Hastanın yarasını ve yatağını karıncalar sardı
Bir çalışanın cep telefonu ile kayıt altına aldığı görüntülerde bir oda içerisinde birbirine çok yakın yataklarda yatan yaşlı ve hasta insanların bakımsız ve çok zayıf oldukları görüldü. Cilt kanseri olduğu için yüzünün sağ tarafı kulağına kadar büyük yaralarla kaplanan ve iki gözü tamamen kör olan bir hastanın yatakta acı içinde kıvranması, bir kadın hastanın ise yatağını ve bacağındaki yarayı karıncaların sardığı yine cep telefonu tarafından kaydedildi.
Kahvaltıda kurtlu zeytin
Tekerlekli sandalyeye muhtaç engelli bir kişi ise "Her gün kahvaltıda peynir ekmek ve domates veriyorlar. 2 gündür zeytin de vermez oldular. Ayda bir kere ya da iki kerede haşlanmış yumurta veriyorlar. 4 gündür şeker yok. Ben zeytini seviyorum ama zeytin yok" diyerek bakımsızlıktan dert yandı.
Kötü muamele nedeniyle bakımevinden ayrıldığını belirten engelli vatandaş, yetkililerin akli dengesi yerinde olmayanlara şiddet uyguladıklarını öne sürdü. Maaşlarının kendilerine verilmediğini belirten Sağır, kurtlu zeytinler yedirildiğini öne sürerek "Müdürlerimiz bize iyi davranmıyordu. Müdürler akli dengesi yerinde olmayanlara şiddet uyguladı. Maaşlarımızı, bayram harçlıklarımızı bize vermiyor. Hastalara getirilen yiyecekleri kendileri yiyorlar. Kahvaltılar hep aynı; zeytin, peynir. Zeytinlerin çoğu kurtlu geliyor. Sağlıklı bir şey yok. Öğle yemekleri iyi geliyor o da sosyal hizmetlerden kontrole gelirler diye. Sigarayı kaçak ve tütün olarak veriyor. Hastaların pansumanı tam olarak yapılmıyor. Yüzü cilt kanseri adam geldiğinden beri doğru dürüst hastaneye gitmiyor. İçerisi çok kötü kokuyor ve insanlara hastalık saçıyor. Ben bir engelli olarak yetkililere sesleniyorum" iddiasında bulundu.
"Arkamda hiç kimsem olmadığı için ses çıkaramadım"
Bakımevinde 4 yıl çalıştıktan sonra dayanamadığı için işten ayrıldığını belirten 37 yaşındaki S.K. ise çarpıcı iddialarda bulundu. Akli dengesi yerinde olmayan hastalara şiddet uygulandığını belirten eski çalışan S.K., şöyle konuştu:
"Şizofren hastalar dövülüyor. Arkamda hiç kimsem olmadığı için ses çıkaramadım. Diğer personellere de taahhütname imzalatılmış. Onlar da o yüzden duruyor. Maddi gücüm olmadığı için hiçbir yere şikayet edemedim."
"Bakımsızlıktan ölenler oldu, bakanlığın gönderdiği parayı zimmetlerine geçiriyorlar"
Yoğun bakım hastalarına bakılamadığını da ileri süren S.K. bakımsızlıktan ölen hastaların olduğunu savundu. Hastaların fareler ve böceklerle bir arada yaşadığını da iddia eden S.K., "Burada yoğun bakım ünitesi yok, yoğun bakımlık hastalara bakılamıyor. Çoğu hastanın kimsesi yok. Hastalara işkence edildiğini gördüm. Hastaları bankaya para almaya götürüp o paraları da kendi zimmetlerine geçiriyorlar. O paraların hepsi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan geliyor. Hastalıktan çok ölenler oldu. Hastaların yaraları el girecek kadar oyuluyor. O yaraları iyileştirecek hiçbir şey yok. Ahmet amca var. Yüzü açıkta ve çok kötü kokuyor. Tek kişi kalması gerekirken başkalarıyla bir arada kalıyor. Elmas teyze vardı alzheimer hastası karıncalar sarmıştı. Bize geldiğinde iyiydi bize gelince çöktü. Hamam böcekleri var. Hastanın birinin yatağının altında yuva yapmış. Yatağı kaldırdığımızda binlerce vardı." dedi.
İftira ile tehdit iddiası
İşten ayrılınca yetkililere şikayet ettiğini ve bu şikayetin öğrenilmesinin ardından tehditler aldığını belirten eski çalışan, "Benim de maaşımdan gereksiz yere kesintiler yapınca yıllık iznimi de vermeyince ayrılmak istedim işten. Antalya Sağlık İl Müdürlüğüne, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına hatta Başbakanlık İletişim Merkezi’ne şikayet ettim. Bunu öğrenince beni aradılar ve tehdit ettiler." ifadelerini kaydetti.