Genetik hastalıklarda yeni tedavilerin uygulamaya girmesi ile eskiden tedavisi imkansız denilen hastalıkların tedavilerinin uygulamaya gireceğini belirten Söylemezoğlu, bu tedavilerden sonra ülkedeki kronik böbrek hastalıklarının azalacağının altını çizdi.
Kronik böbrek yetmezliği hastalığının çocuklarda da çok görüldüğünü ifade eden Söylemezoğlu, "Çocuklardaki nedenlerin bir kısmının önlenebilir hastalıklar. Türkiye’de diyalize giren çocuk diyaliz hastalarının sayısı 3-4 binlerin üzerinde. Bunun çoğu önlenebilir hastalıklar olduğu düşünüldüğünde ülke adına üzüntü verici. Her diyalize giren kronik böbrek hastasının maliyetinin yıllık 25 bin dolar. Bu hastaların küçük yaşlarda iyi tedavi edilmesi durumunda hastaların kronik böbrek hastalığına gitmeyecek ve hem sağlık hem de ekonomi açısından bu çok önemli" diye konuştu.
Dünya genelinde gelişmekte olan ülkelerde ürüner enfeksiyonların ön planda olduğunu belirten Söylemezoğlu, gelişmiş olan ülkelerde ise daha çok doğumsal genetik hastalıkların ön planda olduğunu söyledi.
En önemli konunun obezite olduğunun altını çizen Söylemezoğlu, "Obez hastaların sayısı çocuklarda da arttı. Türkiye’de yapılan çalışmalarda yüzde 9-10 civarında obez ve yüzde 8-9 civarında da fazla kilolu çocuklar var. Türkiye’de toplamda yüzde 20'ye yakın çocuk kilolu ve obez" dedi.
Son yıllarda böbrek ve diyaliz hastalıklarını iyi şekilde yönettiklerini ifade eden Söylemezoğlu, böbrek nakil sayılarının ülkede çok arttığını, Türkiye’nin Avrupa’da en çok böbrek nakli yapan üçüncü ülke olduğunu sözlerine ekledi.
Kongreye Avrupa Pediatrik Nöfroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Elena Levtchenko ve Bilimsel Komite Başkanı Prof.Dr. Kjell Tullus de katıldı. Program sonunda Antalya Devlet Opera ve Balesi sanatçılarınca izleyicilere küçük bir konser verildi.
Kongre 6 Ekim’de sona erecek.