Türel ‘Dostlar Meclisi’nde

Bölge

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, ‘Dostlar Meclisi’ üyeleri ile buluştu. 2004-2017 yılları arasındaki hizmet farkını anlatan Türel, Antalya’nın muhteşem bir şekilde değiştiğini ve geliştiğini belirterek katkı koyan herkese teşekkür etti.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, ‘Dostlar Meclisi’ buluşmasını Büyükşehir Belediyesi’ne ait Balık Çarşısında gerçekleştirdi. Dostlar Meclisi üyeleri ile kahvaltı yapan Türel, Antalya sevgisi ve hizmetleri ile ilgili sohbet etti.
Başkan Türel, Dostlar Meclisi üyelerinin Antalya sevgisini en iyi bilenlerden biri olduğunu belirterek, “Kalbinizde Antalya sevgisi varsa, Antalya sevdası varsa o zaman ne yorgunluk kalıyor ne başka bir şey kalıyor, yaptığınız işi de en iyi şekilde yaparak yolunuza devam ediyorsunuz. Siz geçmişte yaptığınız için söylediklerimi en iyi bilen, beni en iyi anlayacak dostlarımsınız. Bu yapılan işlerin karşılığında yapılanın karşılığını görmek söz konusu olunca o zaman baki kalan kubbede hoş bir seda olabiliyorsunuz” dedi.

Muhteşem fark
Antalya’nın çok büyüdüğünü ifade eden Menderes Türel, “Antalya Türkiye’nin en çok nüfus artışı olan şehri. Antalya’da 2004 yılı ile bu yıl arasını kıyasladığımızda tam 14 yıl geçmiş ve arada muhteşem bir farkın olduğunu göreceksiniz. Ben Antalya’ya hizmet eden herkesi sırtımda taşırım. Bir çivi çakanın hizmetkarı olmaktan onur duyarım. Şöyle bir 2004 senesinin Antalya’sına baktığımızda, çok farklı bir Antalya söz konusuydu. Kundu’nun yolu yoktu. Otellere gidebilecek adeta bir patika yol vardı. 2004 senesinde Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde turizmcilerle o yolu yapmak için 8 saatlik bir toplantı yaparak Antalya’ya kazandırdık. Bu sefer de Kundu kokuyor sözleri kulağımızda çınlıyordu. Çünkü Kundu’nun arıtması yoktu. Oradaki oteller, kirli su tahliyelerini maalesef nehirlere yapıyor o da denize gidiyordu” dedi.

Trafik önemli konumda
Başkan Türel, “O dönemde Antalya’nın trafiği adeta kilitlenmişti. Eksik olmasın geçmişteki Büyükşehir Belediye Başkanımız Hasan Subaşı önemli bir kanalizasyon çalışması yaptı. Ama Antalya öyle hızlı büyüyordu ki inanın ateşe kar dayanmıyor. O dönemde başlatılan kanalizasyon çalışmaları sıfırdan geldiği için ancak 2004 senesinde yüzde 30’lar seviyesindeydi. Antalya’nın yüzde 70’inin kanalizasyonu yoktu. İşte Kundu’daki oteller, arıtma ve kanalizasyon olmadığı için atık sularını nehirlere, denize boşaltmak zorunda kalıyorlardı ve Kundu kokuyordu. Antalya, trafiği kilitlendiği için hatırlayın, değerli belediye başkanımız Bekir Kumbul’un seçilmeden önceki billboardlarında “kilitlendik” yazıyordu. Doğru Antalya trafik sorunundan kilitlenmişti. Bugün yapmış olduğumuz kavşaklarla Antalya trafiği her şeye rağmen, büyüyen bir şehir olduğu için her metropolün yaşadığı trafik sorununu yaşamasına rağmen diğer metropollerle karşılaştırdığımızda çok önemli bir konuma geldi.”

Demirel örneği
İlk belediye başkanlığı döneminde katlı köprülü kavşakları yapıyor diye eleştirildiğini hatırlatan Başkan Türel, “Buna da alıştım artık. Muhalefet maalesef hep aynı muhalefet. Birkaç yıl önce İslamköy’de Süleyman Demirel külliyesini geziyorum, bir karikatür var müzede. Süleyman Bey, 70’li seneler, televizyon getireceğiz Türkiye’ye diyor. O zaman siyah beyaz TV bile yok. Muhalefet de karşı taraftan sesleniyor, ‘bize televizyon lazım değil ekmek lazım’. Süleyman Bey tabi bize ekmek lazım diyenlere çok güzel bir cevap veriyor, ‘ekmek televizyonun içinde’ diyor. Bu size neyi hatırlattı; 2009 senesinde ben de Antalya’ya golf sahaları yapacağım dediğimde, birileri billboard astı, ‘bize golf değil ekmek lazım’ dedi. Aynı kafa. O aynı kafa maalesef değişmiyor. Ben işte o kavşakları yapıyorken, Antalya’nın trafiğini sıkıştıracak dediler. Bir kavşak nasıl bu trafiği sıkıştırıyor, nasıl diyebiliyorlar anlamıyorum” dedi.

