ÖĞRENCİSİNİ DÖVEN ÖĞRETMENE CEZA

Bölge

Antalya'nın Korkuteli ilçesinde, ortaokul öğrencisini döven sınıf öğretmeni 2 bin 240 TL para cezasına çarptırıldı

 İlçeye bağlı Tatköy Mahallesindeki Tatköy Ramazan Karabağır Ortaokulunda 3 ay önce, 5. sınıf öğrencisi M.E.A'yı (11) sert sopayla dövdüğü iddiasıyla hakkında dava açılan sınıf öğretmeni M.O.K'nin yargılanmasına, Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinde devam edildi.
'Basit yaralama' suçundan tutuksuz olarak yargılanan M.O.K.'ye, mahkemece 112 günlük adli para cezası verildi. Mahkeme, sanığın günlüğü 20 TL'den 2 bin 240 TL para ödemesine karar verdi. Cezayı az bulan aile ise emanet ettikleri öğretmenlerin çocuklarını darp etmelerine anlam veremediklerini kaydetti.
45 yaşındaki muhasebeci baba Bekir A., oğlunun başka bir sınıfta bayan öğretmenin arkasından yapmadığı bir hareket nedeniyle okul müdürü tarafından tokatlandığını iddia etti.

"Darp raporu aldım, 2 bin 24 TL ceza verildi"

İzinli olan ve birkaç gün sonra olayı öğrenen sınıf öğretmeni M.O.K.'nin oğlunu öğretmenler odasında barış çubuğu denilen sert sopayla dövdüğünü öne süren baba Bekir A., "Oğlumun, omzuna, sırtına bacaklarına vurmuş. Eve gelen oğlumun vücudundaki izden dolayı hemen Korkuteli Devlet Hastanesinden darp raporu aldım. Konu mahkemeye taşındı. Sınıf öğretmeni M.O.K, 112 gün adli para cezası, 2 bin 240 TL para cezası aldı. Ama ceza çok düşük" dedi.

"Çocuğum öğretmen görmek istemiyor"

Oğlunun suçsuz yere dayak yediğini, darp edildiğini ifade eden Bekir A., "Öğretmenler odasında 4-5 öğretmenin gözü önünde oğlum dakikalarca dayak yiyor, kimse müdahale etmiyor. Kimse dur demiyor. Okulun eğitim kalitesi çok yüksek ama bu yaptıkları davranışlarında cezasız kalmasını istemedim. Oğlumun dersleri düştü. Bu olaya sebep olan veli, hemen çocuğunu başka okula naklini aldırdı. Biz de aynı okulda barınamayacağımızı düşünüyoruz. Uygun bir okula nakil yapacağız. Çocuğum şuan ne okula gitmek istiyor, ne de öğretmen görmek istiyor" diye konuştu.

"Okula dayak yesin diye göndermiyoruz"

Oğlunun tüm olanlara rağmen teşekkür belgesi almaya hak kazandığını vurgulayan baba Bekir A., "Biz okula çocuğumuzu dayak yesin diye göndermiyoruz. Çocuğun kabahati olur, uyarırsın. Ama öğretmenin bütün hıncını çocuktan çıkarması yanlış. Öğretmen bana, 'Abi dövdüm pişmanım, özür dilerim' dedi. Mahkemede ise diğer öğretmenlerle birlikte dövmediklerini söylediler. Mahkeme süreciyle birlikte, oğluma baskı yapıldı. Bizi yıldırmak için uğraştılar. Uyduruk şeylerle disipline sevk etmeye kalktılar. Oğluma suçu var mı, yok mu diye sormuyorlar. Bana müdür, 'Birincide ateşi elimizle tuttuk elimiz yandı, ikinci de maşa varken ateşi elimize almaya gerek yok' diye açıkça üstü kapalı tehdit etti. Disiplin kurulu kararını uygulayacağını söyledi. Niyet açıkça sınıfta bırakmaktır. Durumu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne de taşıdım. Ama öğretmenlerin tavırlarında değişiklik olmadı" iddiasında bulundu.

