceğiz. Ben bugün toplumsal iletişim alanında bunun bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Duygularımızı ifade etmekte zorlandığımızı gözlemliyorum.”dedi. Verdiği bilgilerden dolayı Doç Dr. Bedia Koçakoğlu’na teşekkürlerini ifade eden Gültekin, konuğuna çiçek takdiminde bulundu.
GELECEĞİN ÖĞRETMENLERİ GÜNLERİNİ KUTLADI
Konferansın sona ermesinin ardından Rektör Pof. Dr. Ahmet Pınarbaşı ile protokol üyeleri geleceğin öğretmenleri olan Eğitim Fakültesi öğrencilerine yönelik düzenlenen Öğretmenler Günü kaynaşma ve kutlama programına katıldı. Akademisyenler ile geleceğin öğretmenleri olacak olan öğrencilerin bir araya geldiği kutlama programında konuklara pasta ve içecek ikramı yapıldı.