Başkan Türel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi de Boğaçayı Antalya’ya zarar verecek diyorlar. Antalya’nın zenginleşmesi için, vizyon projeler gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Kruvaziyer Liman, yat limanları yapıyoruz. Bunları, o hepimizin özlediği gelir düzeyi yüksek turistleri getirebilelim diye yapıyoruz. En zengin turist kruvaziyerle geliyor. Önce sahilleri limanlarla kapatıyor dediler. Yahu arkadaş biz zengin turisti getirmek için kruvaziyer liman yapacağız, bu limanı dağın başına mı yapacağım. Denizin kenarına yapacağım. O zaman dünyada hiçbir yerde liman yapılmaması lazım. Dünyanın her yerine gidin Barcelona’yı görenleriniz vardır. Bu limanlar kentin göbeğinde, merkezinde. Dolayısıyla muhalefette genel bir anlayış hayatları boyunca bir şey yapamadıkları için yapılanları itibarsızlaştırmaktan başka bir şey değil. Alışkanlık yapmış onlarda. O alışkanlıklarından kurtulamıyorlar, sadece bizim yaptıklarımızı itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.”

Bugün varım yarın yokum
Başkan Türel, 10-15 sene öncesinin Antalya’sı ile bugünün Antalya’sı arasında büyük fark olduğuna dikkat çekerek, “1990’lı senelerin Antalya’sında 80 bin araç vardı. Bugün 500 bin araç var. Son 10 yılda ikiye katlamış bu araç sayısı. Böylesine büyüyen bir Antalya. Çalışmazsanız bunun karşılığını veremezsiniz. Bu hizmetler gerçekten biz olduğumuzda hayat buluyor. Bu hizmetleri ben hiçbir yerde ben yaptım diye ifade etmiyorum. Biz olmayı başarabilirsek yapıyoruz. 2009-2014 arasında Antalya’ya çivi çakılamadı. Bugün birçoğunuzun uğradığı Büyükşehir Belediyesi’ni çürümeye terk ettiler. Ben yüzde 60-70’ini tamamlamıştım. Geriye çok az bir şey kalmıştı. 2014’te yeniden göreve başladığımızda baktık bina çürümeye başlamış, derhal onarmak suretiyle inşaatı yeniden başlattık ve Antalya’ya büyük bir eser kazandırdık. O belediye binası Antalyalıların, benim değil. Ben bugün varım, yarın yokum. Antalyalılar o binayı yüzyıllar boyu kullanacak. Bunların hepsi Antalyalıların eserleridir, Antalya projeleridir. Hiçbir tanesi Menderes Türel projesi değildir” dedi.

Projeler başlayınca tutuştular
Başkan Türel, artık hizmet anlayışının değiştiğini belirterek, “2009 senesinde Mart ayında 3 tane deniz otobüsünü suya indirdik, Antalya-Kemer arası gidip gelecek. Bir kaptan, bir miço bulup 5 sene boyunca deniz otobüslerini çalıştıramadılar. Daha sonra yine itibarsızlaştırmak için bu tekneler Antalya denizine uygun değil dediler. Ben yeniden geldim şakır şakır çalışıyor. Ne oldu, deniz mi değişti? Kafa değişti, zihniyet değişti. Hizmet anlayışı değişti. Konyaaltı Sahil Projesi’nden Boğaçayı Projesi’ne, artık çok önemli vizyon projelerimiz başladı. Bunları geçen seneye kadar hayal diyorlardı, Menderes bunları konuşuyor ama yapamayacak diyorlardı, şimdi inşaatlar başlayınca tutuştular. Dün gazetede okudum. Bizim Antalya Büyükşehir Belediye eski hizmet binasının ermeni eseri olduğunu söyleyeme başladılar. 1930’dan beri bir Cumhuriyet binasını şimdi biz orada Kent Müzesi yapıyoruz diye projenin değerini düşürecek iddialar ortaya koyuyorlar. Ben Kent Müzesi’ne başlayana kadar neden bunlar ortaya çıkmadı? Bu şeye benziyor, Boğaçayı Projesi’nde 70’li senelerde oralardaki kum ocakları ilelebet çalışsın diye Boğaçayı’nda altın var yalanı uydurdular. Neden biliyor musunuz, bir yerde altın madeni çıkarsa orada madencilik ilelebet sürmek zorunda çünkü. 3-5 altın tozu attılar, oradaki kum ocaklarını 50 sene 100 sene kıyamete kadar kullanmak için uydurdular. Boğaçayı’nda inşaat başladı, ne altın var ne gümüş var” şeklinde konuştu.