"Sınıfa ağlayarak girdim"

11 yaşındaki M.E.A.,Temel Eğitimden Orta Eğitime Geçiş (TEOG) sınavları nedeniyle derslerinin boş olduğunu ve yaptıkları gürültünün ardından yan sınıftaki bayan fen bilgisi öğretmenin kendilerini sınıfına aldığını ve çözmeleri için test verdiğini aktardı.
Aynı öğretmenin bu kez 6'ncı sınıflara dersi olduğunu kaydeden M.E.A, "Bu sınıfta 4 öğrenci öğretmenin arkasından el hareketi çekti. Bu hareketi gören bir öğrenci, 4 kişiye dönerek, 'Yaptığınız hareketi gördüm eğer 1 lira vermezseniz sizi öğretmene söylerim' dedi. Çocuklar da para vermedi. Öğretmene şikayet edildi, konu okul müdürüne taşındı. Öğle arası müdür, 6'ncı sınıflardan 4 kişinin odasına çıkmasını istedi. Bu dört kişi müdürden 4 tane tokat yemiş. 4 çocuk, benimde el hareketi çektiğimi ve bir öğrencinin de para istediğini söylemiş. Ama ben öyle bir hareket yapmadım. Ameliyat geçirdim baş parmağımdan bunun da belgeleri var. O gün parmağım kaşınmıştı. Yanlış anlaşıldı. Biz de müdürden 4 tane tokat yedik. Sınıfa ağlayarak gittik" dedi.

"Sert barış çubuğu sırtımda kırıldı"

7 Nisan 2016 günü sınıf öğretmeni M.O.K.'nin teneffüs arasında çenesinden tutup kendisini öğretmen odasına çağırdığını gözleri dolarak anlatan M.E.A, "Eşyalarımı koyup öğretmenler odasına girdim. Sınıf öğretmenim bana, 'Öğretmenine yaptığın hareketi bana da yap' dedi. Ben de öğretmenime öyle bir hareket yaptığımı söylemeden, barış çubuğu denilen sopayla vurmaya başladı. Koluma, bacaklarıma, sırtıma 10 dakika boyunca barış çubuğu ile vurdu. Tokatta attı, çubuk sırtımda kırıldı. Çubuğu da yerine koydurttu. İngilizce dersine ağlayarak gittim. Arkadaşlarım da gördü. 2 ders sonra ise beni döven sınıf öğretmenim M.O.K. olayı anlatmamı istedi. Olayı ağlayarak anlattım. Beni döven öğretmenim, 'Tamam ağlama, senin suçun yok' ifadelerine yer verdi.

"Suçsuz yere dövüldüm"

Okulda bütün arkadaşlarının dayak yediğinden haberi olduğunu aktaran M.E.A, "Öğretmenim beni suçsuz yere dövdü. Sınıfta parmak kaldırmama rağmen söz hakkı verilmedi. Fen bilgisi öğretmeni derse girdiği zaman, 'Birinin babasına sinir oluyorum. Gıcık gidiyorum. Biri babasına hemen şikayet ediyor' diyordu. Bunu bana söylediğinin farkındaydım. Derslerde hiçbir öğretmen bana söz hakkı vermemeye başladı. Bu durum beni çok üzmeye başladı. Derslerim çok güzeldi, 68 ile 100 arasında değişiyordu. Mahkemeden sonra notlarım sözlü notu ile hemen düşürüldü. Beni döven öğretmenlerimi gördüğüm zaman üzülüyordum. Öğretmenlerim 5'inci sınıfta benle uğraştılar. 6'ncı sınıfta da uğraşacaklar. Sınıfta kalmam için her şeyi yapacaklardır. Artık bu okula gitmek istemiyorum" dedi.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.