Konuyla ilgili olarak yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye seçime giderken, bazı siyasilerin yine başarısız olacaklarını, yine hüsrana uğrayacaklarını fark ederek telaşa kapıldıklarını ve son çare olarak kirli siyasete yöneldiklerini esefle görmekteyiz. Girdikleri her seçimde başarısız oldukları ve bu duruma sürekli düştükleri bilinen bu kişilerin, artık kabahati kendilerinde aramaları gerekirken; Onlar maalesef her zaman yaptıkları gibi iftira atma, kara çalma gibi kendilerini zavallı duruma düşüren taktikleri uygulamaya başladılar. Görülüyor ki bir taraftan siyasi ahlak ve temiz siyaset nutukları atarken, diğer taraftan iftira atarak, çamur at izi kalsın amacı güderek siyasetin en kirli, en kötü örneği olmayı seçiyorlar” ifadeleri yer aldı.
“CHP döneminde hayal edilememiş Raylı Sistemi hizmete sunduk”
“Antalya Büyükşehir Belediyesi, Ak Parti iktidarında, yıllarca CHP döneminde tek çivisi dahi çakılmamış, hayal dahi edilmemiş ‘Raylı Sistem’ projelerini dünya rekoru kırarak çok kısa sürelerde bitirip halkın hizmetine sunmuştur” cümlelerinin yer aldığı açıklamada, şunlara yer verildi:
“Ak Parti Belediyesi olarak 2007 yılında başladığı Hafif Raylı Sistem atağına bu yeni dönemde ikinci etabı da eklemiş ve şimdi de 8 Haziran 2018 günü 3. Etabın temelini atmıştır. Bu başarı ve bu hız anlaşılıyor ki siyasi kıskançlık yapılmıştır. İzmir tramvay projesi ile Antalya 3.Aşama Hafif Raylı Sistem projesini karşılaştırmak abesle iştigaldir. Kötü niyetli kirli siyaset yapmak ve matematik bilmemektir. İzmir projesinin toplam uzunluğunun 22,3 km’dir. Tamamı hemzeminden giden cadde tramvayı tarzında ve hattının bir kısmı da çift hat değil tek hat olarak ihale edilmiştir. Ancak daha yapım başlama aşamasında ikmal ihalesi yâda ihaleleri yapıldığı bilinmektedir. Bu sistemde araçlar çift dizi çalışamaz. Duraklar 48 metre uzunluğundadır. 35 adet durak bulunmaktadır. Antalya 3.Aşama Hafif Raylı Sistemi ise 24.9 km uzunluğunda tamamı çift hat, 38 yer üstü 1 adet te yer altı durağı olan, araçları çift dizi çalışacak 94 metre uzunluğunda peron yapısında durakları olan, 5 km’lik nostaljik tramvay sisteminin tamamen sökülerek yenileneceği ve kendisine ayrılmış alanda işleyecek çok daha ileri teknik özellikleri olan hafif raylı sistemdir. Dört adet üst geçit bir adet karayolu alt geçidi, ilk iki aşama ile sinyalizasyon ve elektrifikasyon entegrasyonu da ihalesine dâhil olan çok daha büyük bir projedir. Bu ihalenin proje ihalesi de yapım ihalesi de 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde açık ihale usulü ile uluslararası tüm isteklilere açık ve aleni olarak gerçekleştirilmiştir. İhale en düşük fiyatı veren istekli üzerinde kalmıştır. Her iş ve işlem hukuka uygun açık ve alenidir.”