Bir çivi bile çakmadılar
Az laf çok iş diyerek göreve geldiğini hatırlatan Menderes Türel, “2009-2014 arasında benden önceki dönemde gördük. Antalya’ya bir çivi çakılamadı. Ben seçim kaybettim, elbette ki üzüldüm ama çalışan ekmeğini taştan çıkartır. Gittim milletvekili oldum, genel başkan yardımcısı oldum ama Antalya’ya bir çivi çakılamadı diye kahroldum. O yüzden Antalya’nın çok şanslı bir dönem yaşadığını düşünüyorum. Boğaçayı Projesi ile ilgili Antalya’ya ne faydası var diyorlar. El insaf, 1 Milyar TL’lik bir yatırım bu. Bu Antalyalı esnafın, tüccarın, Antalyalının cebine girecek bir yatırım. Antalya’ya yapılıyor, Patagonya’ya yapılmıyor ki. İçinde 10 bin kişi iş sahibi olacak. Ekonomi yatırımla büyür. Ama bu örümcek kafalı zihniyet bunları anlamadı. Antalya olarak yaşadığımız, bu şanslı dönemi Antalya’nın lehine dönüştürmemiz lazım. 2004- 2009 arasında olduğu gibi bastık gaza dümdüz gidiyoruz.”

Hesap veren bir anlayışla çalışıyoruz
Derdinin belediye başkanı seçilmek değil Antalya’nın kazanması olduğuna dikkat çeken Başkan Türel, “Ben 5 senelik seçiliyorum. Elbette Antalyalılar talep ederse destek verirse, genel merkezimiz, genel başkanımız, cumhurbaşkanımız onaylarsa ben Antalya’ya hizmet etmekten her zaman şeref duydum, duyacağım. Bunun birinci şartı, Antalyalıların desteği. Hiç unutmam 2014 senesinde Antalya adaylığımı ilk kez Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız o zaman bana tebliğ ederken, “Menderes Antalyalılar seni istiyor, hayırlı olsun Antalya’ya gidiyorsun” dedi. Bunların hepsini bilimsel anketlerle ölçebiliyorsunuz. Durumumuz şuanda çok iyi. Ama bunu görenler telaşa düşüyor. Eyvah, biz Antalya’da seçimi yine kazanamayacağız diyor. Araya fitne fesat sokmak için iftira, yalan, dolan, kumpas, tezgah için aklınıza gelmeyecek oyunlar çeviriyor. Allah bize sağlık versin, hesabını veremeyeceğimiz hiçbir konu yok. Önce Allah’a sonra millete her gün hesap veren bir anlayışla çalışıyoruz” diye konuştu.

“30 senedir Antalya için çalışıyorum”

Başkan Türel, Dostlar Meclisi üyelerine “Hiç merak etmeyin. Antalya için Antalya sevdasıyla her şeyi yapmaya, sizlerin desteğiyle devam edeceğiz. Hangi makam, mevkide olursa olsun önemli olan Antalya’ya hizmettir. Ben 30 senedir bu işlerin peşinden koşuyorum. Antalyaspor’da, Ticaret Odası’nda her noktasında koştum. Gazeteciliğe başladığım ilk günden bu yana Antalya sevdasıyla memleketin hayrına bir şey yazarsak neticesi olur mu? diye gayret ettim. Bu süreçte hizmetin ustası diye de bir slogan buldu bizim kampanya. Ben hiçbir zaman usta oldum mu bilemiyorum ama tecrübeyi yaşamış bir kardeşiniz olarak bunların hepsini Antalya’nın kazanımlarına dönüştürmek en büyük gayemdir. Hayattaki tek idealim de her zaman söylüyorum, baki kalan kubbede hoş bir seda bırakmaktır “şeklinde konuştu.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.