"ARTIK ESKİ İŞLER YOK"
Küçük yaşta annesini kaybettiğini ve İzmir’in Tire ilçesinde, bir kalaycı ustasının yanında çıraklık yaptığını dile getiren Yüksel "Tire ilçesinde Akseki’nin Sadıklar köyünden bir usta vardı. 2 yıl yanında çıraklık yaptım. Zanaatı öğrendikten sonra kendim Tire’de bir dükkan açtım. 8 yıl kaldım. Ondan sonra babam beni köye getirdi. Askerliğin ardından Hocaköy’e yerleştim. Burada mesleğimi icra etmeye başladım. Şu an evimin önündeki küçük dükkanda mesleğimi sürdürmeye çalışıyorum. Ayda en fazla 3-5 iş geliyor. Artık eski işler yok. Ayda bir iki iş gelirse kalay yapıyorum" diye konuştu.
Küçük yaşta başladığı mesleğini çok sevdiğini kaydeden Yüksel, mesleği bırakmak istemediğini söyledi. Yüksel, "Yıllarımı bu işe verdim. Bu işten maliyeye kayıt oldum. Yıllarca Bağ-Kur’umu yatırdım ve emekli oldum. Bu yörede benden başka kalaycı kalmadı" dedi.
"ÇELİK TENCERELER ÇIKTI, BU İŞ BİTTİ"
Teknolojinin gelişmesi, alüminyum ve çelik ürünlerin ortaya çıkmasıyla bakırdan yapılan ürünlerin artık kullanılmadığını belirten Yüksek, "Meslek yok olmaya başladı. Bu mesleğe heves eden bile yok. Çünkü çelik tencereler çıktı, bu iş bitti. Bu zanaat artık yok olmaya başladı. Bu da beni oldukça üzüyor" diye konuştu.
"EŞİM YARDIM EDİYOR"
Çırak bulamadığını vurgulayan Yüksel, kalaycılığın tek başına yapılmayacağının altını çizdi. Çırağı olmadığı için eşinin kendisine yardım ettiğine dikkat çeken Yüksel, "Körüğü çekerken ve ateşi yakarken yardımcı lazım. Çırağım olmadığı için eşimle birlikte baş başa çalışıyoruz. Eşim yardım ediyor. Meslek ölmesin diye ömrüm olduğu müddetçe bu mesleği yapmaya devam edeceğim" ifadelerini kullandı.