“Araç başı 1 milyon 634 bin 915 Euro”
İzmir ihalesinin yapıldığı 26 Şubat 2014 tarihinde Euro kurunun 3,0326.-TL iken Antalya 3.Aşama HRS ihale tarihindeki kurun 4,9414.-TL’sı olduğunun yer aldığı açıklamada, şu bilgiler paylaşıldı:
Hat uzunlukları, durak sayıları, durakların boyları, Tünel (NATM), aç kapa tünel yapıları, karayolu katlı kavşak geçişi, yer altı istasyonu, trafo sayıları, alt yapı aktarımları, 5 km eski raylı sistem hattının sökümü, yaya üst geçitleri gibi farklı kapsam ve içeriklerinden ötürü Antalya ve İzmir ihalelerinin karşılaştırılması tamamen kötü niyetli bir yaklaşımdır. İzmir ihalesi yapıldıktan çok kısa sure sonra 04 Aralık 2014 tarihinde ikmal ihalesi yapılmıştır. Bu tarihten sonra da belki ikmal ihalesi yapıldığı kanaatindeyiz. Ayrıca İzmir Belediyesi yapım işine birçok doğrudan maddi katkı yapmış ve 2014 yılında yapılmış bu ihale 2018 in yarısı geçtiği halde halen tam olarak bitmemiştir. Esas hesabı sorulması gereken husus şudur: 26 Şubat 2014 tarihinde yapılan İzmir ihalesi kapsamında 38 vagon ve yedek parçaları için toplam 69 milyon 153 bin 255 Euro fiyat belirlenmiştir. Bu tutar araç başı 1 milyon 819 bin 822 Euro’dur. Buna karşılık, Antalya’da bu tarihten 18 ay sonra 2. aşama için temin edilen birebir ayni kapsam ve özelliklerdeki tramvay araçları ve yedek parça için ödenen para araç başı 1 milyon 634 bin 915 Euro’dur. Yani Antalya 18 ay sonra ayni özelliklerdeki aracı 184.907 Euro daha ucuza temin etmiştir. İzmir, ayni araca toplamda 7 bin 26 bin 485 Euro fazla ödeme yapmıştır. Bu bedelin İzmir ihalesi tarihindeki kur karşılığı ise 21 milyon 308 bin 518 liradır. O tarihte bile zaten bu miktar fazla bir ödeme iken günümüz şartları değerlendirildiğinde fazla ödeme yapılan rakam çok daha artmaktadır.”
“Raylı Sistem, 696 milyar 831 milyon 470 bin 77 TL’ye ihale edildi”
Her iki yapım ihalesine katılan Gülerman A.Ş Firmasının ihalesi 26. Şubat 2014 tarihinde gerçekleştirilen Konak- Karşıyaka tramvayları yapım işi için 182 milyar 144 milyon 261 bin TL ve araç temini içinde 69 milyar 153 milyon 255 bin 15 Euro teklif ettiğinin yer aldığı açıklamada, “Aynı firma güncel piyasa koşullarına göre, ihalesi 27 Mart 2018 tarihinde gerçekleştirilen Antalya 3. aşama raylı sistem hatları yapım işine 829 milyar 712 milyon 453 bin 57 TL teklif vermiştir. Ancak ilgili kanunlar çerçevesinde uluslararası açık ihale yöntemi ile ekonomik ve mali açıdan en uygun teklif olan 696 milyar 831 milyon 470 bin 77 TL’ye ihale edilmiştir. İzmir tramvay duraklarında, durakların yapısı gereği kuplajli araçlar kullanılamazken, Antalya tramvay duraklarında ikili dizi araçlar rahatlıkla kullanılabilecektir. İzmir tramvay işletmesinin maksimum hızı 45 - 50 km iken, Antalya tramvayında maksimum işletme hızı 60 - 70 km’dir. İzmir’de ortalama işletme hızı yaklaşık 13 km/saat iken Antalya tramvayının işletme hızı yaklaşık yüzde 50 fazla olarak 20 km/saat dizayn edilmiştir. Tüm işletmese farklılıkları göz önünde bulundurulduğunda iki sistemin saatte tek yönde taşıyabileceği yolcu sayılarının ne kadar farklı olabileceği anlaşılabilir. Görüldüğü gibi elmayla armudu karşılaştırmak, sapla samanı karıştırmak gibi basit aldatmacalara sarılıp, halkı kandırma gayretleri bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu kirli siyaset anlayışına tekrar sarılmaları çaresizlik işaretidir. Bu iftiraları için hukuk karşısında hesap sorulacak en kısa zamanda tazminat davaları açılacaktır. Ekte karşılaştırmalı toplam reel maliyet tablosu yer almaktadır. Proje müellifi tarafından hazırlanan bu uzman raporunda da açıkça görüleceği üzere her iki projenin toplam reel maliyetleri arasında fark yoktur” denildi.