Güneş ışınlarına maruz kaldıkça vücudunda DNA mutasyonu gerçekleşerek kanser hücreleri hızla yayılan ve bu yüzden de uzuvları tek tek kesilen 45 yaşındaki Sibel Oflas’ın, son olarak sağ kolu da omuz bölgesinden kesilecek. Kanserin yayıldığı organda katlanamayacak acı oluşturduğunu belirten Oflas, “Acım dinsin diye sürekli organlarım kesiliyor. Bu kaçıncı organım ve daha ne kadar kesileceği belli değil. Bu kadar tıp ilerledi deniliyor ama neden bu tıp bende hiç ilerlememiş, neden beni görmüyor” diyerek gözyaşı döktü.
Antalya’da yaşayan 45 yaşındaki Sibel Oflas 8 yaşından beri 'epidermodisplazya verrüsiformis' adı verilen deri hastalığıyla mücadele ediyor. Nadir görülen hastalık sonrası yaşı ilerledikçe Oflas’ın yaraları güneş ışığının etkisiyle kansere dönüştü. Yüzü neredeyse tamamen yarayla kaplanan talihsiz kadının 2 yıl önce kulağının ve yanağının bir bölümü operasyonla alındı. Son olarak sağ eline yayılan kanser hücreleri ilk etapta 2 parmağını, ardından tüm kolunu sardı. Acılara dayanamayan Oflas, gittiği hastanede elinin kesilmesi gerektiğini, aksi takdirde kanserin iç organları da tehdit edilebileceği bilgisini aldı. Acilen ameliyat masasına yatırılan Oflas’ın eli, bilek bölümünden kesilerek ampute edildi. Ardından kanserin yüz ve vücudunun diğer bölgelerinde yayılmasına engel olunamayınca kemoterapi kararı alındı. Yaklaşık 1 yıl boyunca kemoterapi tedavisi gören Oflas’ın 1-2 ay kadar yüzündeki hücreler yok olsa da, daha sonrasında tekrar yayılmaya başladı.
Sağ kolu omuzdan kesilecek
Son olarak kanser hücrelerinin sol kolunu sarmasıyla acı çekmeye başlayan Oflas, korona virüs salgını yüzünden hastanede tedavi göremedi. Kolunun videosunu doktoruna gösteren Oflas için kolunun omuz bölümünden kesilmesi gerektiği söylendi. Acısını dindirmek için teklifi kabul eden Oflas, salgının bitiminde gerçekleşecek ameliyat için gün saymaya başladı.
“Acım dinsin diye sürekli organlarım kesiliyor”
İhlas Haber Ajansı’na (İHA) son durumu hakkında açıklamalarda bulunan Oflas,
bütün kolunu kanser tümörlerinin sardığını ve çok acı çektiğini söyledi. Hastalığın hızının oldukça hızlandığını aktaran Oflas, “Bu kolum da tedavi amaçlı kesilmeyecek. Sadece benim arılarım dinsin diye. Kaç aydır morfinle, ağrı kesicilerle durmaya çalışıyorum. Bu nasıl bir şey? Acım dinsin diye sürekli organlarım kesiliyor. Bu kaçıncı organım ve daha ne kadar kesileceği belli değil. Bu kadar tıp ilerledi deniliyor ama neden bu tıp bende hiç ilerlememiş, neden beni görmüyor. Dünya Sağlık Örgütü beni neden görmüyor, sesimi duymuyorlar. Ne yapmam lazım artık bilmiyorum. Önceleri protez hayalleri kuruyordum ama artık bir hayalim bile yok. Sadece acı çekmeden, vücudumda sürekli kanser oluşmadan yaşamak istiyorum” diye konuştu.
“Zamanım azaldı, sona doğru gidiyorum”
“Bu yaralarla yaşamıyorum” diyen Oflas, doktorların kendisine tedavisi için yapılacak bir şey kalmadığını söylediğini ve bu yüzden de çok üzgün olduğunu dile getirdi. Oflas, “Doktorlar da çaresiz artık. Yapılacak her şeyi yaptıklarını, bu türde kullanılan bütün ilaçları kullandıklarını söylediler. Ama hiçbiri bir işe yaramadı. Hastalık çok agresif. 1 yıl kadar kemoterapi gördüm sadece yüzümdeki yaralar 1-2 ay iyileşmişti, şimdi tekrar çıktılar. Fransa’ya araştırılması üzerine tahliller gönderilmişti. 10 ay kadar bekledik sonucu ama orası da bulamadı hastalıklı geni. 2020 yılındayız ve benim için yapılacak bir şey nasıl olmaz. Ben hala umut etmek istiyorum, ‘bir yerlerde mutlaka vardır’ diyorum. Genetik hastalığımın tedavisi yok ama bu kanserin, benim çektiğim bu acıların bitmesi, benim yaşam kalitemi yükseltmek için yapılacak bir şeyler mutlaka vardır diyorum. Lütfen benim sesimi artık birileri duysun. Benim zamanım azaldı, sona doğru gidiyorum. Tek başına benim elimden bir şey gelmiyor. Yeşil kartlı bir hastayım. Bunun bir çaresi varsa özel kurumlar, nerede varsa lütfen devletimiz beni göndersin oralara. Aylardır artık yürüyemiyorum da. Araştıracak durumum kalmadı, sadece internetten araştırıyorum” ifadelerini kullandı.
Güneş eritiyor
Güneş olunca mutasyona uğrayan hücreleri yüzünden şu anda yürüyemez hale geldiğini de belirten Oflas, “Güneş olunca çıkamıyordum. Bendeki DNA’lar mutasyona uğruyor ve kansere dönüşüyor. Şimdi de yürüyemem eklendi üstüne zaten. Kaç yıldan bu yana evdeyim. İnsanlar evde sıkılıyor şimdi çıkamıyoruz ama ben sıkılmıyorum. Kendime uğraşacak bir şeyler buluyorum. Bizim gibi insanları umarım anlayabiliyorlardır artık” dedi. Oflas, havanın kapalı olduğu durumlarda ya da ev içerisinde kullanabilmek için şu anda bir tekerlekli sandalyeye ihtiyacı olduğunu belirtti.
Korona değil güneş eve hapsetti
Korona değil güneş eve hapsetti
Bölge