15 Temmuz 2016 gecesinde, milli iradeyi ve demokrasimizi hedef alan hain darbe girişiminin milletimizin kahramanca mücadelesi sonucunda engellenerek demokrasimizin kazanmasının yıldönümü olarak anılan 15 Temmuz Demokrasi Bayramı ve 15 Temmuz Şehitlerinin unutulmaması amacıyla Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi'nde (ALKÜ) program düzenlendi.
İkinci yıl dönümünde Kestel Yerleşkesi İşletme Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı’nın yanı sıra Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Güneş ile Prof. Dr. Leyla Harputlu, ALKÜ Genel Sekreter Vekili Fatih Özdemir, fakülte dekanları, yüksekokul müdürleri, daire başkanları ile idari ve akademik personel katıldı.
15 Temmuz gecesinde kurulan karanlık planı bozan, bu karanlık geceyi aydınlığa çıkaran ve bu uğurda şehit olan tüm asker, polis ve sivil kahramanlar adına saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı’nın okunması ile başlan anma programında imam Bayram Yüksel de Kuran’ı Kerim tilavetinde bulundu.
“BU TARZ ÖRGÜTLER BAŞIMIZA BELA EDİLMEYE DEVAM EDECEKTİR”
Ardından konferansın konuşmacılarından ALKÜ ALTSO Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Mehmet Ak sunumunda Türkler ’in Anadolu’ya gelişi ve Anadolu’nun stratejik önemi, Batınilik ve Hasan Sabbah ile FETÖ Terör Örgütü arasındaki benzerlikler, 12. ve 14. yy’larda Anadolu’da var olan tarikatlar ile 15 Temmuz darbe girişimi hakkında konulara değindi. Anadolu’da, bu coğrafyada yaşayabilmenin şartlarının çok iyi bilmesi gerektiğini ifade eden Ak, “Bu coğrafya asla ve asla rehaveti affetmez. Dünyada yazılan teorilere baktığımız zaman bahsedilen bu teorilerde “Dünyanın neresinde olursa olsun Anadolu’yu elinizde tutmazsanız dünyaya hâkim olmazsınız” diye yazılıyor. İşte bütün bu stratejik önemden dolayı bu örgütlerin sürekli kurulmuş olması, önce dışardan denenmiş ve dışarından denenler başarılı olmayınca daha sonra içeriye yönelmesine sebep olmuştur. Bu tarz örgütler hep başımıza bela edilmeye devam edilecektir” dedi.
Doç. Dr. Mehmet Ak konuşmasının devamında, “Bizim bin yıllardır işleyen bir devlet çarkımız vardır. Devletin işleyen bir sitemi var. Bu sistemin dışına kim çıkmış ise hangi tarikata, ırka, cemaate, örgüte olursa olsun devletin çarkı biraz ağrı işliyor gibi gözükür devlet emin adam atar, yavaş hareket eder çünkü devletin suçlu ve suçsuzu ayrıt etmesi gerekir. Bir gün suç işleyen o devletin çarkına kapılıp cezasını çeker. 15 Temmuz açısından baktığımız zaman o süreci çok iyi hatırlıyorum.” diye konuştu.
“DARBELER TÜRK TOPLUMU ÜZERİNDE DERİN İZLER BIREKMIŞTIR”
Doç. Dr. Mehmet Ak’ın ardından konuşmasını gerçekleştiren ALKÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Aydın, insan hayatında olduğu gibi devlet hayatında da önemli tarihlerin olduğunu belirterek sözlerine başladı. Türkiye Cumhuriyet’inin, tarihinde, 1960, 1972, 1980 darbeleri ile 28 Şubat postmodern darbe olarak isimlendirilen ve tarihe geçen darbe ile son olarak 15 Temmuz hain darbe girişimlerine maruz kaldığını ifade eden Aydın devamında,
“Her bir girişim Türk toplumunun üzerinde derin yaralar açmıştır. Bu yaralar farklı kesimler üzerinde farklı şekillerde etkisini göstermiştir. Kimilerini annesiz kimilerini babasız, evlatsız bırakmıştır” dedi.
Tarih boyunca din, vatan, millet ve manevi değerler uğruna savaş meydanlarınsa ve cephelerde seve seve ölümün kucağına atlayan milletimizin 15 Temmuz gecesinde de menhus darbe girişimini bir işgal olarak gördüğünü belirten Prof. Dr. Aydın, Türk Milleti’nin FETÖ/PYD teröristlerinin karşısına bu şuurla dikildiğini ifade etti. FETÖ’nün dış görünüşüyle dini bir hizmet faaliyeti gibi görünüp aslında gizli yüzünde siyasi, ideolojik ve ekonomik hedefleri olan bir menfaat şebekesi olduğunu aktaran Aydın, “FETÖ, 15 Temmuz ile birlikte hain karakteri gün yüzüne çıkmış bir örgüttür” dedi.
Konuşmasının sonunda “15 Temmuz alçak darbe girişimi göstermiştir ki, hiçbir güç, özgürlük ve vatan sevgisiyle dolu yüreklerden daha üstün olamaz. Devletimizi yerle yeksan etmeyi, milletimizi sindirmeyi ve mazlumların umudunu toprağa gömmeyi hedefleyenler, rezil ve zelil olmaya mahkûmdur” diyen Prof. Dr. Aydın, darbe gecesi Hakk’ın rahmetine kavuşmuş tüm şehitlere Allah’tan rahmet dilekleriyle konuşmasına son verdi.
“TÜRK MİLLETİ OLARAK İKİ ÖZELLİĞİMİZ VAR”
Konuşmaların ardından çiçek takdimi sırasında günün anlam ve önemine binaen kısa bir konuşma gerçekleştiren Rektör Pınarbaşı da katılımcılara iştiraklerinden dolayı teşekkür ederek, “Biliyorum ki üniversitemizdeki her bir fert milli manevi değerlere saygısıyla, vatana millete, bayrağa saygısıyla öne çıkan fertlerdir” dedi. Türk Milleti’nin iki önemli özelliğe sahip olduğunu ifade eden Rektör Pınarbaşı, “Bizler çok iyi niyetli insanlarız. Böyle vatan, millet, mukaddesat, din uğruna bir şeyler yapan birilerini görünce her şeyimizi verebiliyoruz bazen. Ama ne yazık ki bu iyi niyetimiz, herkesi kendimiz gibi bilişimiz bu FETÖ örneğinde de olduğu gibi kullanılarak kötü sonuçlar doğuruyor. İnsanları; dini kullanarak, dine hizmet ediyormuş gibi gözükerek kandırdılar. İkinci özelliğimiz ise millet olarak maalesef çabuk unutan bir milletiz. Milli manevi hislerimiz elbet her zaman var ama bu günü kesinlikle unutmamız gerekiyor. O yüzden böyle bir etkinliği düzenlemek istedik. Bu gün elbet içimizde ama olsun. yine yine tekrar tekrar hatırlayalım istedik. Çünkü bizler çabuk unutan bir milletiz. Bizim görevimiz böyle hain bir günü asla unutmamak” diye konuştu.
Eğitim kurumu olarak akademisyenlere ve idarecilere büyük görevler düştüğünü belirten Rektör Pınarbaşı, “Okulumuza her bölgeden gençlerimiz geliyor. Gördük işte FETÖ hain terör örgütü insanlarımızı, zeki çocuklarımızı seçerek onlara din adı altında ele geçirmeye çalıştılar. Bu yüzdendir ki bizlerin gençlerimize sahip çıkmaları gerekiyor. Biz bir eğitim yuvasıyız. Özelikle akademik personel olarak görevimiz sadece derslere girip çıkmak değil onlara bir abilik, ablalık, babalık yaparak sahip çıkmak olmalıdır” dedi.
Programın ardından katılımcılara şehitlerimiz adına lokma dağıtıldı.